Hakimden Özgecan'ın katil zanlısına: Ağlamaları geçelim

Mersin’de vahşice öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın öldürülmesiyle ilgili haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu 3 sanığın yargılandığı dava 9 Eylül tarihine ertelendi.

Hakimden Özgecan'ın katil zanlısına: Ağlamaları geçelim
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.06.2015 - 10:03

<video:297383>

Özgecan Aslan cinayetinin bir numaralı sanığı dolmuş şoförü Suphi Altındöken, davanın ilk duruşmasındaki ifadesinde, jandarma ve savcılık ifadesiyle çelişen beyanlarda bulundu. Altındöken, babası Necmettin Altındöken’in cinayetten son anda haberdar olduğunu ileri sürdü, arkadaşı Fatih Gökçe’yi, yaralı haldeki Özgecan Aslan’a tecavüze yeltenmekle suçladı.

Mersin'in Tarsus ilçesinde üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın bindiği dolmuşun şoförü tarafından öldürülmesiyle ilgili davanın ilk duruşması Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.

Duruşmaya çok sayıda avukat müdahil olarak katılırken yüzlerce kadın da Tarsus Adliyesi önünde toplanarak Özgecan Aslan’ın fotoğraflarını taşıdı, kadın cinayetlerini protesto etti. Duruşmayı Özgecan Aslan’ın ailesi adına amcası Yaşasın Aslan izlerken baba Mehmet Aslan ile anne Songül Aslan Mersin’deki evlerinde kalmayı tercih etti.

Tutuklu sanıklar Suphi Altındöken, Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe mahkeme salonuna yoğun güvenlik önlemleri arasında alındı. 3 sanık birbirlerinden uzak noktalara oturtuldu ve aralarına jandarma erleri yerleştirildi. Çok sayıda avukat duruşmayı ayakta izlemek zorunda kalırken onlarca resmi ve sivil giyimli polis de duruşma salonunda önlem aldı.

Sanıkların kimlik tespitinin ardından savcılık iddianamesi sanıkların yüzüne okundu. İddianamede, korkunç cinayet tüm ayrıntılarıyla anlatıldıktan sonra, sanık Suphi Altındöken’ın canavarca hisle acı çektirerek adam öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması ve indirimden faydalandırılmaması istendi. Savcılık iddianamesinde diğer sanıklar Necmettin Altındöken ile Fatih Gökçe’nin cinayete yardımcı olmakla değil, ‘irade ve eylem birliği içinde cinayeti işlemekle’ suçlanması gerektiğine işaret edildi ve bu iki sanık hakkında da ağırlaştırılmış müebbet istendi.

İddianamenin okunmasının ardından sanık Suphi Altındöken’e savunma yapıp yapmayacağı soruldu. Savunma yapacağını belirten Suphi Altındöken, cinayet gecesi yaşananları tüm ayrıntılarıyla ve soğukkanlıkla anlattı. Altundöken, Özgecan Aslan’ı 100 lira karşılığında Mersin’e götürme konusunda anlaştıklarını, hızlı gitmek için yolu değiştirince Özgecan’ın tepki gösterdiğini, kendisine saldırdığını, bunun üzerine genç kızı darp ettiğini, öldüğünü sanarak arkadaşı Fatih Gökçe ile babası Necmettin Altundöken’e haber verdiğini, Özgecan daha hayattayken boğazından bıçakladığını ve ellerini bileklerinden kestiğini anlattı.

Jandarma ve savcılık ifadesini tekrarlayan Suphi Altındöken’in, birçok noktada çelişkili ifadeler verdiği dikkat çekti.

Jandarmadaki ilk ifadesinde, dolmuştaki kan lekelerini bir kavgaya bağlayan ve ‘İki yolcu ile kavga ettim. Erkek olan yolcuya kafa attım. Burnu kanadı’ şeklinde beyanda bulunan Altındöken, mahkeme ifadesinde ise ‘Kavga ettiğim doğru ama ben o kavgayı abartarak anlattım” dedi.

Suphi Altındöken, jandarma ve savcılık ifadesinde, Özgecan Aslan’ı yaralı halde evinin önüne getirdiğinde babası Necmettin Altındöken’in ‘hastaneye götürelim’ dediğini beyan etmişti. Altındöken mahkemedeki ifadesinde ise babasının araçta yaralı bir kişinin olduğundan haberdar olmadığını, olaydan cesedin yakıldığı Cinderesi mevkiinde haberdar olmuş olabileceğini söyledi.

Altındöken, jandarma ve savcılık ifadesinde, Özgecan Aslan daha yaralı haldeyken cesedi yakma planı yaptıklarını beyan etmesine rağmen, mahkeme ifadesinde, “Cesedi yakmak aklımızda yoktu” ifadesini kullandı.

Altındöken, savcılık ve jandarma ifadelerinde hiç söz etmediği bir ayrıntıdan da ilk kez mahkemede söz etti. Özgecan Aslan’ı yaralı halde evinin önüne getirdiğinde arkadaşı Fatih Gökçe’nin dolmuşa girdiğini ve çıkarken kemeri ile fermuarını düzelttiğini gördüğünü söyleyen Altundöken, arkadaşının tecavüzde girişiminde bulunduğunu ima etti.

Savcılık makamı ve mahkeme heyetinin yanı sıra avukatlar, Altundöken’in çelişkili ifadeleri üzerine bazı sorular yöneltti.

Savcı, “Özgecan acelesi olduğu için sana 100 lira vereceğine taksi ile gidemez miydi” şeklinde soru yöneltince Suphi Altuntaş bu tür yolcuların sıkça karşılarına çıktığını söyledi, dolmuş durağındaki bir çok şoförün bu tür yolcular taşıdığını söyledi.

Savcının, “Yakmak gibi düşüncemiz yoktu dedin. Öyleyse neden benzin aldınız” şeklindeki sorusuna ise Altundöken, “Benzini ben almadım. Fatih aldı” diye yanıt verdi.

Savcının “Eğer 100 liraya anlaştıysanız , sen yolu değiştirdiğinde neden tepki gösterdi” şeklindeki sorusuna “Bilmiyorum, onu da siz araştırın” diye yanıt veren Altundöken, “Bacağındaki tırmıklar nasıl oldu” şeklindeki soruya ise “Tekme atarken oldu” yanıtını verdi.

Üye hakimin “Sana biber gazı sıktı mı” şeklindeki sorusuna “Hayır” diye yanıt veren Altundöken, “Az önce biber gazı sıkıldığını söyledin” diye hatırlatılması üzerine de “İsabet etmedi, eğildim. İyi dinleyin” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanınca düzgün konuşulması konusunda uyarılan Altundöken, “Özür dilerim, ilk defa böyle bir mahkemeye çıkıyorum” dedi.

Sanık Fatih Gökçe’nin avukatı Nazmi Karataylı’nın, “Maktülü hangi bıçakla öldürdüğünü gösterebilirsen sevineceğim” şeklindeki cümlesi üzerine Altundöken, “Sarı, 15 santimlik bir bıçaktı. Söyleyeyim de rahat et” diye yanıt verdi. Aynı avukatın, Fatih Gökçe’nin, Özgecan’ın yanına gittikten sonra fermuarını düzelterek çıktığı yönündeki beyanını hatırlatması üzerine de Altundöken, “Tecavüz etmek istediğini görmedim. Yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum ama yeltendi” diye yanıt verdi.

Bir müdafi avukatının “Az önce ağladın. O çocuğun boğazına bıçak saplarken gözyaşlarını nereye sakladın” diye sorması üzerine de Altundöken, “Allah o acıyı, o anı kimseye yaşatmasın” dedi.

Altundöken’in ifadesinin alınmasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Müdafi avukatlarının talebi üzerine 3 sanık ayrı nezarethanelere alındı. Duruşmanın ikinci bölümü saat 13.30’da başladı.

SUÇU BİRBİRLERİNE ATTILAR

Özgecan Aslan cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşmasının ikinci bölümünde sanıklar Necmettin Altındöken ile Fatih Gökçe’nin ifadeleri alındı. Avukatlar ve savcı tarafından çapraz sorguya alınan 3 sanık, Özgecan Aslan’ın cesedinin yakılması konusunda suçu birbirlerine attı. Özgecan’ın cesedinin özellikle genital bölgesinin yakıldığına dikkat çeken avukatların ‘Neden genital bölgeyi yaktınız? Kazağını niye çıkardınız’ şeklindeki sorularına sanıklar yanıt veremedi. Duruşmayı izleyen amca Yaşasın Aslan, “Öyle bir karar istiyorum ki böyle canilerin, böyle sapıkların içindeki kötülük ortaya çıkmasın” diyerek tepkisini dile getirdi.

Cinayet davasının bir numaralı sanığı olan Suphi Altındöken’in babası Necmettin Altındöken mahkeme sorgusunda jandarma ve savcılık ifadesini reddetti. Jandarmada psikolojik baskı gördüğünü, adli tabip tarafından dövüldüğünü ileri süren Altındöken, ifadeyi okumadan, baskı altında imzaladığını iddia etti. Altındöken, cinayet gecesi Özgecan Aslan’ı yaralı halde ve ölü halde görmediğini, olayla hiçbir ilgisinin olmadığını ileri sürdü.Baba Altundöken, Mahkeme Başkanı Ercan Kumhak’ın, “Suphi’nin arabasına bindin, ama arabada bir ceset olduğunu görmedin mi, dikkatini çekmedi mi” şeklindeki sorusuna “Hayır görmedim” diye yanıt verdi.

Altundöken, oğlunun çok sinirli olduğunu, kına gecesinde kendisini de bıçakladığını belirterek, “Boğazını ve ellerini kestiğinden haberim yoktu. Haberim olsaydı kendi ellerimle polise verirdim” diye konuştu.

Sanıklardan Fatih Gökçe de, Suphiğ Altındöken’in kendisini o akşam 4 kez aradığını, görüşmek istemediğini ancak ısrar edince görüşmeye gittiğini söyledi. Suphi Altındöken’in yüzünde çizikler olduğunu, gömleğinin kan içinde olduğunu söyleyen Gökçe, “Ne olduğunu sorduğumda Conolar gasp etmek istedi. Birini bıçakladım, arkada yatıyor dedi. Hastaneye bırakıp kaçalım dedim. Zaten öldü dedi” ifadelerini kullandı. Gökçe, olay gecesi Özgecan Aslan’ın cesedini hiç görmediğini, Osman Taş adlı arkadaşından 5 liralık benzin istediğini, benzini Suphi Altındöken’e verdiğini, kendi arabasıyla cesedin yakıldığı mevkiye gittiğini ancak yakma eylemine katılmadığını da iddia etti.

Amca Aslan isyan etti: Pişkince anlatıyorlar

İfadelerin alınmasının ve çapraz sorgunun ardından Özgecan Aslan’ın amcası Yaşasın Aslan’a mahkeme başkanınca söz verildi. Aslan mahkeme salonunda şunları söyledi:

“122 gündür cehennem hayatı yaşıyoruz. Bunu kimse anlayamaz. Özgecanlar adına, ailesi adına, şahsım adına öyle bir karar istiyorum ki dünyaya örnek olsun, Türkiye’ye örnek olsun. Böyle canilerin çocuklarımızın başına bu tür olaylar getirme ihtimali bertaraf edilsin. Öyle bir karar istiyorum ki böyle canilerin, böyle sapıkların içindeki kötülük ortaya çıkmasın. Bu karardan korksunlar. Çok pişkin, tecrübeli, profesyonelce anlatıyorlar. Ben bu canilerin Tarsus bölgesinde başka faili meçhul cinayetleri olduğunu düşünüyorum. Bu canilerin hepsine, safsatalarına inanmadan, en ağır cezanın verilmesini istiyorum.”

Duruşmada, Suphi Altındöken’in eşi Neslihan Altındöken’in de aralarında olduğu tanıkların beyanları da dinlendi. SEGBİS sistemiyle mahkemeye bağlanan Neslihan Altındöken, cinayetten olay gecesi haberinin olmadığını, daha sonra duyduğunu iddia etti.

3 sanığa çapraz sorgu: Cesedi kim yaktı?

Duruşmada müdafi avukatları ve savcı Erol Kaplan 3 sanığı da çapraz sorguya aldı. O sorgudan bazı satırbaşları şöyle:

Avukat Sevim Küçük: Cesedi Fatih yaktı dedin ama Fatih ben yapmadım diyor. Sen yakılma anında orada değil miydin?

Suphi Altındöken: Ben yakmadım. Orada benzini döküp yakan kişi Fatihtir.

Avukat Sevim Küçük: Neden çıplak yaktınız?

Suphi Altındöken: Çıplak değildi.

Avukat Sevim Küçük: Ne vardı üzerinde?

Suphi Altındöken: Bilmiyorum. Kıyafetlerini görmedim.

Avukat Sevim Küçük: Özgecan’ın kazağı nasıl çıktı. Cesedinin yakıldığı yerde bulundu.

Suphi Altındöken: Onu bilmiyorum.

Avukat Sevim Küçük: Özgecan araçtayken sen neden arkaya geçtin. Kapıyı açsan o inemez miydi?

Suphi Altındöken: İnmeyince arkaya geçtim.

Avukat Sevim Küçük: Neden senle mücadele etti?

Suphi Altındöken: O raporlardan çıkar.

Avukat Sevim Küçük: Ben sana raporlarını okuyayım. Devlet Hastanesi’nden alınan raporda elinde, yüzünde, boynunda ve sağ bacağında tırnakla açılmış 3 yara var.

Suphi Altındöken: Ben tekme atarken kendisi çizdi.

Avukat Sevim Küçük: Özgecan’ı arabaya aldıktan sonra D-400 yolundan Kaleburcu köprüsüne çıktın. Özgecan şüphelenip tepki gösterince hal kavşağına döndün. Neden karanlık yere girdin?

Suphi Altındöken: Orası karanlık değildi.

Avukat Sevim Küçük: Orada 10 dakika bekledin. Fatih’i 10 dakika sonra aradın. Neden bekledin? Neden Fatih’i aradın?

Suphi Altındöken: Hastaneye götürmek için aradım.

Avukat Sevim Küçük: Götürdünüz mü?

Suphi Altındöken: Hayır.

Avukat Sevim Küçük: Neden?

Suphi Altındöken: Fatih engelledi. Eğer kişi bana hastaneye götürmem için ısrar etseydi götürürdüm.

Avukat Işıl Akan Kıral: O saatlerde üzerinizde pantolon var mıydı, kot mu, kumaş mı vardı?

Suphi Altındöken: Kumaş pantolon vardı.

Avukat Işıl Akan Kıral: Pantolon varsa bacağındaki o tırnak yaraları nasıl oldu.

Suphi Altındöken: (Yanıt veremedi)

Avukat Sabahat Gençtarih: Suphi neden seni tecavüze yeltenmekle suçluyor?

Fatih Gökçe: Ben hastanede duydum tecavüzü. Bize hastanede sapıklar diye bağırıyorlardı.

Avukat Sabahat Gençtarih: Bir cinsel saldırı var ve bunu Suphi mi yaptı?

Fatih Gökçe: Yapmış olabilir.

Hakim: Konuştunuz mu öyle bir şey.

Fatih Gökçe: Hayır. Ben Suphi’nin öyle bir şey yapacağına inanmıyorum.

Avukat Sabahat Gençtarih: Sen inanmıyorsun ama Suphi seni tecavüzle suçluyor.

Fatih Gökçe: Bilmiyorum. Belki ağır ceza aldırmak istiyorlar.

Avukat Sabahat Gençtarih: Özgecan’ın genital bölgesi yok edilmiş. (Özgecan’ın yanmış fotoğrafını gösteriyor) Yüzü neden ikinci derece yanık da genital bölgesi kemiğe kadar yanmış? Yüzünün yakılması gerekmez miydi?

Fatih Gökçe: Ben maktülü hiç görmedim. Ben neden yakayım ki?

Avukat Sabahat Gençtarih: Suphi, Özgecan’ın ellerinin kesilmesi konusunda seni suçluyor.

Fatih Gökçe: Kesinlikle yalan.

Avukat Sabahat Gençtarih: Suphi neden cesedin genital bölgesini yaktın?

Suphi Altındöken: Ben yakmadım. Ben sadece cesedi aşağıya indirdim.

Avukat Sabahat Gençtarih: Üçünüzde oradaydınız. Kim yaktı?

Suphi Altındöken: Ben cesedi aşağı indirdim. Babam aşağı indi mi bilmiyorum.

Avukat Sabahat Gençtarih: Fatih, senin gözünün önünde cinsel saldırıda bulundu mu?

Suphi Altındöken: Yaptı mı yapmadı mı bilmiyorum ama toparlanırken gördüm.

Avukat Ali Dinsever: Cesedin yanındaki yanmamış kazak için ne diyorsun?

Suphi Altındöken: Haberim yok.

Avukat Ali Dinsever: Fatih çıkarmış olabilir mi? Sen yukardayken…

Suphi Altındöken: Fatih’in yaktığını, soyduğunu görmedim. Fatihi aşağıda bırakıp çıktım.

Savcı: Sen boğazını keserken kazağı üzerinde miydi?

Suphi Altındöken: Evet.

Savcı: Ayağından çekip dolmuştan indirirken üzerinde miydi?

Suphi Altındöken: Evet.

Savcı: Peki nasıl çıktı üzerinden yaktınız yerde?

Suphi Altındöken: Bilmiyorum. Ben sadece aşağıya sürükledim.

 

3 sanığın yargılandığı dava 9 Eylül tarihine ertelendi...

Davaya müdahil olmak için Mersin Barosu'na başvuran yüzlerce avukat ile davayı takip etmek isteyen sivil toplum örgütleri de duruşma öncesinden adliyeye geldi. Türkiye'nin hemen hemen her ilinden gelen avukat ve vatandaşlar adliye bahçesinde yoğunluk oluştururken, Büyükşehir ile Tarsus Belediyesi de bahçede stant kurup çay ve simit ikramında bulundu. Ayrıca, insanların sıcaktan etkilenmemesi için bahçenin bazı noktalarına büyük şemsiyeler yerleştirdi. Adliyeye gelen bazı avukatların yakasında "Önce adam ol, kadına el kaldıran adam değildir" yazısı dikkati çekti.

İNDİRİM UYGULANMASIN

Adliye bahçesinde toplanan çeşitli sivil toplum örgütlerinden yaklaşık 1000 kişi Özgecan Aslan'ın öldürülmesini protesto etti. Örgütlerin temsilcileri burada yaptıkları açıklamada Özgecan'ın katil zanlılarına iyi hal indirimi yapılmaması ve en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini belirtirken, kadın cinayetlerini kınadı.

Adliye önünde 'Özgecanlar yanmasın' sloganları - FOTO GALERİ

Duruşmada, Özgecan'ın babası Mehmet Aslan ve annesi Songül Aslan bulunmuyor. Aileyi temsilen duruşmada Özgecan'ın amcası Yaşasın Aslan ile aile avukatları yer alıyor.

Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı Tarsus Adliyesinde bugün başka duruşma görülmeyecek.

Sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken'in avukatlığını Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinin talebiyle Mersin Barosundan bir avukat üstlenecek.

Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, davaya yaklaşık bin avukatın müdahil olmak istediğini ancak salonun kapasitesine göre alım yapacaklarını söyledi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI İSTENİYOR 

Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesine 14 Nisan'da sunulan iddianamede, sanıklardan Ahmet Suphi Altındöken'in "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmek, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs, cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarını işlediği belirtiliyor. Altındöken için bu suçlar gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Altındöken'in babası Necmettin Altındöken ile arkadaşı Fatih Gökçe için de "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmek" gibi suçlardan dolayı aynı ceza isteniyor.

Öte yandan, Mersin Barosunun, 3 zanlı dışında suça karıştığı veya delilleri gizlediği düşünülen fakat haklarında takipsizlik kararı verilen 7 şüphelinin de yargılanması için Anayasa Mahkemesine başvurduğu bildirilmişti. Altındöken'in eşi, halası ve araç sahibinin de arasında bulunduğu 7 kişi için Anayasa Mahkemesine yapılan başvurunun cevabı bekleniyor.

1000 POLİS GÖREV YAPIYOR

Türkiye'de infial yaratan Özgecan cinayetiyle ilgili hukukçular ve sivil toplum örgütlerinin davayı yakından takip edeceklerini haftalar öncesinden açıklaması nedeniyle Tarsus'a Mersin'den takviye polis gönderildi. Yaklaşık 1000 polis, adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Önlemler çerçevesinde polis, Tarsus Adliyesi'nin dışında iki ayrı arama noktası oluşturarak adliyeye gelenler üst aramasından sonra bahçeye alındı. Alınan tedbirler kapsamında adliye çevresinde ambulans, itfaiye ve TOMA'lar hazır bekletildi. Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı'nın aldığı kararla da adliyede Özgecan Aslan dışında başka hiçbir davanın duruşması yapılmadığı için başka kişiler de binaya giremedi.

Özgecan davası Twitter'ı salladı

Özgecan Aslan'ın Tarsus 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın görülmeye başlamasının ardından Twitter kullanıcıları #ÖzgecanAslan hashtagı ile tweet atmaya başladı. Saat 14.00 itibariyle Twitter'den 22 bin 458 kullanıcı #ÖzgecanAslan hashtagı ile 37 bin 110 tweet attı. Bu rakam, gün içinde dünyada en çok tweet atılan 2'inci, Türkiye'de ise birinci konu oldu.

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon