Haçapit köylülerinden direniş çağrısı: Talanı durdurun, İkizdere, Haçapit olmasın

Pazar ilçesinde bulunan Subaşı olarak da bilinen Haçapit taşocağına gitmek üzere yola çıktık. Yol üzerinde Birben Mahallesi’nde yaşayan Nuriye Birben ile karşılaştık. Çay bahçesinin şantiye alanına giden yol üzerinde kaldığını belirten Birben, “Çaylığımız var ama gitmiş. Burada taşocağına direndik. Dirensek ne olacak yine herkes bildiğini yapıyor. Çaylıklarda tozun içindeyiz” diyerek kollarının nasıl bir çamura bulandığını anlattı. 

Dinamit patlamalarının evlerinde hasara neden olduğunu da kaydeden Birben, “Kanser olacağız. Ciğerlerimiz soldu burada. Evler hep hasar aldı. Gelip baktılar. Çatlakları gördüler. Ama yapacaklar mı yapmayacakları mı belli değil. Yollar toz ve çamur içinde. Bitecek değil ama bir de diyorlar ki bir taşocağı daha açılacak. O zaman vay oldu bizim halimize! Çay zamanına kamyonların korkuyla yaşıyoruz. Buradan çay taşıyoruz. İnsan mı geçer bakmazlar... Olduğumuz yerin aşağısında birine kamyon çarptı, öldü” dedi. 

‘MEYVENİN ESKİ TADI YOK’

Haçapit Köyü’nde yaşayan emekli öğretmen Süleyman Pirim ise “Taşocağını köyümüzde istemiyorduk. Engel olmaya çalıştık. Bir kısmını kurtarabildik. Taşocağının köyümüze verdiği zarar çok. Meyvelerimizin bile eski tadı yok. Biz burada mücadele verdiğimiz zaman destek olanlar oldu. Bunu etraftaki insanlar ilk etapta anlayamadılar. Şimdi İkizdere’de olanlara insanlar daha duyarlı” diye konuştu. 

‘YAĞMA MEŞRU KILINIYOR’

CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz de “Haçapit ve Çamlıhemşin’de yapılan taşocaklarına baktığımız zaman bugün İkizdere’de söylenenlerin somut yalan olduğunu görüyoruz. Rehabilitasyon yapılmadığını, kapalı olmasına karşın bu taşocaklarından zaman zaman taş alındığını hepimiz gördük. Bir gerçeği yalan üzerine inşa etmelerine gerek yok. 

Devlet yalan söylememesi gereken bir kurum. Sırf Cengiz İnşaat’ın yağmasına devam etmesi ve bu yağmayı meşru kılmak için devletin kendisi yalan söylüyor. Bölgede yaşayan insanların da inanmasını bekliyorlar. Uzağa gitmeye gerek yok bölgedeki diğer taşocaklarına baktığınızda işin somut gerçeği yüzünüze tokat gibi çarpıyor” dedi. 

Fırtına Vadisi’nin çevresinde kalan taşocaklarını birlikte gezdiğimiz CHP Çamlıhemşin İlçe Başkanı Cihan Kalay ise “20 yılı aşkın süre önce Karadeniz sahil yolu için buradan taş alındı. Hiçbir şekilde rehabilite edilmedi. Hâlâ taş alıyorlar. Doğa ile uyumlu olmayan ne varsa onu yapıyorlar. Taşocakları için de yeşil yol için de geri dönüşü olmayan tahribatlara yol açıldığını söyledik. Bu doğa yeşillenecekse kendiliğinden olacak. 

Hiçbir çalışma yok. Bu bölge turizm merkezi mi inşaat merkezi mi olacak? Devlet buna karar vermeli. İkizdere’de de bakan 2 yıl içinde taşocağını terk edeceklerini söylüyor. İkizdere’nin cennet vadisini yok edene kadar oradan çıkmazlar. Bunların işi rant. Örneği burada duruyor. Biz yatırımın karşısında değiliz. Yatırımların metoduna karşıyız” diye konuştu. 

‘NEFES ALAMIYORUZ’

Taşocağı sahasına bizimle birlikte gelen Haçapit köyünden 42 yaşındaki Mahir Karaca, “Taşocağı 4 yıldır burada. Taşocağı olmasın diye köy halkı olarak çok mücadele verdik. Direndik. Verdiğimiz mücadele köyümüzün girişini kurtarmaya yetti. Yalnız kaldık. Kanlıdere’de taşocağını yaptılar. Doğamızı katlettiler. 400 yıllık bir tarihi var bizim köyümüzün. Eskiden hayvanlarımızı buraya otlatmaya getirirdik. Arılarımız vardı. Şimdi bir yanımız toz altında yeşil alan, diğer yanımız taşocağı. Buraya geldiğimizde nefes alamıyoruz” diye yaşananlara tepki gösterdi. 

İNŞAAT ALANI İÇİNDE

Geçen günlerde şantiyeden çıkan dolgunun yapılması planlanan liman alanına dökülmediği ve Karadeniz’e döküldüğü yönündeki haberimiz üzerine Cengiz İnşaat’tan yapılan yazılı açıklamada ise “Rize İkizdere Lojistik Limanı inşaatı için Cevizlik bölgesinden gelen kamyonlardaki dolgu malzemesi, limanın yapılacağı bölgedeki alana boşaltılmaktadır” denildi.