İcap edelim, ayıp olur

Misafirliğe gittik tok. Açmışız gibi davrandılar. Dedik yok. Olmaz, yemeden kalkmak yok. Dedik niye olmaz tokuz.

Yayınlanma: 12.09.2021 - 10:25
İcap edelim, ayıp olur
Abone Ol google-news

Kurumsal bir şirketin mali tablolarını inceleyen denetçiler gibidir herkes çoğu zaman. Karşı taraf da, bir açık yakalanmasın, aman ceza almayalım dercesine, tüm ayrıntıları önlerine serer, açıklamaları yapar, kanıtları ve gerekçeleriyle o soğuk yüzüne yanıtlar soruların. Sorular soğuktur, beklentiler buz gibi. Isınmanız için sebeplerinizin oldukça gerçekçi olması, ifadenizin biraz üzgün, inandırıcılığınızın son derece net olması gerekmektedir. Aksinde, kalkanları sitemlere doğru tutup, kafamızı da öne eğmemiz kaçınılmaz olacaktır. Nitekim öyle sıradan bahaneler tutmaz. Ayıp olur. Ayıp, hep büyük olur.

Misafirliğe  gittik tok. Açmışız gibi davrandılar. Dedik yok. Olmaz, yemeden kalkmak yok. Dedik niye olmaz tokuz. Dediler bir şey yemeden kalkılmaz. Yok. Yanındaki dürttü, karşındaki göz kırptı, kimse çaktırmadı. Etrafa ayıp olmadı. Biz de inandık zaten tokluğumuza. Az önce yediğimiz iki pide beş lahmacunu gömdük anılara. Ayıp olmasın dedik. Yedik. Tabaktaki baklavayı sardık peçeteye, attık cebe. İnandıramadık sevmiyoruz diye. Kimse görmedi. Kimse gücenmedi. Herkes mutlu, cebimiz şerbetli. 

Ateşten kalkamadık yataktan, arkadaşın yaş günü kutlamasında baktık pistteyiz. Kıvırmalıyım, onu çok seviyorum çok. Yandan dedi şarkıcı, daha yandan diye bağırdık. Şükür, figürleri doğru yaptık. Yılda bir izin hakkımız vardı. Tam da eğlencenin ortasıydı. Havuza dalmış çıkmış, pipetten bir yudum alıyorduk, hopp eşyaları topladık. Yarın akşam müdürün kızının kınası vardı. Müdürün kızı bizi tanımadı ama hanımı ile yüksek yüksek tepelere çıktık, bağıra çağıra ağladık.  Ayıp olmadı, kınaya tam katıldık. 

Paramız olmadı. Girdik çoklu hediyeye. Yazılsın bizim de ismimiz paketin üstüne. Bu ay biraz açıldık gerçi. Olsun idare ederiz, çok büyük içimizdeki sevgi. Oradan uğradık bir büyüğe. Minderi attık yere. Serdik yorganı üstüne. Gidilir mi hiç bir başka eve. Alerjimiz tutmaz ya bir gecede. Uyuduk işte, ayıp olmasın diye diye. 

Sürekli kendi isteklerimiz ve ihtiyaçlarımız dışında bir memnun etme halindeyiz. Sanki kulaklarımızı açmış, puan topluyor gibiyiz. Sahi, başkalarının mutluluğu bizim ihtiyaçlarımızdan daha mı değerli, duyguları daha mı hassas? Bu kadar da farkındayken herkes. Uzatılan mikrofona hep güzel cümleler kuruyor, ama kayıt dışı zamanlarda kalbimizden geçeni yapamıyoruz. Nedir bu hükümdarlık, bu beklenti? Nedir bizi bu kadar zorlayan hisler? Kabul edilmeme mi? Etmesinler. Dışlanma korkusu mu? Dışlasınlar. Sevilme ihtiyacı mı? Sevmesinler. Bu kadar kendi isteklerine ayıp olunan bir dünyada, başkalarının isteklerini kucaklamak niye? O üzülmesin ben idare ederim. Aman aradaki bağlar kopmasın ben hallederim. Yalan söylerim, doğruyu saklarım, kuş uçmaz. Ayıp olmaz.

Bir kahve de içilmez mi diyenler. Yemeğe kalmayana ağız bükenler. Çok aramayanı defterden silenler. Sormadıysa küsenler. Buluşmadıysa bitenler. Gelmediyse gidenler. Senin gibi yürümeyenler, senin gibi gülmeyenler. Hepiniz burada mısınız? Buradasınız elbet. Görüyoruz sizi. Siz de bizi. Hadi hep birlikte istemediklerimizi yapalım. Başkalarının alanlarına saralım. Dalarken uykuya mırıldanırız içimizden. Çok şükür bugün de kimseye ayıp olmadı. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler