Hatay’dan Beyrut’a deniz otobüsü

Hatay’da 3. dönem belediye başkanlığı koltuğuna oturan Lütfü Savaş, ekonomik kalkınma için turizme öncelik verecek. Savaş, Hatay’ta altyapı sorunlarını çözdüklerini belirterek “Türkiye’deki kırsal bölge ortalaması yüzde 24 buçuk Hatay’da yüzde 50 buçuk. Bundan kaynaklı müthiş altyapı sorunu mevcuttu. Bunları çözdük hiç ayrım yapmadık” dedi

Yayınlanma: 07.04.2019 - 22:11
Abone Ol google-news

31 Mart yerel seçimlerinde aldığı yüzde 55.16’lık oyla 3’üncü dönem Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen CHP’li Doç. Dr. Lütfü Savaş, geçen 5 yılda kentin altyapısını yenilediklerini söyledi. Hatay’ın ekonomik anlamda geriye gittiğinin altını çizen Savaş, yeni dönemde ekonomiye yönelik projeleri hayata geçireceklerini açıkladı. HADO adını verdikleri Hatay Deniz Otobüsü projesi ile Beyrut, Kıbrıs ve Mersin’e günlük seferler yaparak turizmi artırmayı planladıklarını kaydeden Lütfü Savaş, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.

Geçen 5 yılı ve önümüzdeki dönemi değerlendirir misiniz?
Biz iki tane hedef belirledik. Birinci önceliğimiz huzurdu, ikincisi ise Hatay’ın hizmetleri. Huzur konusunda tüm renklerimiz bayrağımız altında yönü Ankara’ya dönük T.C. vatandaşlığından onur duyan bir toplumla çalıştık. Hemşerilerinizin tüm renklerini birleştirdik. Türkiye’deki kırsal bölge ortalaması yüzde 24 buçuktur.

Hatay’da ise bu oran yüzde 50 buçuk. Bundan kaynaklı müthiş altyapı sorunu mevcuttu. Birçok ilçede arıtma tesisi, kanalizasyon, içme suyu şebekesi sorunu vardı. Köy yolları kaplamaydı ve çoğu bozulmuştu. Yağmur suyu kanalları yoktu ve ihmal edilmiş bir şehirdi. 8 tane arıtma tesisi bitirdik. Bunları yaparken ayrım yapmadık. Örnek vermek gerekirse yıllardır AKP’de olan Erzin’de kanalizasyonu, içme suyu şebekesini, arıtma tesisini, yıkılan köprüyü biz yaptık. İlk defa köy yolları, beton asfaltı bizimle tanıdı. Çoğu mezarlığın etrafını çevirdik. Yine AKP’nin yüzde 82 buçuk oy aldığı Altınözü’nde kanalizasyon ve içme suyu şebekelerini yaptık. 25 tane köy yazın susuzluktan kırılırdı. 25 köyün 8’ine kendi içinden Çetenli’den içme suyu götürdük. 17 tanesini de Yayladağı sınırından aldık. 5 yılı Hatay’ın altyapı sorununu halletmekle geçirdik. Şimdi geldiğimiz nokta ise artık ekonomi alarm veriyor. Sığlaşan bir ekonomiyle karşı karşıyayız.

Ekonomik önlemleriniz neler?
Yaklaşık 2 yıl önce Düsseldorf’ta biz EXPO 2021’de Botanik kısmını aldık. Onun çalışmalarını yapıyoruz. Projemiz bitti. Biz EXPO’yla Hatay’ın kırsal bölgesine müthiş bir gidiş gerçekleştireceğiz. Çiçekçilik ve fidancılık konusunda dünya çapında bir hamle yapacağız. Bizim EXPO alanımızın bir tanesin de tıbbi arınmatik bitkilerin bölümü var. Hatay çapında biz önemli arazilerde toprak analizi yaptık. Burada rüzgâr toprak analizi ve arazinin meyilli olması çiçekçilik için çok önemli bir faktör. Hepsini çalıştık. Kırsal kesimdeki çiftçilerimize bunların eğitimini vereceğiz. Dünyada 50 milyar Avro’luk bir pazar var. Hatay’ın üretim kapasitesi ise şu anda 10 milyor Avro civarında. Ama Türkiye fidancılıktan 100 milyon dolar kazanıyor. Bunu da aşmak istiyoruz. Bununla birlikte çiftçilerimizle, arıcılıkla, hayvancılıkla ve zeytincilikle uğraşan yurttaşlarımızla ilgili projelerimiz var. Arıcılara güneş paneli alıyoruz. Bunlar yaylalara çıktığı zaman vahşi hayvanların gelmesini engelleyecek hem de güneşten aldığı enerjiyle oradaki bütün ihtiyaçları, televizyon, radyo, aydınlatma ihtiyaçlarını karşılayacak. Zeytincilik Batı standartlarının dışına çıkmış durumda. Çuvalla zeytinleri toplayıp, bekletip fabrikaya götürüyorlar. Hal böyle olunca zeytinyağındaki asit oranları yükseliyor. Pazarlama gücümüzü elimizden alıyor. Biz bunları daha modern şartlarda yapabilmek için kasa vereceğiz. Tüm bunların dışında hayvanların gübrelerinden biyogazla birlikte elektrik üretimine geçeceğiz. Hayvanlarda doğurganlık zamanında tırnakları uzadığında çok stres oluyor. Stres olduğu zaman hem süt, hem et üretimi hem de doğurganlık oranı yüzde 12 düşüyor. Bu tırnak bakımı için yeni bir makine alıyoruz. O makineyi bir kamyonete yükleyip üretici birliğine veriyoruz. Üretici birliği bizim adımıza köy köy dolaşıp hayvanların tırnağını keserek stresini azaltıyor. Dikey tarıma geçiyoruz EXPO alanı içerisinde. 3-4 kat tarım. Ve ekvator oranı oluşturup 1 yılda 7-8 defa ürün alacağız. Doğal ürün üreteceğiz. HADO diye de bir projemiz var. Deniz otobüsüyle Beyrut’a, Kıbrıs’a ve Mersin’e günlük seferler yapıp turizmi artırmayı planlıyoruz.

İstanbul ve Ankara’da itirazlar sürüyor. İktidarın seçim sonuçlarını kabullenmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Ben o süreci 5 sene önce yaşadım. O zamanın Adalet Bakanı Sadullah Ergin rakibimdi. O zamanda sandıklarda görevlilerimiz bile yoktu. Ona rağmen biz 3 bin 889 oyla kazandık. Onların itiraz ettikleri her yerde benim oyum arttı. Sonuç itibarıyla 1001 oy arttırarak 4 bin 900 fark ile bitirdik. Görüyoruz ki Ankara, İstanbul gibi iktidarın yıllardır kök saldığı illerde kaybedince her dinamiği ön plana çıkarıp hak arama peşine düşüyor. Biz kendi oylarımıza sahip çıkarsak iktidar istediği kadar arasın. Hatay’da da aynı şekilde oldu. 5 yıl önce benim sandıklarımı sosyal demokrat ve ülkücü gençler bekledi. Şimdi de aynısı oldu. 

 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler