Kamu bankaları Merkez Bankası'nın imdadına yetişti
Bankacılık sektörü 2001'deki krizden bu yana, kısa dönemler haricinde döviz açık ya da fazlası pozisyon taşımayı tercih etmiyordu. Ancak bu tercih, bu yıl itibarıyla kamu bankalarında değişti.
Merkez Bankası rezervlerinden yapılan döviz satışlarına son dönemde kamu bankalarının kendi bilançolarından yaptıkları satışlar da eklendi.
Kamu bankalarının geçen yıl Aralık ortasında neredeyse sıfır olan net döviz açık pozisyonları Haziran'dan itibaren belirgin artış göstererek Temmuz itibarıyla 8 milyar doların üzerine çıktı. Merkez Bankası'nınkiyle birlikte bakıldığında Türkiye'nin 2019 başından bu yana piyasaları müdahaleyi de içeren toplam döviz arzı da 100 milyar doları aşmış durumda.
Bankacılık sektörü 2001 yılındaki krizden bu yana, kısa dönemler haricinde döviz açık ya da fazlası pozisyon taşımayı tercih etmiyordu. Ancak tarihsel olarak gözlenen bu tercih, bu yıl itibarıyla kamu bankalarında değişti.
BDDK verilerine göre kamu bankalarının net döviz açıkpozisyonu 22 Mayıs'taki 4.3 milyar dolar seviyesinden 3 Temmuz itibarıyla 8.3 milyar dolara yükseldi. Özel bankalarda ise bu oran son birkaç yıldır 2-3 milyar dolar döviz fazlası seviyesinde bulunuyor. Seviye değişse de genel olarak pozitifte ve stabil bir seyir izliyor.
TCMB'NİN REZERVLERİ ERİDİ DESTEK KAMU BANKALARINDAN
Reuters'a bilgi veren bir bankacılık kaynağı, "TCMB rezervlerinden geçen yıl 30-32, bu yıl 60 milyar dolar satış gerçekleştirdi. Haziran ayında belirginleşmek üzere kamular da bu trende katılmış görünüyor. Bankaların alabileceği açık pozisyon özkaynaklarının yüzde 20'si ile sınırlandırılıyor. Ancak baktığımızda şu anda kamu (mevduat) bankaları yüzde 25'i aşmış durumda. TCMB'nin rezervlerindeki kaybın kuvvetli olması nedeniyle kamunun TCMB'ye bankacılık kanalından destek olduğunu düşünüyoruz. 2001'den beri ilk kez yaşanan bu sürecin devam edip etmeyeceği de çok önemli" dedi.
BDDK bankaların yabancı para net genel döviz pozisyonunun, yasal öz kaynağın %20'si üzerine çıkmasını istemiyor. Düzenlemeler kısa sürelerle bu sınırın aşılmasına izin verse de bunun senede altı defayı aşmaması gerekiyor. Kalkınma ve mevduat bankalarını içeren kamu bankalarının net döviz pozisyonunun öz sermayeye oranı ise 3 Temmuz haftasında yüzde 20.7'ye yükselerek ilk defa bu eşiği aştı. Bu oran bir önceki hafta %16.8 seviyesindeydi.
Reuters'in haberine göre, kamu bankalarının döviz arzını belirginleştirdiği Haziran ortasından bu yana ise dolar/TL 6.85 etrafında dar bantta neredeyse hareketsiz bir seyir izliyor.
SORULAR YANITSIZ KALDI
Başlıca kamu bankalarından Halkbank, konu hakkındaki sorulara yanıt vermedi. Vakıfbank ve Ziraat Bankası haber anında henüz cevap iletmedi. Merkez Bankası kamu bankaları ile eş güdüm içinde hareket edip etmediği sorusuna haber anında yanıt vermedi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) sorulara yanıt vermedi.
Bankacılara göre TL'deki stabil seyirdeki en önemli etken kamunun döviz arzı. Bankacıların TCMB verilerinden yaptığı hesaplamaya göre, Mayıs sonu itibarıyla kamunun TCMB rezervlerinden yaptığı döviz arzı yaklaşık 55 milyar dolar seviyesinde.
TCMB'nin lokal bankalarla gerçekleştirdiği swap anlaşmaları dahil edilince hesaplanabilir hale gelen bu tutar Goldman Sachs'ın tahminine göre Haziran da dahil edildiğinde 60 milyar dolara ulaşıyor. Geçen yıl da 30-32 milyar doları bulan bu arz, kamu bankalarının da katılımıyla 2019'dan beri bakıldığında 100 milyar doların hemen üzerine çıkmış durumda.
Kamunun artan döviz arzının TCMB rezervlerinde negatif etkisi son dönemde bir miktar yavaşlasa da devam ediyor. TCMB'nin toplam rezervlerinde Şubat ayından Mayıs ortasına kadar yaşanan ve 23 milyar dolara kadar ulaşan düşüş önce durdu sonra rezervler sınırlı artış göstermeye başladı.
Ancak verilere göre TCMB'nin rezerv kayıplarının azaldığı dönemde ise kamu bankalarının döviz açık pozisyonlarını belirginleştirdiği görülüyor.
DIŞ KIRILGANLIK ARTIYOR
TCMB'nin son dönemde TL'deki değer kaybını sınırlama ve koronavirüs etkisini azaltma adına attığı adımlar sonrası bankaya ait döviz rezervlerinin sert düşüşle negatife geçmesi, piyasada dış kırılganlıklara yönelik soru işaretlerini artırıyor.
TCMB son yatırımcı toplantısı da dahil olmak üzere rezervlerdeki düşüşe ilişkin kapsamlı bir yorumda bulunmuyor. TCMB Başkanı Murat Uysal içinden geçildiği dönemde rezerv dalgalanmalarının normal ve geçici olduğunu serbest döviz kuru politikasın bir değişiklik olmadığını belirtiyor.
Tahvil/bono piyasasında yabancı ağırlığının azalması ve yabancı yatırımcı payının %23'lerden %4'lere kadar sert düşmesinde Türkiye piyasalarına olan güven eksikliği öne çıkıyor. Son dönemde bu endişelere TL'deki değer kaybını durdurma amaçlı TCMB rezervlerinden azalış da eklendi. TL yıl başından beri dolar karşısında, benzer para birimlerinden sınırlı da olsa daha iyi bir performans gösterse de de son 5 yılda %60 ile gelişmekte olan ülke para birimlerinden açık ara negatif ayrıştı.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev