Hamzaçebi'den HES açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 36. Olağan Kurultayı’nda Parti Meclisi’ne seçilen ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından partinin Genel Sekreterlik görevine getirilen İstanbul Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, mütevelli heyeti üyesi de olduğu Karadeniz Eğitim, Kültür ve Çevre Vakfı tarafından düzenlenen “Karadeniz’in Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Göç Sorunu” başlıklı toplantısında Karadenizli hemşerileri ile buluştu.

“POPÜLİZM YÜKSELİŞTE”

Karadeniz Vakfı’nın İstinye’deki tesislerinde gerçekleştirilen kahvaltılı buluşmada konuşan Hamzaçebi, sözlerine genel bir dünya değerlendirmesi yaparak başladı. Küreselleşmenin ortaya çıkardığı sonuçlar bahseden Hamzaçebi, sermayenin küreselleşmesi ile birlikte artan üretimin yanında dünya ölçeğinde küresel kurumlara yönelik tepkilerin arttığına da değinerek popülist siyasetin Avrupa Birliği coğrafyasında yükselişe geçtiğini belirtti.

“TÜRKİYE YALNIZ BIRAKILDI”

Popülist siyasetin yürütücülerinin, İspanya’daki Podemos örneği dışında, genel olarak göçmen karşıtı olduğuna değinen Hamzaçebi, AB’de yükselen göçmen karşıtı popülist siyasetlerin de etkisiyle Türkiye’nin göç sorunu karşısında yalnız bırakıldığını belirtti.

“AB’YE İNANCIMIZ TAM”

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelikten vazgeçmesinin mümkün olmadığını söyleyen Hamzaçebi, Türkiye’nin yönünün Batı’ya dönük olduğunu ve bunun değiştirilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefinin gerçekleştirileceğine inancının tam olduğunu belirten Hamzaçebi, bu inancın kendilerine güvenden de kaynaklandığını söyledi.

“İSTANBUL YAKININDA İKİ KENT DAHA GÖÇ SORUNUNU ÇÖZER”

İstanbul’a yönelik artarak devam eden göç olgusuna da değinen İstanbul Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, “İstanbul yakınlarında iki farklı kent kurarak İstanbul’a yönelen göçü bu iki merkeze aktararak İstanbul’u rahatlatma” projesini daha önce Ulaştırma Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde kendisinin önerdiği belirterek, artan göç sorunu hakkındaki görüşlerini ifade etti. Karadeniz Bölgesi’nin nüfusunun hızla yaşlanmakta olduğuna dikkat çeken Hamzaçebi, Trabzon’u “bilişim vadisine” dönüştürerek bölgeden göçü engellemenin mümkün olduğunu, bölgenin kalkınmasının böyle bir proje ile gerçekleştirilebileceğini belirtti.

“FINDIKTA TEKNOLOJİK YENİLİK TARIMSAL GELİRİ ARTIRIR”

Karadeniz Bölgesi’ndeki tarımsal faaliyetin bölgeden göçen nüfusun geçimi için yeterli olmayacağını söyleyen Hamzaçebi; mevcut kapasitede fındık üretiminin, İspanya ve Italya’daki gibi yeni teknolojilerle yapılması durumunda daha az arazinin fındık üretiminde kullanılmasının mümkün olacağını, böylece tasarruf edilen arazide farklı ürünler için tarımsal üretim yapılabileceğini ifade etti.

İstanbul Milletvekili M. Akif Hamzaçebi, konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.

“İSTANBUL’A ŞAŞIRTICI PROJELER HAZIRLIYORUZ”

İlerihaber'e göre; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını açıklayan CHP’li Hamzaçebi, adaylığı ile ilgili olarak gelen bir soru üzerine, partisinin henüz resmi olarak kendisini aday partinin adayı olarak ilan etmediğini belirtirken, adaylık çalışmalarının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşerek sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.

Geniş bir ekip ile çalışmalarına devam ettiğini ifade eden Hamzaçebi, yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacakları şaşırtıcı projeler geliştirdiklerini söyledi.

Bir başka katılımcının Karadeniz Bölgesi’nde inşa edilen HES’lerin doğaya verdiği zararlar ile ilgili olarak görüşlerini sorması üzerine kendisi de Karadenizli olan Hamzaçebi, “HES’lerde ipin ucunu kaçırdık” derken enerjiye duyulan ihtiyacın çevreye zarar vermeden sürdürülebilir olarak temin edilmesi gerektiğini belirtti. Temiz enerji kaynaklarının kullanılması gerektiğini söyleyen Hamzaçebi, “HES’lerden elde edilen enerji temiz enerjidir ama bu iş çok abartıldı. Bir dereye birden fazla HES kurmanın kimseye bir faydası olmadığı gibi doğaya zararı var. Türkiye'de elde edilen enerjinin %5'i HES'lerden elde ediliyor. Bunun için dereleri yok etmeye ne gerek var. Ben ilçemdeki derenin uğultusunu duymak istiyorum" dedi.

Hamzaçebi sözlerine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ÖSO ile birlikte Suriye’nin Afrin kentine yönelik askeri operasyonunda hayatını kaybeden ve yaralanan askerleri anarak son verdi.