İş sağlığı ve güvenliği masaya yatırıldı

Özer, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası'nın (İNTES) düzenlediği 44. çözüm arama konferansında yaptığı konuşmada, iş kazalarının sadece Türkiye'de değil, dünyada da sorun olduğunu söyledi.

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yürürlüğe girdikten sonra risk değerlendirmesi konusunun öneminin arttığını dile getiren Özer, bu konularda İNTES'in her zaman kendileriyle işbirliği yaptığını ifade etti.

Bu yıl İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası'nı İzmir'de kutladıklarını hatırlatan Özer, hafta kapsamında seminer düzenleyen Alman yetkililerden kendi ülkelerinde gerçekleştirdikleri iskele güvenliği kampanyası konusunda bilgi aldıklarını aktardı.

Benzer bir kampanyayı kendilerinin de yapmayı istediklerini ve İNTES'in buna destek vereceğinden emin olduklarını belirten Özer, "Kazalar içinde en fazla payı yüksekten düşme oluşturuyor. Güvenli iskeleler oluşturulması halinde inşaatlardaki iş kazalarının yüzde 40'ını önleyebiliriz" diye konuştu.

"Biraz teşvik ve tedbir kazaları önler"

Özer, inşaatlardaki kazaların temeline inildiğinde günübirlik çalışanların yaşadığı kazaların oranların artmasında etkili olduğunu kaydetti.

İnşaatlarda güvenlik önlemlerinin risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra alınmasının önemine değinen Özer, biraz teşvik ve tedbir ile kazaların önlenmesi adına mesafe alınabileceğini söyledi.

İş sağlığı ve güvenliği konusunun akademik çalışmalarda yer alması için ilgililerle sürekli temas halinde olduklarını anlatan Özer, "Onlardan bir tek isteğimiz var. İş sağlığı ile ilgili seçmeli ders koymaları ve bunları sonra zorunlu hale getirilmeleri" ifadesini kullandı.

İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Ahmet Ersoy da kanun hakkında bilgi verdi.
Kanunun, niteliğine göre işleri sınıflandırdığını hatırlatan Ersoy, "Bu kapsamda inşaat, 'çok tehlikeli' sınıfına giriyor ve sektörde önlemlerin en üst seviyede alınması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Risk değerlendirmesinin artık çok önemli bir konu haline geldiğini dile getiren Ersoy, bunun bir belge edinmenin ötesinde yaşayan bir sistem olması gerektiğini sözlerine ekledi.