Jüri Hakan Atilla’yı 5 ithamdan suçlu buldu... Peki bundan sonra ne olacak? İşte cevabı

Rıza Sarraf tanık konumuna geçince Atilla'nın tek sanık kaldığı davada jüri, eski Halkbank yöneticisi hakkındaki 5 ithamdan suçlu, birinden ise suçsuz bulundu.

Jüri Hakan Atilla’yı 5 ithamdan suçlu buldu... Peki bundan sonra ne olacak? İşte cevabı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.01.2018 - 18:09

ABD’deki eski Halkbank Eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın davasında karar verildi. Jüri üyeleri, Hakan Atilla’yı, yöneltilen 6 suçun 5’inden suçlu buldu. ABD’nin New York kentinde eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın tutuklu yargılandığı davada jüri üyeleri, Noel ve yeni yıl tatillerinin araya girmesiyle davaya verilen aranın ardından sanığın suçlu olup olmadığına karar vermek için dün tekrar toplandı. Davada Atilla’nın eşi Burçin Atilla da ilk defa duruşmaya katıldı. Duruşma salonuna getirilen eşini ilk sıradan izleyen Burçin Atilla, ayağa kalkarak eşini iki yanağından öperek sarıldıktan sonra gözyaşlarını tutamadı. Sivil kıyafetlerle kelepçesiz halde salona alınan Hakan Atilla ise eşine gülümseyerek karşılık verdikten sonra avukatlarının yanına oturdu. Hakan Atilla, 15 Aralık’taki duruşmasında, avukatlarının sorusu üzerine eşini 269 gündür göremediğini, çocuğunu ise sadece 2 saat görebildiğini ifade etmişti. Hakan Atilla, bir ara duruşma salonunda eşiyle konuştu. Bunun üzerine kolluk güçleri yargıç Berman’ın yanına giderek durumu anlattı. Sonrasında Atilla salondan çıkarılarak, tutukluların bekletildiği odaya götürüldü. Duruşmada jüri üyelerinin Berman’a bir not ilettiği ve notta “Hakan Atilla hakkındaki tüm suçlarda değil de bazı suçlarda hemfikir olursak ne yapmalıyız” diye sordukları belirtildi. Hâkim Berman ise jüri üyelerine “müzakerelere devam etmeleri ve her suçlama için ekstra zaman ayırmalarını” söyledi.

Hükümetten Hakan Atilla davası açıklaması: Hukuk siyasi yarar için kullanıldı

Eşinden gözyaşı

Yargıç Berman, jüri üyelerinin tüm suçlamarla ilgili karar verdiğini duyurdu. Atilla, 5 suçtan dolayı suçlu bulunurken, para aklamadan ise suçsuz bulundu. Karar açıklandığında Atilla’nın eşi gözyaşlarına boğuldu. Atilla’ya atfedilen suçlar arasında ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delmek, ABD’yi aldatma suçuna iştirak etmek, ABD bankalarını dolandırmak, ABD bankalarını dolandırmaya iştirak etmek, kara para aklamak ve kara para aklama suçuna iştirak etmek bulunuyordu.

Ceza kararı 11 Nisan’da

Hâkim bu beş suça dair cezanın belirleneceği duruşmanın 11 Nisan’da gerçekleşeceğini açıkladı. Bu tarihe kadar savunma avukatlarının sanığın cezasını hafifletme yönünde tüm belge, argüman ve tanıklarını sunması gerekiyor. Bir günden uzun sürmeyecek bu duruşmada yargıç Berman isnat edilen suçlar için federal hüküm esaslarının belirlediği alt ve üst sınırları gözönünde bulundurarak sanığa verilecek cezayı açıklayacak. Mahkeme süresince verilen ifadeler ve sunulan deliller çerçevesinde ortaya çıkan iddiaların başka bir iddianameye konu olup olmayacağı henüz net değil.

Avukatı: Bu birinci raunt

Hakan Atilla’nın avukatlarından Catty Flaming kararın ardından yaptığı açıklamada “bu yalnızca birinci raunt ve temyiz mahkemesinin var olmasının bir sebebi var” diye konuştu. Meslektaşı Victor Rocco da Hakan Atilla hakkında “Garip bir oyunun kurbanı olduğu çok açık” dedi. Hüküm duruşmasından sonra avukatların bir an evvel temyiz için başvuruda bulunması gerekiyor. Temyiz sürecinin en az bir ya da iki yıl olması öngörülüyor. Atilla’nın bu süre zarfından tutukluluk hali devam edecek.

 

Temyiz süreci yıllar sürecek

ABD anayasası uzmanı Prof. J.B.Jacops ile davanın bundan sonraki olası seyrini konuştuk.

“ABD Atilla’ya karşı” başlığı altında görülen davada önümüzdeki günlerde hukuki açıdan beklenen gelişmeleri, anayasa hukuku ve mahkemeler konularında uzman, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi Profesörü James B. Jacobs ile konuştuk.

-Bir sonraki aşama nedir?

Yargıcın ‘hüküm duruşması’ için bir tarih vermesi gerekecek. Etkin pişmanlık hakkını kullanırken sanık, kendisine isnat edilen suçların hepsini kabul ederek tanıklık yapmış olsa da belli bir ceza alması gerekir ve yargıç bu cezanın belirleneceği duruşma için kendisine ayrı bir tarih belirler. Duruşma tarihinin davanın sonuçlanmasından itibaren 30 gün içinde gerçekleşmesi olağan bir uygulamadır. Bu zaman zarfında avukatlar hüküm duruşması için hazırlanma şansına sahip olurlar.

Taraflar sunum yapacak

-Avukatların jüriye yaptığı kapanış sunumu benzeri bir savunma hazırlığından mı bahsediyoruz?

Her iki tarafa da cezanın ne olması gerektiği ve neden bu yönde bir hüküm verilmesi gerektiğine dair sunumlarını yapma hakkı verilir. Hatta ‘karakter tanıkları’ dediğimiz, kişilerin olumlu yönlerine atıf yapacak kimselerin dinlenmesi de bu süreçte mümkün olabilir. Bir de ‘koşullu salıverme memuru’ tarafından hazırlanan ‘koşullu salıverme raporu’ vardır. ‘Koşullu salıverme memuru’ sanığı, sanıkla ilişkisi olduğunu düşündüğü kimseleri, ailevi durumunu değerlendirmek üzere aile üyeleri de dahil olmak üzere geniş çaplı görüşmelerden sonra bir rapor hazırlar. Bu kişilerin tabii ki tutukluluk memuru ile konuşma zorunluluğu yoktur ancak hazırlanan bu rapor, mahkemece hüküm aşamasında değerlendirilir. Bu memur aynı zamanda davanın ‘Federal Hüküm Esasları’na göre nasıl sonuçlanması gerektiği yönünde öneride de bulunur. Bu rapor yalnızca sanık, avukatları ve savcılıkla paylaşılır.

-Koşullu salıverme memuru’ kimdir?

Bu şahıs, mahkeme, daha doğrusu mahkemenin yargıcı için çalışan bir memurdur. Sanık hakkında hazırlanan rapordan sorumludur ancak bu raporun herhangi bağlayıcı bir niteliği yoktur. Hüküm memuru, sanık ‘suçlu’ bulunduktan sonra atanır ve çalışmaya başlar.

Yargıcın yolu önemli

-Federal Hüküm Esasları’nı yargıcın yorumlaması gerekmez mi?

Mutlaka. Yargıca rehberlik eden bu esaslarda isnat edilen suçlara belli hükümlerden ziyade olası cezalar ya da süreç olarak ceza aralıkları tanımlanmıştır. Yargıç bu tavsiye edilen aralıklara neden itibar etmediğini anlatan gerekçelerle sanık hakkında tamamen farklı bir hüküm de verebilir. Bu esaslar bütünü tavsiye niteliği taşısa da tabii ki yargıcın uyması beklenir ancak sistem yargıca iyi nedenleri olduğu müddetçe bağımsız karar verebilme hakkı verir. Ancak bu karara tabii ki savcılık, ‘hüküm esaslarına uyulmadı’ gerekçesi ile itiraz edebilir. Bu itirazı temyiz mahkemesi yerinde görerek, yargıca esaslar çerçevesinde hüküm vermesi gerektiğini hatırlatarak, yeniden hüküm vermesini talep edebilir. Çok nadir olmakla beraber, verdiği hüküm tavsiye edilen aralığın üzerinde ise, yine aynı şekilde savunma tarafı itiraz edecektir. Genelde, bu tür durumları önlemek adına yargıcın tavsiye edilen aralıklarda hüküm verdiği görülür. Çoklu suçların ve hapis cezasının söz konusu olduğu hükümlerde, sanığın suçlu bulunduğu suçların sayısı oranınca ceza süresinin uzun olacağı öngörülür.

-Temyiz süreci nasıl işliyor?

Tarafların temyiz başvurusunu oldukça kısa bir zamanda, yaklaşık 30 ila 60 gün içinde yapmaları gerekiyor. Temyiz aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmış olan sanığın işlediğini kabul ettiği suçların esasına itiraz etmesi mümkün olmadığından yalnızca verilen cezaya itiraz söz konusu olacaktır. Kendisinin savcılıkla yaptığı işbirliği anlaşmasının detaylarını bilmiyorum ancak genelde davaya dair işlediği suçlar hakkında tamamen doğruları paylaşacağına söz vermiş olması olağandır. Bu çerçevede eğer devam eden başka bir davası yok ise, şimdiye kadar kapalı kapılar ardında savcılara ve mahkemede anlatması gerekenleri anlattığını tahmin ediyorum. Hakkında verilecek hükümde, savcılığın bu işbirliğinden edinilenlere dair mahkemeye sunduğu yazı indirimli ceza alabilmesi için birincil önem taşır.

-Temyiz mahkemesinin karara ulaşması ne kadar sürer?

Genelde uzun bir zaman alır. Mahkemenin başvuruları tüm belgeleri ile incelemesi, avukatların savunmalarını bizzat almaları en az bir ya da iki yıl alacaktır. Mahkemenin üç yargıcından en az ikisinin aynı karara ulaşması gerekir.

‘Yeni deliller beklenmiyor’

-Temyiz süresince sanığın cezaevinde tutukluluğu devam eder mi?

Evet, ancak sanık, temyiz mahkemesi sonuçlanana kadar hükmedilen cezanın ertelenmesi talebinde bulunabilir. Böylesi bir talep de, olumlu sonuç alınması da oldukça nadir görülen bir durumdur. Kefaletle geçici olarak serbest bırakılıp bırakılmayacağına davanın yargıcı karar verir.

-Hüküm duruşmasında farklı deliller de gündeme gelebilir mi?

Genel olarak savunma avukatları, hüküm bekleyen sanığın söz konusu suç düzeninde oldukça önemsiz bir rolü olduğunu, şimdiye kadar işlediği ilk suç olduğunu, isteyerek bu fiili işlemediğini beyan ederler. Dolayısıyla, tanıklardan da daha çok avukatların söz sahibi olduğu bir süreçtir hüküm duruşması, ek delil beklenmez. Savunma avukatları ayrıca, sanıkla tanışıklığı olan kişilerden yargıca atfen kaleme almalarını istedikleri, sanığın iyi yönlerini, yaptığı olumlu işleri, yardımseverlik içeren faaliyetlerini anlatan mektupları bir dosyada derlerler. Bu mektupların içeriğine yargıç istediği önemi atfedebilir, ya da hiç önem vermeyebilir de.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler