İrlanda Suvla’da yanan bağımsızlık ateşi

Çanakkale Savaşı sadece Türkiye tarihini değiştirmedi, dünya tarihinde de belirleyici rol oynadı.

İrlanda Suvla’da yanan bağımsızlık ateşi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.03.2017 - 21:08

 

Çanakkale Savaşı, Türk tarihi açısından ne kadar önemliyse dünya tarihi açısından da aynı öneme sahiptir. Neredeyse dünyanın üçte birine hükmeden İngiliz Milletler Topluluğu hiyerarşisindeki belki ilk anlamlı çatırdama bu savaşın ardından yaşanmıştı. Üstelik bu çatırdama, hükmettiği uzak coğrafyalardan değil, hemen yanı başından gelecekti.

10. Tümen

İrlanda, Birleşik Krallık’ın 1. Dünya Savaşı için oluşturduğu askeri güce yaklaşık 180 bin gönüllü ile destek veriyordu.10. Tümen de Gelibolu’da 17 bin kişiyle görevlendirilmişti. Tarih 25 Nisan 1915, Seddülbahir Cephesi’ndeki çıkarmayla başlayan ve ağırlıklı olarak Conk Bayırı’nda devam eden çatışmalarda İrlanda birlikleri çok ağır kayıplar verecekti. 7 Ağustos, bu kez Suvla Cephesi. Bir çıkarma denemesi daha. Bu kez kayıplar daha da ağırdı. Sonrasında kolu kanadı kırılan tümen Selanik ve Mısır cephelerinde yer aldı, ama Suvla ve Seddülbahir isimleri İrlanda’nın toplumsal hafızasında silinmez bir yer edinecekti.

Ağır kayıplar

Suvla çıkarmasından üç hafta sonra Irish Times gazetesinde yayımlanan makalede İrlandalı birliklerin yaşadıkları anlatılıyordu. Dublinli bir taburun Emir Subayı Poole Hickman tarafından kaleme alınan makalede şu ifadeler vardı; “İlk iki gemimiz, sabah 5.50’de çıkarmaya başladı. Ancak şarapneller üstlerine yağmıştı bile. Bir ölü 11 yaralı vardı. Saat sekiz gibi biz ve diğer İrlanda taburları genel bir emir aldı. Çıkarma bölgesinden yaklaşık beş kilometre uzakta bir tepeyi ele geçirmemiz gerekiyordu. Ancak bizi selamlayan şarapnel yağmuru altında yüz metre bile ilerleyemedik. Havada bir ıslık sesi duyuyordunuz, ardından etrafınızdaki her cisim vurulabilir bir hedef haline geliyordu. Verilen yaralar korkunçtu, derin izler yüzleri tanınmaz hale getirmişti. Tek şansınız, patlama sesini duyar duymaz -eğer hayattaysa ve tüm uzuvlarınız yerindeyse- olabildiğince hızlı koşmak ve bir sonraki patlamadan isabet almayacağınız bir sığınak bulmaktı. Öğleden sonra, tepeye 600 metre kadar yaklaşmıştık. Sonunda Komutan Harrison tarafından idare edilen birlik bir süre sonra tepeyi ele ge
çirdi. Türkler sağa sola kaçışıyordu. Müthiş bir performanstı, kendisini tebrik ettik, tepeye Dublin Kalesi ismini verdik...

Dublin Kalesi düşüyor

Gece yarısı geri döndüler, kayıplarımız çok ağırdı; bizim birlikteki 22 kişi ölmüştü. Duyduğum kadarıyla üst rütbeli bazı askerler de hayatta değillerdi. Tepe düştüğünde şafak sökmek üzereydi. Çatışma, sabah boyunca sürdü. Biz avantajlı pozisyondaydık. Ancak üstümüze yağan şarapneller kafamızı siperden çıkarmayı imkânsız hale getiriyordu. Bir de keskin nişancılar; hepsi tam birer şeytandı. Kafanızı kaldırdığınız anda işinizi bitiriyorlardı. Çevredeki her ağaca gizlenmiş bir nişancı vardı. Üstümüzden devamlı kurşunlar geçiyordu, ama yerlerini tespit etmek neredeyse imkânsızdı. Ertesi gün bir İngiliz tümeni desteğe geldi. Ancak kısa sürede cephaneleri tükendi...”

Suvla’dan Dublin’e 

Savaşın başında İrlanda’daki siyasi yelpazenin Cumhuriyetçi kanadı, Britanya bayrağı altındaki bir savaşa karşıydı. Ancak, Birleşik Krallık ordusuna gururla gönderilen İrlandalı gençlerin naaşları adaya varmaya başladıkça, İrlanda’da yanı başındaki Birleşik Krallık’ın emperyalist savaşına karşı tepkiler çığ gibi yükselmeye başlayacaktı. 24 Nisan 1916, “İrlanda Cumhuriyet Bölgesel Yönetimi’nden İrlanda halkına” diye başlıyordu bildiri ve şöyle devam ediyordu: Tanrı ve milli köklerimizi yitirdiğimiz kuşaklar adına; İrlanda bizi ve tüm çocuklarını bayrağı altına, bağımsızlığı için greve çağırıyor...”  Bu bildiriyle başlamıştı Paskalya günlerindeki isyan.

1919’da başlayacak İrlanda Bağımsızlık Savaşı’nın ilk kıvılcımıydı. İrlanda Kurtuluş Ordusu öncülüğünde iki yıl süren savaşın ardından adanın büyük bölümü Birleşik Krallık hâkimiyetinden kurtulacak ve bağımsız İrlanda Cumhuriyeti kurulacaktı. Savaşın ilk günlerinde ortaya çıkan bir şarkı halk arasında çok popüler olmuş ve adeta bağımsızlık marşına dönüşmüştü. İlerleyen yıllarda, ünlü İrlandalı müzisyen Sinead O’Connor tarafından da seslendirilen ve İrlandalıları, 1. Dünya Savaşı’ndaki gibi Britanya çıkarlarına alet olmaktansa ulusal İrlanda birliği için mücadeleye çağıran bu Foggy Dew isimli şarkının birkaç mısrası Çanakkale’yi hatırlatıyordu; “Dublin’in tam ortasına savaş bayrağını gururla asmışlardı. İrlanda göğü altında ölmek, Suvla veya Seddülbahir’de ölmekten iyiydi.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler