Her karakter farklı don giyer
Bu yıl Oscar ödül töreni, nisanın son haftasında yapılacak, korona sadece kişisel planları bozmakla kalmadı, eğlence dünyasının akışını da değiştirdi.
Elif Aktuğ, Cumhuriyet Cumartesi eki için yazdı.
İngiliz oyuncu Sacha Baron Cohen “The Trial of the Chicago 7” ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar adayı. Cohen, En İyi Uyarlama Senaryo dalında ise dünya çapında üne kavuştuğu Borat’ın devam filmi “Borat Subsequent Moviefilm” ile yarışıyor. Kazakistan’ın itibarını kazanmak üzere devlet başkanı Nazarbayev tarafından ABD’ye yollanan muhabir Borat’ın maceraları yine bildiğiniz gibi, aşırı siyasi, aşırı agresif ve iğrenç/komik. “Sahte belgesel” olarak çevrilebileceğim “mocumentery” türünde bir film Borat, gerçekleri değil de uydurulmuş bir hikayeyi anlatıyor; hikayenin belgesel tarzında çekilmesi sizin anlayacağınız, fakat buradaki fark gerçek olaylar, gerçek siyasetçiler ve gerçek kişiler tam anlamıyla trolleniyor!
2007’de çektiği ilk filmiyle tanımıştık Borat’ı. Kimilerinin bayıldığı ama kimilerinin tiksindiği bir türle/kahramanla karşılaşmıştık, filmin çekimi sırasında onlarca kez tutuklanmıştı Sacha Baron Cohen, Trump’ın binasının önüne pislemişti, hatırladınız mı bilmem, aykırı ötesi bir adamdı. Hala da öyle gerçi, yeni Borat’ta da değişen bir şey yok, hatta siyasi hicvi iyice ileri taşımış. Bu defa Trump’un seçim döneminde yaptığı çekimlerde, Michael Pence’in konuşma yaptığı salona dalarak ortalığı karıştırıyor. Sahneler ve şakaları pek anlatılabilecek gibi değil, ırkçıların, redneck’lerin, anti semitistlerin canına okuyor Cohen. Yahudi olup da Yahudilerle ve soykırımla dibine kadar dalga geçmesi inanılmaz, insan düşünmeden edemiyor Türkiye’de bizim değerlerimizle, siyasetimizle/siyasetçilerimizle, geleneklerimizle bu denli dalga geçecek bir film çekilebilir mi? İnsan bunu düşünüyor ve akabinde bu düşünceden hızla uzaklaşıyor zira mümkün değil.
Borat Kazakistanlı ya malum, aksanlı konuşuyor ve Michael Pence’e telaffuz edildiği şekilde “pens” diye değil de “pen-is” diye hitap ediyor mesela, Donald Trump’a McDonald diyor ama en büyük hareket Rudy Giuliani’ye yapılmış. Borat yeni macerasında ABD’ye kızıyla geliyor ve kızını bozulan Kazakistan-ABD ilişkilerini yoluna koymak için Trump’a hediye edecek, aslında yetişkin film yıldızı bir maymun hediye edecekti ama kızı, maymunu yiyor! Dedim ya, hikaye bilmeyene pek izah edilebilir gibi değil! Neyse, filme döneyim ben, Kazakistan’da kızlar çocuktan sayılmıyor ve evin dışında ahırda/kafeste besleniyor, hatta Tarım ve Yaban Hayatı Bakanlığı tarafından kız çocuklarını kullanma talimatı kitapçığı veriliyor ailelere. Buna göre kızların hiçbir hakkı yok, fakat ABD’ye gelen Borat’ın kızı Tutar, duruma uyanıyor ve babasından kaçarak gazeteci/TV muhabiri oluyor bir şekilde. Rudy Giuliani ile röportaj yapıyor. Buraya kadar her şey normal değil mi? Ve fekat gel gör ki, Rudyciğimizin durumdan haberi yok, yani kızı gerçek TV muhabiri sanıyor. Kız sohbet sırasında adamcağızın bacağına dokunuyor, birer kadeh içki içiyorlar, azıcık kikirdiyor falan ve röportajdan sonra kız “yatak odasına geçelim mi” diye soruyor. Aman durun bayılmayın! Rudy amca yatağa uzanıyor ve elini pantolonun içine sokuyor. Ya inanılır gibi değil, film boyunca “yok canım adam biliyordur film olduğunu” veya “yok canım kesin montaj, Rudy değildir” dedim, ama gerçek şu; Rudy’yi rezil etmişler. Neyse yatakta kalmıştık, tam o sırada kadın iç çamaşırı giymiş bir vaziyette Borat içeri dalıyor ve “kızımı boş ver beni al” diyerek adamın üzerine yürüyor. Polislerden, güvenlik görevlilerinden zor kaçmışlar, o sahneden sonra. Bence özgür olmaları, tutuklanmamaları ve dahi nefes alıyor olmaları mucize! Düşünsenize Devlet Başkanı Trump’ın avukatıydı bahsettiğim insan, Sacha Baron Cohen tam bir deli dahi, “canlandırdığım role göre don giyerim” demiş bir röportajında. Borat’ınkileri de bol miktarda görüyoruz filmde zaten. Ofansif mizahın kralı Borat filmi Amazon tarafından 120 milyon dolara satın almıştı. Filmin en büyük sürprizi Borat’ın kızı Tutar’ı canlandıran Bulgar oyuncu Maria Bakalova, ilk uzun metraj filmiyle En İyi Yardımcı Kadın dalında Oscar’a aday gösterildi. Borat filmi için 600 aday arasından seçilen Bakalova, Hollywood’un yeni hazinesi. Filmden sonra Beyaz Saray’a gazeteci kılığında giderek, Saray’ın güvenlik eksikliği ve koronavirüse karşı alınan önlemlerin yetersizliğiyle alakalı bir video çekmişti. Filmin etkisinden kurtulamamıştı anlaşılan; izleyen de etkisinden kurtulamıyor inanın; hele bir baba-kız dans sahnesi, hele bir baba-kız doktor sahnesi var ki, unutulacak gibi değil…
Ah son olarak, Trump, Sacha Cohen için şöyle yazmıştı twitter’a “O sahtekar bir adam ve onu komik bulmuyorum. Bana göre o alçak biri.”
Cohen’in cevabı da şahaneydi ama “Donald, Borat’ın ücretsiz reklamı için sana minnettarım. İtiraf edeyim ben de seni komik bulmuyorum ama bütün dünya sana gülüyor. Her zaman ırkçı soytarıları oynayacak insanlar arıyorum ve senin 20 Ocak’tan sonra yeni bir işe ihtiyacın olacak. Bunu konuşalım”…
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı