HDP'den dokunulmazlık açıklaması (13.04.2016)

HDP, dokunulmazlıklara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Bu Anayasa değişikliği önerisi 'Baldıran Zehiri'dir. Barış ve çözüm için 'Baldıran Zehiri'ni içemeyen Erdoğan ve AKP, şimdi bunu savaş zehri olarak tüm topluma içirmek istiyor."denildi.

HDP'den dokunulmazlık açıklaması (13.04.2016)
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 13.04.2016 - 17:00



HDP tarafından dokunulmazlıklara ilişkin 28 Mart 2016 tarihinde TBMM Başkanlığı'na sunulan Anayasa değişikliği önerisinde, "Yasama sorumsuzluğu; Milletvekilleri, yasama çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, ileri sürdükleri düşüncelerden ve bunları herhangi bir yerde ifade etmekten sorumlu tutulamazlar. Yasama dokunulmazlığı; Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili hakkında seçimden sonra dava açılabilir, seçimden önce açılan davalara devam edilir. Milletvekilleri gözaltına alınamaz, tutuklanamaz ve haklarında hiçbir koruma tedbiri uygulanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali bu hükmün dışındadır. Bu halde yetkili makam, durumu derhal TBMM Başkanlığı'na bildirir. Milletvekili hakkında verilen bir ceza hükmünün açıklanması, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır. Milletvekilleri hakkında ceza davaları Yargıtay'da görülür. Bu davalarla ilgili usul ve esaslar kanunlarla düzenlenir" ifadelerinin yer aldığına vurgu yapıldı.

"AKP 'BALDIRAN ZEHİRİ'Nİ İÇTİ"

HDP tarafından dokunulmazlıklara ilişkin AK Parti hükümeti politikalarının eleştirildiği açıklama şu şekilde:

AKP-Saray iktidarı geçici bir anayasa maddesi ile dokunulmazlıkların bir seferde ve topluca kaldırılması için milletvekili imzalarını tamamladı. Anayasa’nın 83. Maddesi’ni geçici bir madde ekleyerek askıya alıp, Meclis’teki fezlekelere yargı yolunu açıp, sonrasında gelecek fezlekelere dair aynı dokunulmazlık zırhının işletilmesi, Saray-AKP tarafından hukuk ve anayasa yolunun kendi siyasal çıkarları için kullanılmasından başka birşey değildir.

Bu Anayasa değişikliği önerisi ‘Baldıran Zehiri’dir. Barış ve çözüm için ‘Baldıran Zehiri’ni içemeyen Erdoğan ve AKP, şimdi bunu savaş zehri olarak tüm topluma içirmek istiyor.

İktidarın, Meclis’te milletvekillerimizin dokunulmazlıklarını kaldırma çabası, bizim üzerimizden bütün topluma baskı, tehdit ve hükümet terörü uygulama girişimidir. Saray-AKP iktidarının, HDP'nin olmadığı bir siyaset alanı ve Türkiye yaratma planı, demokratik siyaset alanını kullanılamaz hale getirme çabasıdır. HDP ve dostlarını bir tehdit olarak gösteren ve Meclis’te dokunulmazlıklarını kaldırarak partiyi siyasetin dışına itmeye çalışan, yeni anayasa tartışmalarından uzak tutarak AKP-Saray Anayasasını oldu bittiyle hayata geçirmeyi hedefleyen zihniyet bilmelidir ki, bunlar arızalı demokrasinin tamamen berhava edilmesinin adımları olacaktır.

Bu adım Saray darbesi sürecinde yeni bir uğrak olacaktır. Partimizin fiilen işlevsizleştirilmesi, ülke içindeki dengeler açısından bu sürecin en kritik aşamasıdır. Saray’ın 7 Haziran sonrasında adım adım uygulamaya koyduğu darbe sürecinin Meclis’te AKP-MHP işbirliği ile geliştirilmesi Türkiye’nin geleceğini ipotek altına alma girişimidir. Bu sürece kapalı kapılar ardında pazarlıklar yaparak dahil olmak, kişisel çıkarlar uğruna bu sürece katkıda bulunmak tarihe bir kara leke olarak geçecektir.

Her gün yaşanan baskıların, toplumdaki korku atmosferini genişletici adımların amacı böylesi bir ortamı kullanarak, Erdoğan’ın başkanlık sistemini bir kurtarıcı olarak topluma sunmaktır. Siyaset dışı yollarla Anayasa değişikliğine giden yolu her geçen gün genişletme çabalarının nedeni budur. Bu adımlar, siyaseti devre dışı bırakarak, kuvvetler ayrılığını iyice silikleştirerek, tarafsız olması gereken kurumları da bu planın parçası haline getirme ve Meclis’i tasfiye etme çabasıdır.

Partimizin kürsü dokunulmazlığı dışında bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin sunmuş olduğu Anayasa değişikliği önergesi hem bugün hem de gelecek açısından evrensel demokratik ilkelere uyan tek öneridir.

Meclis’te AKP’nin önerisi doğrultusunda Anayasa değişikliği yoluyla dokunulmazlık dosyaları için kararın verileceği gün Türkiye açısından bir dönemeç olacaktır. 12 Eylül 1980 Darbesi Türkiye’ye onlarca yıl kaybettirmiştir. Dokunulmazlıkların kaldırılması da aynı şekilde uzun yılları kaybettirecektir.

Konuşan, düşüncesini özgürce ifade eden milletvekili de olsa ‘biz ona dokunuruz’ şeklindeki tehdit, halkın kararlılığını ve mücadelesini dün olduğu gibi yarın da asla geriletemeyecektir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler