"Hayatımda bu kadar alçakça bir saldırıyla karşı karşıya kalmadım"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında AKP'lilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yaptıkları 'Hz. Peygamber' benzetmelerini okudu. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet.com.tr'nin manşete taşıdığı benzetmelerle ilgili "Bunlar dine hakaret değil mi?" diye sordu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
Ayrılık değil birleşme zamanıdır. Gelin 6 ok sizleri bekliyor.
Bugün yine kafamızda büyük soru işaretleriyle beraberiz, 8 yıl önce Hrant Dink öldürüldü. Bir kişi öldürülüyorsa failleri yakalamak hükümetlerin görevidir. Gazeteci Nedim Şener bir kuyumcu titizliği ile bu olayı araştırdı. Hapislere koyuldu. Ama yılmadı. Olayın aydınlanması için elinden gelen her çabayı gösterdi. Biz bu tür çabaları her zaman saygıyla karşılayacağız. Bedel ödense bile aydının toplumu aydınlatma görevi olduğunu hiç unutmamalıyız. Ona da buradan saygılarımızı gönderiyoruz.
Kılıçdaroğlu: Sevgili Peygamberimizin çok güzel bir sözü var... - VİDEO
Geçen hafta sayın Başbakan bir basın toplantısı yaptı. Konu devlette şeffaflıktı. Devlette şeffaflığın iki temeli vardır. Bir her kuruşun hesabını vereceksin. İki yasalara uyacaksınız. Her yurttaşın uyduğu gibi siz de uyacaksınız. Hangi şeffaflık.
Kılıçdaroğlu'ndan 9 alamet: Bunların müslümanlıkla alakası yok - VİDEO
Eğer bir kişi öldürülüyor katlediliyorsa failleri yakalamak arkasındaki örgütleri ortaya çıkarmak hükümetlerin temel görevidir. Sekiz yıldır olmadı bekliyoruz. Dönemin başbakanı dedi ki “bu cinayet aydınlatılacaktır. Ankara’nın karanlık dehlizlerinde bu kaybolmayacaktır” dedi. Yine bekleyeceğiz, failler ortaya çıkıncaya kadar. Biz kendi ülkemizi ve yurttaşlarımızı seviyoruz. Kimliği inancı yaşam tarzı ne olursa olsun herkese kucağımızı açıyoruz.
TEOMAN'I NE YAPTINIZ?
Geçen hafta sayın başbakan şeffaflıkla ilgili basın toplantısı yaptı. Öncelikle kaçak sarayın maliyetini açıklayacağım” demesini bekliyorduk. Hiçbir şey yok. Devlette şeffaflığın iki temel özelliği vardır.
Bir her kuruşun hesabını vereceksin. Hangi şeffaflıktan bahsediyorsun? Hem para pul götürüyorsunuz, kalkmışsınız şeffaflıktan bahsediyorsunuz. Yani Sayıştay’a baskı yapıp kamu harcamalarını eleştirmeyin diye bir şeyin içine girmeyeceksin. Bunlar şeffaflıktan bahsediyorlar. Sonunda çıktı ne olduğu. Efendim ihbarı yapan memurlar korunacakmış.
Gözünü sevdiğimin Ahmet Davutoğlusu, memur Teoman’ı nasıl hatırlamazsın? Ne diyordu Rıza Sarraf “para veriyorum almıyor, ne yapacağımı bende şaşırdım” diyor. Ne yaptınız? Memur Teoman’ı sürdünüz. Siz eğer memurları koruyacaksanız, kendinize bir bakın, şeffaflık nedir öğrenin.
Çok önemli bir projemiz var. TBMM’de iç tüzüğü değiştireceğiz ve kesin hesap komisyonu kuracağız. Yani bütçe harcandıktan sonra paraların nerelere harcandığını gösteren kanun. Kesin hesap komisyonunun başkanı muhalefetten olacak, iktidardan değil. iktidar muhalefete hesap verecek. Halk partisi olarak iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden birisi budur.
DAVUTOĞLU'NA: ALÇAKCA
Halkına doğruları söyleyen, toplumu kışkırtmayan birbirine düşman etmeyen bir kişiliktir devlet adamı. Tipik örneği Hollande’dır. Bir mizah dergisine yapılan saldırıdan sonra Müslümanlıkla terörü birbirinden net şekilde ayırdı. Merkel’dir. Müslümanlık asla ve asla terörle bağdaşamaz diye cümleler kurdu. Bunlar devlet adamıdır. Bir grubu kışkırtmak doğru değildir. Devlet adamlığı budur. Sayın Davutoğlu, mizah dergisine yapılan saldırıdan sonra Paris'e gitti. Birçok devlet adamıyla yürüdü. Biz hiçbir zaman şu eleştiriyi yapmadık. 'Gitti Hz. Peygamber'e hakaret edenlerle yürüdü' O gitti geldi. CHP'yi suçlamaya başladı. 'CHP, Hz. Peygamber'e hakaret eden karikatürlüri savundu' dedi. Hayatımda bu kadar alçakça bir saldırıyla karşı karşıya kalmadım. İnsanda ahlak olur, insanda dürüstlük olur. Alçağın da bir sınırı var. Çukur! Böyle bir şey olabilir mi? İnsanların yüreklerine kin tohumu ekmek bir Başbakan' a yakışır mı? Başbakan diyoruz ama siz biliyorsunuz. 'Sanal Başbakan' Böylesine bir iftira nasıl atılır?
DİNE HAKARET DEĞİL Mİ?
Kılıçdaroğlu, daha sonra AKP'lilerin Recep Tayyip Erdoğan hakkında yaptıkları "Peygamber benzetmelerini" okudu. Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet.comtr'nin de manşete taşıdığı benzetmeler için "Dine hakaret değil mi? diye sordu.
Şimdi ben bütün yurttaşlarıma söylüyorum. Özellikle de muhafazakar kardeşlerime, dindar kardeşlerime, mütedeyyin kardeşlerime söylüyorum. Beni iyi dinledin.
3 Mart 2014: bunların genel başkanı Muğla’da konuşuyor “bizim rahmetimiz gazabımızı aşacaktır” diyor. Kimsin sen? Sözlükte rahmet nedir onu okuyayım “Allah’ın kullarına acıması, onlara sevgi merhametle muamele etmesi manasında” bu mudur Müslümanlık? Bunu bir CHP2li söyleseydi, yer gök inlemişti, ne din ne iman her türlü hakaret yapılmıştı. Bunların genel başkanı söylüyor bunu.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, hala içişleri bakanı 14 Temmuz 2014. “Peygamber gurura kapıldı biz gurura kapılmadık” diyor. Lütfen iyi dinleyiniz. Onların bakanı hala koltuğunda oturuyor. Hala Davutoğlu’nun kol kanat gerdiği birisi, yolsuzlukları kapatan birisi. Kendisini peygamberden üstün gören bir zihniyet. Şimdi Davutoğlu’na soruyorum. Sevgili peygamberimize hakaret eden kim? Sen ağzını açıp bir cümle kullandın mı acaba?
AKP Düzce milletvekili İbrahim korkmaz 2 ocak 2015 “Hazreti İbrahim tabi ki benim Hazreti Muhammed ise en küçük kardeşim” diyor. Herkesin önünde söylüyor. Tepki gelince de ben şaka yaptım diyor. Ne zaman peygamberler gırgır konusu olmaya başladı? Davutoğlu buna bir şey diyor mu? Diyemez. Onların inancı farklı. Bize Müslümanlığı böyle öğretmediler. Bize saygıyı öğrettiler, sevgiyi, inanmayı, çalmamayı öğrettiler.
Aydın il başkanı AKP’li 14 Kasım 2009 merkez ilçede konuşma yapıyor. “Genel başkanımız ve başbakanımız bizim için adeta ikinci peygamberdir” diyor. Sevgili mütedeyyin, muhafazakar, dindar kardeşlerim. Daha düne kadar gidip oy verdiğiniz parti işte budur. Senin inancını sömürüyor. Ne demek ikinci peygamber? Davutoğlu bir şey dedi mi, demedi. Abisi bir şey dedi mi demedi. Çünkü bunların amacı ne? Din tüccarlığı yapıyor bunlar dindar değiller bunlar. Dini siyasete alet ediyorlar bunlar. İktidarda kalmak için yapmayacakları şey yoktur.
AKP düzce milletvekili 16 Ocak 2014 Başbakan Erdoğan için söylüyor “Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var. işte bunun için önünü kesmek istediler” bütün dindar kardeşlerime sesleniyorum. Ne zamandan beri bir siyasi lider Allah’ın bütün vasıflarını toplamaya başladı. Hala inanmayacak mısın? Hala konuşmayacak mısın?
Sözde bu ülkede bir de diyanet işleri başkanlığı var. Nasıl oluyor bunlar? Hiçbir CHP’li namuslu hiçbir yurttaş mütedeyyin hiçbir yurttaş böyle bir cümle kullanamaz. Ama bunlar siyasette kullanıyorlar.
AKP Kırklareli il başkanı. Sevgili peygamberimize nüfus kağıdı çıkarıyor, çocuklarından birine Tayyip diye bir isim ekliyor. Davutoğlu bir şey dedi mi, tık yok. Abisi bir şey dedi mi? Tık yok.
O nedenle ben muhafazakar kardeşlerime, dindar kardeşlerime sesleniyorum. Bunları iyi tanıyın. Hani Ahmed Arif diyor ya "Engerekler ve çıyanlardır bunlar" diye. Aynen öyle.
Karikatür deyince, Rasmussen vardı Danimarka Başbakanı. Orada da sevgili peygamberimizin karikatürü yapılmıştı. Bunlar, gittiler tıpış tıpış gittiler oylarını kullandılar, Rasmussen’i NATO genel sekreteri yaptılar.
"'BAKARA MAKARA' DİYOR"
Egemen Bağış 19 Mart 2014 “Bu bakara iyi makara” diyor. Beni bağışlayın. “Bu bakara iyi makara. Google’a gir, Kuran’da nankörlük kardeşlik bilmem ne diye search yap hepsi çıkıyor. Oradan beğen bir tane salla gitsin” diyor. Evet, kuran ile alay ediyor, yahu kuran ile nasıl alay edersin sen? Nerede koltuğunun altında tutuyor. Kalkmışsın utanmadan CHP’yi suçluyorsun. İnsanda biraz utanma olur. Ama öyle bir noktaya getiriyorlar ki bizi bütün kirli çamaşırlarını sermek zorundayız. Düne kadar cami yalanlarını yapıyordu. Davutoğlu’na söylüyorum. Sen temiz bir ibadethane mi görmek istiyorsun? CHP’li belediyelerin oraya git, göreceksin orada.
"PARLAMENTONUN NAMUSUYLA GÖREV YAPMASINI İSTİYORUM"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Genel Kurul'da 4 eski bakan hakkında yapılacak olan Yüce Divan oylaması ile ilgili değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, "Şimdi görüşülecek. Ak mı kara mı çıkacak ortaya. Bu parlamento, ulusal Kurtuluş Savaşı'nı yöneten parlamentodur. Bu parlamento kirliliği kabul etmez. Kirliliği buraya bulaştırmayalım. Hepimizin vicdanı, ahlaki sorumluluğu var. Çocuklarımıza, ülkemize, vatanımıza karşı sorumluluğumuz var. Devleti itibarlı kılacak olan bizleriz. Kullanacağımız oylardır. 4 bakandan da istirham ediyorum. Lütfen kürsüye çıkın. Yürekli olun. Korkmayın. Namuslu adamlarsanız asla korkmayın. Biz Yüce Divan'a çıkmak istiyoruz, deyin. Neden korkuyorsunuz. Korkunun ecele faydası yoktur. Siz kurtulacağınızı sanıyorsanız bunu unutun. Gün gelir yine hesap vereceksiniz. Yol yakınken şimdiden gidin. Aklanmak istiyorsanız gidin aklanın. Kaçarsanız zaten bu toplum sizi vicdanına mahkum edecektir. Buradan bütün Ak Parti'nin milletvekillerine sesleniyorum. Komisyonda 9 kişi hariç. Onlar vicdanlarını sattılar. Onlar kendilerini de sattılar. Çocuklarının da yüzüne bakamaz onlar. Dünyanın en ağır mirasını çocuklarına bıraktılar. Yolsuzlukların üstünü örten kişiler olarak bu parlamentonun tarihine geçtiler. Bugün oy kullanırken madem ki kapalı bir yere gireceksiniz bir vicdanınıza, ahlakınıza, inancınıza sorun. Ben umudumu yitirmiyorum. Parlamentonun namusuyla görev yapmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
"HER YER YANIYOR"
Siyasetin konusu bunlar değil aslında. Siyasetin konusu işsizlik ama çözemiyorlar. Her yer yanıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- DEM Partili vekillerle 'Suriye' atışması!