Hak, Hukuk, Adalet!

23 sayı ile biten derbi maçtan sonra teknik anlamda belki de çok fazla yazılacak bir şey yok denilebilir. İlk çeyrekteki performans sonrasında Galatasaray 3.periyot boyunca Fenerbahçe'ye karşı hiç bir hamle yapamadı, direnç gösteremedi. Erken faul problemine giren Harrison maç boyunca hiç devreye giremeyince Galatasaray hiç bir varlık gösteremedi. Hem savunmada hem de hücumda kendi seviyelerinin çok uzağında kaldılar. 

 

Diğer taraftan Fenerbahçe Beko'nun kadrosundaki çok önemli eksikler, maç kazanırken hiç varlığını hissettirmedi. Banvit karşısında alınan şok bir yenilginin ardından çabuk toparlanan Fenerbahçe'de akılara Final-Four'da ne yapabileceği sorusu geliyor. 

Final-Four'da ne olacak?

Galatasaray maçına bakarsak, Final-Four öncesi son iç saha provasında geçer not aldı diyebiliriz Fenerbahçe için. 

 

İlk yarıda topa yaptıkları baskı ile Galatasaray'ın hücum organizasyonlarını planladıkları gibi çok iyi bozdular. Rakibe verdikleri 6 hücum ribaunduna rağmen Galatasaray'a yaptırdıkları 14 top kaybı ile tek devrede 49 sayı ürettiler. 

 

Kısaların baskısı ile rakibin hücumda oyun girmesini engellemeleri, özellikle uzun rotasyonunda sakatlıklar nedeniyle eksikleri çok olan Fenerbahçe için, belki de bir prova niteliği taşıyordu. Datome ve Lauvergne'siz çıkacakları Vitoria yolculuğunda Vesely ve Kalinic'in de durumlarının belirsiz olması nedeniyle 5 numaradaki yükün Ahmet-Melli ikilisinin sırtında olacağı net. Bu açığı olabildiğince kapatmak için, Obradovic'in, kısaların sağlıklı olması ve alternatifi bulunması nedeniyle rakip kısalara baskı modelini benimseyeceğini şimdiden söyleyebiliriz. Diğer yandan en büyük kozları olan değişmeli adama adama savunmayı da Galatasaray'a karşı kusursuza yakın oynadılar. Bu da Fenerbahçe için diğer bir artı yön. Bu sayede ezeli rakiplerini 67 sayıda tuttular. 

 

Fenerbahçe Beko'nun Final-Four'da dikkat etmesi gereken en önemli faktör alan savunmasına karşı hücum etmekte zorlanmaları. Galatasaray 4.çeyrekte 6-7 dakika alan savunması uygulayınca hücumda hiç bir şey üretemediler. Skor üretimindeki akışkanlık gitti. Farkı 12 sayıya kadar düşüren Galatasaray alan savunmasından vazgeçince 8-0 seri ile yeniden 20 farkı buldular. Daha önce Anadolu Efes de son dakikalarına 10 sayı geride girdiği maçta Fenerbahçe'ye karşı alan savunması uygulamıştı. Fenerbahçe bu savunmaya karşı üretmekte zorlanmış ve de maçı kaybetmişti.

 

Final-Four'da belki ilk maçta belki de turu geçerse finalde rakipleri de Fenerbahçe'ye karşı alan savunması kozunu kullanabilir. Görülen o ki henüz Fenerbahçe buna karşı bir çözüm bulabilmiş değil. 

 

Final-Four daha farklı fiziksel mücadeleye açık olacağı için Galatasaray maçı çok net ölçü olmayabilir ancak rotasyondaki tüm oyuncuların özellikle savunmada Obradovic'in istediği seviyeye yaklaştıklarını söyleyebiliriz. Takımın ana omurgasından 4 oyuncunun olmaması durumunda işleri hiç de kolay değil. Bu kadar uzun oyuncu açığını kapatmak için ekstra bir şey ortaya koymalılar. Rakipleri de Fenerbahçe'nin en büyük açığının pota altı olduğu biliyor. Fenerbahçe kısalarının hem içeri penetre eden oyuncunun karşısında durabilmeleri, hem de içeride uzunlara yapacakları yardımlar Final-Four'daki geleceklerini tayin edecek.

 

Derbi maçın en dikkat çekici yanı ise takımlarını uğurlamaya gelen Fenerbahçe taraftarlarının son bölümlerde "Hak, Hukuk, Adalet" sloganları ile salonu inletmesi ve de İstanbul seçimini, gerçek anlamda haklı bir gerekçe gösteremeden tekrarlanması kararını veren Yüksek Seçim Kurulu'nu protesto etmesiydi.