Güngören'deki patlama davasına devam edildi

Güngören'de 17 kişi ile doğmamış bir bebeğin ölümü, 90 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırıya ilişkin 8'i tutuklu 9 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Güngören'deki patlama davasına devam edildi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.11.2012 - 19:20

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Hüseyin Türeli, Nusret Tebiş, Şerafettin Kaya, Aydın Ağlar, Ziya Kıraç, Mehmet Salih Yanak, Cevat Aydın ve Abdurrahman Oral ile avukatlar katıldı. Tutuksuz yargılanan Şaban Güneş ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmada sesi değiştirilip, başka bir odadan kameralı bağlantıyla görüntüsü karartılarak dinlenilmesi sağlanan ''Gizli Tanık 1'', daha önce emniyet tarafından alınan ifadenin kendisine ait olmadığını ve komplo kurularak alınan bu ifade nedeniyle masum insanların tutuklu olarak yargılandığını öne sürdü.

''Terör örgütü PKK'nın talimatıyla Kandil'den bir kişinin eylem yapmak için Türkiye'ye geldiği'' ve ''davada yargılanan tutuksuz sanıkların ismini verdiği'' şeklindeki emniyet ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını savunan Gizli Tanık 1, ''Tüm ifadeler, emniyet ve istihbarat birimlerinin bana hazırladığı bir komplodur. Dosyadaki ifadeler bana ait değil. Gözaltına alındığım sırada emniyette bana boş kağıt verildi. Üzerine imza ve parmak izlerim alındı. Kağıt daha sonra dolduruldu'' ifadelerini kullandı.

 

Müşteki tanık İlhan İkiz

Duruşmada müşteki tanık olarak dinlenilen ve patlamada hamile eşi Filiz İkiz'i kaybeden İlhan İkiz de ilk patlamayı görmediğini belirterek, yaralanan insanlara yardım etmek için eşiyle patlamanın meydana geldiği yere gittiklerini, yaralananlara yardım ettikleri sırada ilkinden daha büyük bir patlama olduğunu, yaralanan eşinin kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini söyledi.

Patlama öncesi o bölgede toplanmış 8-10 kişinin dikkatini çektiğini aktaran İkiz, ''İçlerinde en uzun boylu olanı, en samimi arkadaşıma benzediği için dikkatimi çekti. Duruşmalar sırasında bu kişinin isminin Şaban Güneş olduğunu öğrendim'' dedi. Patlama sırasında bir kişinin sürekli panik halde olduğunu ve gözetleme yaptığını fark ettiğini söyleyen İkiz, Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Hamzaçebi ve üye hakimin soruları üzerine, söz konusu kişiyi tarif etti.

Başkan Hamzaçebi'nin, ''Bu kişi şu an salonda bulunan sanıklar arasında var mı?'' diye sorduğu İkiz, sanıklardan Şerafettin Kara'yı bu kişiye benzettiğini söyledi. Hamzaçebi'nin, ''Benzettin mi yoksa net olarak bu kişidir diye teşhis edebilir misin?'' sorusuna karşılık İkiz, ''Diyebilirim ama biraz kilo vermiş'' ifadesini kullandı. Hamzaçebi, İkiz'e, ''Patlama olayının ardından polis müdürlüğündeki teşhis sırasında sanıklardan Hüseyin Türeli'yi teşhis etmişsin'' diyerek hatırlatmada bulundu.

Bu sırada söz alan tutuklu sanık avukatlarından Cesim Yalçın ise ortada çelişkili bir teşhis durumu bulunduğunu belirterek, tanık İkiz'in bu çelişkiyi gidermesini istedi. Bu isteğe karşılık İkiz, olay zamanında teşhis ettiği kişiyi üzerindeki kıyafetten teşhis ettiğini söyledi.

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bugün dinlenilen gizli tanığın İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde 12 Mayıs 2008'de ifadesini alan emniyet görevlilerinin tespit edilerek, bir sonraki duruşmaya tanık olarak çağrılmasına karar verdi. Tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmeden heyet, duruşmayı 7 Şubat 2013'e erteledi.

 

Davanın geçmişi

Güngören Güven Mahallesi Menderes Caddesi'nde 27 Ağustos 2008'de 10'ar dakika arayla meydana gelen iki ayrı patlamada, hamile olan Filiz İkiz'in de aralarında bulunduğu 17 kişi ölmüş, 90 kişi yaralanmıştı. Olayın ardından yapılan operasyonla yakalanan 9 kişi hakkında dava açılmıştı.

Bir önceki celsede esas hakkındaki mütaalasını sunan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Uysal, sanıklardan Hüseyin Türeli ile Nusret Tebiş hakkında ''devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak'', ''bomba patlatmak suretiyle 16 kişinin ölümüne neden olmak'' ve ''olay esnasında hamile olan maktul Filiz İkiz'in ölümüne neden olmak'' suçlarından 18'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 90 kişiyi ''kasten öldürmeye teşebbüs'' suçundan 1170'er yıldan 1800'er yıla kadar hapis cezası istemişti.

Sanıklar Ziya Kıraç, Abdurrahman Oral, Şerafettin Kara ve Aydın Dağlar hakkında ''PKK/KONGRA-GEL terör örgütü üyesi olmak'' suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası talep eden Uysal, sanık Mehmet Salih Yanak'ın da ''PKK/KONGRA-GEL terör örgütü üyesi olmak'', ''bomba imal etmek'' ve ''sahte kimlik kullanmak'' suçlarından 3 yıldan 30 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.

Savcı Uysal, sanık Şaban Güneş hakkında ''PKK/KONGRA-GEL terör örgütü üyesi olmak'' suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası isterken, ayrıca etkin pişmanlık yasasından faydalanması durumunda, verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılmasını istemişti.

Sanık Cihan Aydın'ın ''PKK/KONGRA-GEL terör örgütü üyesi olmak'' ve ''resmi belgeyi sahte olarak düzenlemek'' suçlarından 3 yıldan 21 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden Uysal, sanık Cevat Aydın'ın ise ''terör örgütü üyesi olmak'' suçundan beraatini talep etmişti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon