"İşçiler gaz bombasını veya hakareti hak etmedi"

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Merkezi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, DİSK olarak kardeş sendikalar, meslek odaları ve Türkiye işçi sınıfıyla Türkiye'de de 1 Mayıs'ın omuz omuza yaşanabileceğini göstermek için çok çaba harcadıklarını söyledi.
Barış rüzgarlarının estiği bir ortamda, işçilere polis müdahalesini arzu etmediklerini dile getiren Beko, ancak İçişleri Bakanı Muammer Güler'in talimatıyla yürüyüşe katılan işçilere biber gazı atıldığını savundu.

Müdahale sonucunda bazı işçilerin yaralandığını bazılarının da taciz edildiğini aktaran Beko, yaralıları alan ambulansların, adeta sıkıyönetim ilan edildiği için hastaneye gitmekte zorlandığını anlattı.

Taksim Meydanı'nda geçmişte yaşananların tekrar yaşanmamasını istediklerini ifade eden Beko, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kardeşlerimizi katledercesine yapılan bu saldırıyı, DİSK adına kınıyorum. Kardeşlik mücadelesi veren insanlar bu yapılanları, baskıyı, terörü hak etmedi. Bunlar, bu ülkenin insanları. Bu ülkede çalışan işçilere kalkan eller, elbet bir gün kırılacaktır. DİSK, kurulduğu günden bu yana demokrasi mücadelesi veren bir sendikadır. Biz yarın da demokrasi mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Bugün Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow, bizimle beraber olmak istiyordu. Az önce kendisiyle görüştüm. 'Türkiye'de yaşananlara bir anlam veremiyorum' dedi. Yaptığımız görüşmelere göre, hiç bir ülkede olay olmamış. Kimsenin kanadı kırılmamış, kimseye gaz atılmamış, işçiler günlerini kutlamış. Ama Taksim'de siyasal iktidarın işçilere uyguladığı tam bir faşist diktatörlüktür. Bir çok semt ve ilçelerden aldığımız bilgiye göre, arkadaşlarımız atılan gaz bombalarından etkilenerek hastanelere kaldırılmış. Tüm çabamıza rağmen sayılarını tespit edemedik. Çocuklara varıncaya kadar yapılan saldırıları tekrar tekrar kınıyoruz."
Beko, daha sonra diğer konfederasyonlarla ortak basın açıklaması yapacaklarını bildirdi.

DİSK'e uygulanan ablukanın ve işçilerin önündeki barikatların kaldırılmasını, işçilerin özgür iradeleriyle sokaklarda dolaşabilmesini talep ettiklerini aktaran Beko,

"Lütfen, bu dakikaya kadar yaptıklarınızı işçilere tekrar yapmayın. Bu insanlar kutsal insanlardır. Onlara saldırıda bulunulmamasını diliyorum. Bir gaz bombası atılacaksa çetelere, mafyaya, ülkeyi taşeron ülke konumuna getirenlere atılması lazım. İşçiler gaz bombasını veya hakareti hak etmedi" dedi.

Kani Beko, işçilerin güvenli şekilde evlerine gitmek istediğini söyledi.

-İşçiler dağılmaya başladı-

İşçiler, Beko'nun açıklamasının ardından DİSK Genel Merkezi'nden ayrılmaya başladı. Bazı işçilerin taş atması sonucu, polis de biber gazıyla müdahalede bulundu.

Polis, işçilerin ayrılmasının ardından güvenlik çemberine aldığı DİSK Genel Merkezi'nden çekildi.

Bu arada CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi DİSK Genel Merkezi'ne geldi.
Hurdacıların, Şişli'de müdahale sırasında kullanılan biber gazlarının kovanlarını topladığı görüldü.

Emniyet güçlerinin, sokak aralarında aldığı önlemler ise sürüyor.

DİSK başkanından Valiye çağrı

DİSK Genel Başkanı Kani Beko beraberindekilerle 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlamak için Taksim Meydanı'na yürüyüşe geçmeden DİSK Genel Merkezi önünde gazetecilere açıklama yaptı.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun, yaklaşık bir ay önce yapılmaya başlanan görüşmelerde, bu yıl Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs kutlamaları için açılabileceği sözünü vermesi üzerine, demokrasi ve insan hakları isteyen kurum ve kuruluşlarla hazırlıklara başladıklarını söyledi.

"Daha sonra yasakçı eski İstanbul Valisi, şimdiki İçişleri Bakanı Muammer Güler'in, geçmişte olduğu gibi alanı tekrar işçilere kapattığını" kaydeden Beko, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2007-2008 ve 2009 yıllarında da buradaydık. Yasaklar sonunda polis müdahaleleriyle kan döküldü. Gaz bombalarına maruz kaldık. Geçmişe dönmek istemiyoruz. Taksim özgürleştiğinde, işçiler 1 Mayıs'ı 2010-2011 ve 2012 yıllarında omuz omuza, kardeşçe kutladılar. Hiçbir kardeşimizin burnu bile kanamadı. İstanbul Valisi ile tekrar tekrar görüştük. Başbakan ile 2 saat görüşmemiz oldu. 'Biz bu yıl da 1 Mayıs'ı barış içinde kutlamak istiyoruz' dedik. Türkiye'de barış rüzgarları estiği bir dönemde, başta Taksim Meydanı olmak üzere çatışma olmasını, esnafa zarar verilmesini, halka eziyet edilmesini istemiyoruz. 'Barış içinde, omuz omuza ve kardeş olalım' demiştik. Bunları söylememize rağmen, Taksim'deki fiziki handikap bahane edildi. Bu handikap, 1 Mayıs'a engel bir handikap değil. Kutlamaları yapabilmek için 30 bin metrekarelik bir alan var."

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow'un 1 Mayıs için İstanbul'a geldiğini anlatan Beko, "İstanbul'dan Türkiye'ye, Türkiye'den de dünyaya kötü bir fotoğraf vermek istemiyoruz. 1 Mayıs'ı dünyada kutlandığı gibi barış içinde omuz omuza kutlamak istiyoruz" diye konuştu.

Kani Beko, Taksim'in herkese açık ancak işçilere kapalı olduğunu ifade ederek, 4857 sayılı İş Yasası çıkarıldığından beri Türkiye'nin taşeron ülkesine döndüğünü savunarak, "İşçiler düşünülseydi, Türkiye taşeron cumhuriyetine çevrilmezdi. Buraya gelirken aracımız 3 kez taciz edildi, durduruldu. İki saat geçmesine rağmen ancak gelebildik. İstanbul'da ulaşım durdurulmuş vaziyette. İşçilerin gelmemesi için sıkıyönetim ilan edilmiş, bu yasaklayanları kınıyorum. Taksim bizim için kutsal bir yer. Taksimi işçilere açın diyoruz" ifadelerini kullandı.

Kutlamaların Kazlıçeşme Meydanı'nda yapılması gerektiğini söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Beko, "Sizin mitinglerinizde kimsenin burnu kanamadı ama bu alanda, Taksim Meydanı'nda 36 arkadaşımızı şehit verdik. 1 Mayıs'ı burada kutlamak zorundayız. Taksim'de kutlanmayan 1 Mayıs, bizim için 1 Mayıs olamaz" dedi.

Beşiktaş'taki gruba, polisin müdahale ettiğini ve biber gazı sıkıldığını belirten Beko, bu davranışı kınadıklarını ifade ederek, "Onlar bizim yol arkadaşlarımız, onların yanındayız. Taksim'e onlarla birlikte, omuz omuza çıkmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
Beko, İstanbul Valisi Mutlu'ya da "Rica ediyoruz, Taksim'i işçilere açın, barikatları kaldırın" diye seslendi.