İki mutluluk birden

Çoksesli evrensel müziğin tutkunları için dünyanın büyük ustalarını canlı dinlemek bir mutluluksa bizim bestecilerimizin yapıtlarını, özellikle de yeni yapıtlarının ilkçalınışlarını dinlemek bir başka mutluluk olmalı. Geçtiğimiz hafta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda iki akşam üst üste bu iki mutluluğu yaşadık.

Yayınlanma: 14.06.2015 - 17:13
Abone Ol google-news

11 Haziran akşamı dünyanın piyano efsanelerinden Maria Joao Pires’i korumasına aldığı genç yeteneklerden Miloş Popoviç’le birlikte, 12 Haziran akşamı da “Yalçın Tura’ya Onur Gecesi”nde bestecinin iki yeni yapıtının ilk çalınışlarını dinledik. İkincisinden başlıyorum, çünkü Rengim Gökmen’in söyleşide belirttiği gibi, CRR ile birlikte tasarladıkları, bestecilerimizin gün ışığına çıkmamış yapıtlarının seslendirileceği konserler dizisi kapsamındaki bu konser, özellikle (aydınlığa kapı aralanan) bu günlerde ses getirmesi gereken bir konserdi.

Rengim Gökmen’in yönettiği, onun tanımıyla “besteci adı taşıyan tek senfoni orkestramız” CRR Senfoni Orkestrası’nın seslendirdiği “Toccata” ile başladı konser. Tura, birçok yapıtı gibi Anadolu müziği öğeleriyle örülmüş bu yapıtını bestelemeye 1961’de başlamış ve 30 yılda tamamlamış. Söyleşide de belirttiği gibi, yapıtlarını çok uzun sürelerde, demlendire demlendire yazıyormuş. Bu konudaki rekoru da sanırım Viyolonsel Konçertosu’nda: 1954’de başladığı bu yapıtının demlenmesi tam 60 yıl sürmüş ve Türkiye ilkçalınışı geçen yıl Mersin’de yapılmış. Bizim CRR Senfoni Orkestrası eşliğinde Oğuzhan Kavruk’tan İstanbul ilkçalınışını dinlediğimiz Viyolonsel Konçertosu, halk müziğimizin yanı sıra makam müziğimizin öğelerinin de yer yer duyumsandığı bir yapıttı. Konserin ikinci bölümünde ise, Tura’nın konser öncesi söyleşide “müzik dili ve stil olarak öteki senfonilerimden farklı, yerel öğeleri çok kullanmadım, evrensel bir tını yakalamak istedim” dediği 5.Senfoni’sinin Türkiye ilkçalınışını dinledik. Değerli besteci Yalçın Tura’nın da salonda olması, yapıtlarını dinlemesi akşama değer kattı. Konserin sonunda salondaki tüm müzikseverler mutluydu. Şimdi, Gökmen’in müjdesini verdiği bu konserler dizisinin yeni konserlerini ve CRR Sanat Yönetmeni Ozan Binici’den de yakında çıkacağını söylediği CRR Ekim-Aralık Dönemi izlencesini bekliyorum.

Elbet, Maria Joao Pires’i, döneminin en iyilerinden biri olmakla, Beethoven, Schubert, Chopin vb.. büyük bestecilerin yapıtlarının en iyi kayıtlarından bazılarını yapmış olmakla yetinmeyen, “Partitura” tasarısı kapsamında konserlerinin her birinde bir genç yetenekle birlikte çalarak ona yeni ufuklar açan o ustadan Schubert ve Beethoven dinlemenin sevincini de unutmadan.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler