İslam, çimento olmadı

Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’na sunumu yapılan araştırmaya göre açılım ayrılıkçı Kürtlerin oranını artırdı, ‘İslam kardeşliği’ tezi tutmadı.

İslam, çimento olmadı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.11.2013 - 21:11

Hükümetin TEPAV’a yaptırdığı araştırma, “çözüm süreci”nin Kürt kökenli yurttaşlar arasında ayrılıkçılığı artırdığını ortaya koydu. Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e özel sunumla anlatılan araştırmaya göre 2011 yılında Kürt kökenli yurttaşlar arasında Türkiye’den “ayrılmak isteyenlerin” oranı yüzde 23.3 iken bu rakam çözüm süreci ile birlikte 2013 yılında yüzde 32.1’e yükseldi. AKP sözcülerinin yoğun olarak dillendirdiği “İslam, Türk ve Kürt arasında çimentodur” tezini çürüten sonuçların yer aldığı araştırmada, “Dindarlık düzeyi arttıkça ayrılıkçı fikirleri destekleme oranı düşmemektedir” tespiti yapıldı. Araştırma ayrılık fikrinin doğudaki Kürtler arasında azaldığı, batıdaki Kürtler arasında ise arttığı sonucunu verdi. Hükümetin 2011 ve 2013 yıllarında yaptırdığı araştırmalar çözüm sürecine ilişkin çarpıcı sonuçlar içerdi. Araştırmalar Başbakan Erdoğan’a, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na ve TBMM Başkanı Çiçek’e de özel oturumlar düzenlenerek aktarıldı. Başbakan Erdoğan’ın kamuoyuna açıklanmaması için talimat verdiği araştırmanın sonuçları geçen hafta da Ankara’da az sayıda katılımcının yer aldığı toplantıda değerlendirildi. Araştırmaya göre, Türkiye genelindeki Kürt kökenli yurttaşların tamamı baz alındığında ülkeden ayrılma düşüncesi çözüm sürecinin gündeme geldiği son 2 yılda daha da arttı. Bu sonuçlar, 2011 ve 2013 yılları arasında tüm Türkiye’den 6 bin 516 Kürt kökenli yurttaşla yapılan iki farklı ankette ortaya çıktı. Araştırmanın başında bulunan Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Zeki Sarıgil’in 31 Ekim’de hazırladığı sunumda iki ankete de yer verildi. “Ayrılıkçılığı kim istiyor? Türkiye’deki Kürtlerin ayrılıkçılık fikrini belirleyen faktörler” adlı konferansta yapılan sunumda yer verilen anketlerde, çarpıcı rakamlar ve tespitler gözler önüne serildi. Sarıgil’in konferanstaki sunumunda yer alan anketlere göre 2011 yılında “otonomi isteyen” Kürt kökenli yurttaşların oranı yüzde 54.6 iken çözüm süreci ile birlikte bu oran yüzde 66.1’e yükseldi. Yine iki ankete göre 2011 yılında Kürt kökenli yurttaşlar arasında “Bağımsız Kürdistan isteyenlerin” oranı yüzde 23.3 olurken bu rakam 2013 yılında yüzde 32.1’e yükseldi. Sonuçlara ilişkin konferansta, “Bu rakamların çözüm sürecinin hem otonomi konusundaki beklentileri ve desteği hem de ayrılıkçı fikirleri artırdığını söylemek mümkündür. Bu çalışma ışığında 2013 yılı itibari ile Türkiye’deki Kürt kökenli vatandaşlarımızın üçte birinin ayrılıkçı fikirleri benimseyerek bağımsız bir Kürdistan’ı desteklediği sonucuna ulaşmak mümkündür” değerlendirmesi yapıldı.

TEZ ÇÖKTÜ

Çalışmaya göre “normalleşme sürecine rağmen” 2013 yılı itibarıyla hâlâ Türkiye’deki Kürt kökenli yurttaşların yüzde 54’ü kendilerine devlet tarafından ayrımcılık yapıldığı görüşündedir. Aynı zamanda Türkiye’deki Kürtlerin yüzde 60’ı Türkiye’de Türk kökenli yurttaşlarla Kürt kökenli yurttaşların eşit olarak görülmediklerini düşünmektedir. Çalışma, bu “ayrımcılığa tabi tutulma ve mağduriyet” algısının Kürt milliyetçiliğinin etnik temeli olarak gelişmesinin en önemli nedeni olduğunu ortaya koymaktadır. l Çalışmanın en çarpıcı sonuçlarından birisi bugüne kadar basında ve siyaset içinde sıkça dile getirilen, “İslam, Türk ve Kürt arasında çimentodur” tezinin çürütülmesidir. Yani dindarlık düzeyi arttıkça ayrılıkçı fikirleri destekleme oranı düşmemektedir. 

Çalışmaya göre zaman içinde resmi devlet söylemi olarak sıkça dile getirilen, Kürt sorununun sosyo-ekonomik geri kalmışlık sorunu olduğu, bu sorun çözüldüğünde Kürt sorununun da kendiliğinden sona ereceği argümanı gerçeği yansıtmamaktadır.

BATI AYRILIKÇI

İlginç şekilde, 2011 ile 2013 yılındaki anketler kıyaslandığında Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan Kürtler arasında ayrılıkçı fikir oranında nispeten düşüş, Türkiye’nin batısında yaşayan Kürtler arasındaki ayrılıkçı fikirlerde ise gözle görülür oranda bir yükseliş vardır.

Öcalan tutum ve açıklamaları ile  Doğu ve Güneydoğu’daki Kürt kökenli yurttaşların ayrılıkçılık konusundaki algı ve tutumlarını yönlendirebilirken, Öcalan faktörü batıdaki ayrılıkçılık fikirler konusunda çok da etkili olamamaktadır.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler