Karşı oy gerekçesinde ‘anayasa’ var: Demokrasiye uygun değil

HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi talebinin reddedilmesine ilişkin kararın 2’ye 1 oy çokluğuyla alındığı öğrenilirken, 9 sayfadan oluşan gerekçeli kararın 7 sayfası karşı oy yazısından oluştu. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi hâkim Cengiz Aydıner 7 sayfalık muhalefet şerhinde Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmemesiyle, seçme-seçilme hakkı ve temel hakları düzenleyen anayasa maddeleri ve AİHM kararlarının ihlal edildiğini belirtti. HDP ise Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği tahliyenin reddi kararına itiraz etti.

HDP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği Selahattin Demirtaş, Yüksek Seçim Kurulu tarafından da 13 Mayıs’ta kesin aday olarak ilan edilmişti. YSK’nin kesin aday olarak kamuoyuna ilan etmesinden sonra HDP, Demirtaş’ın serbest kalması talebiyle tutuklu olduğu davayı görüşen 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurmuştu. 19. Ağır Ceza Mahkemesi önceki gün Demirtaş’ın tahliye talebini reddetti. Mahkemenin kararını 2’ye karşı 1 oyla aldığı öğrenilirken, 9 sayfadan oluşan gerekçeli kararın 7 sayfasının da karşı oy yazısından oluştuğu görüldü.

Karşı oy yazısında Demirtaş’ın 23. dönem Diyarbakır, 24. dönem Hakkâri, 25 ve 26. dönemlerde ise İstanbul milletvekili olarak seçildiği BDP ve HDP eş genel başkanlığı görevlerini yaptığı, ilk kez 2014 yılında halk oyu ile yapılan Cumhurbaşkanı seçiminde aday olduğu anımsatıldı. Kararda, Demirtaş hakkında yürütülen hukuki süreçlere atıf yapılarak “Başvurucunun makul olmayan bir şekilde tutuklu kalması, yasama faaliyetlerine katılmasını engellemiştir. Milletvekili olarak siyasi faaliyette bulunma hakkına yönelik bu ağır müdahalenin ölçülü ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu söylenemez” ifadelerine yer verildi.

Jet hızıyla itiraz

Kararda yer alan karşı oy yazısında, Demirtaş’a iddianamede yüklenen suçlar ve fiiller ile tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurulduğunda cumhurbaşkanlığı seçimi süresince tutuklu kalmasının serbest seçim hakkını özünden zedeleyeceğine işaret edilerek Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiği ifade edildi. HDP, Demirtaş’ın tahliye edilmesi talebine verilen ret kararına dün avukatlar aracılığıyla bir üst mahkemede itiraz etti. İtiraz da sonucu değiştirmezse başvurunun Anayasa Mahkemesi’ne taşınacağı öğrenildi.

7 sayfalık muhalefet şerhi

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi hâkim Cengiz Aydıner 7 sayfalık muhalefet şerhinde Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmemesiyle, seçme-seçilme hakkı ve temel hakları düzenleyen anayasa maddeleri ve AİHM kararlarının ihlal edildiğini belirtti. Muhalefet şerhinde Demirtaş’ın tutukluluğu, “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkına yönelik ağır bir müdahale” olarak nitelenerek “demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı” olduğunun altı çizildi.

Karşı oy kullanan hâkim Aydıner’in atıfta bulunduğu anayasa maddeleri ve AİHM kararlarından bir kısmı şöyle: “Türk siyasi hayatında uzun süredir milletvekilliği, siyasi parti genel başkanlığı yapmış ve bir önceki cumhurbaşkanı seçiminde aday olmuş, 24 Haziran 2018’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığı kesinleşen sanık Demirtaş’ın iddianamede yüklenen suçlar ve fiiller ile tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurulduğunda cumhurbaşkanlığı seçimi süresince tutuklu kalmasının serbest seçim hakkını özünden zedelemesi ve bu hakkın etkin kullanımını engellemesi anayasa’nın 13. maddesinde korunan temel hak ve hürriyetlerin sınırlanmasının özlerine dokunulmayacağı ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı hükümlerine uygun olmaması nedenleri ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 67. maddesinin, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 13. maddesindeki Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un seçim propagandası başlıklı 2. kesimindeki, Aydıner Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Ek 1 No’lu Protokolün 3. maddesindeki haklarını kullanabilmesi için Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 13. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesi, 67. maddesinin I. fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Ek 1 nolu Protokolünün 3. maddesi gereğince Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109. maddesinin 3. fıkrasının a bendine göre yurtdışına çıkmamak adli kontrolü uygulanmak sureti ile salıverilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatindeyim.”