Kemaliye’deki maden ocağı faaliyetleri halkın tepkisine neden oluyor

Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki su kaynakları, eşsiz doğası, endemik bitki ve hayvan türlerini barındıran yaylaları, kanyonları; altın, demir, manganez gibi maden arama faaliyetleri için tahrip ediliyor.

Yayınlanma: 17.08.2020 - 06:00
Kemaliye’deki maden ocağı faaliyetleri halkın tepkisine neden oluyor
Abone Ol google-news

Maden çalışmaları Covid-19 pandemisi nedeniyle büyük kentlerden kaçarak köylerine kesin dönüş yapan, üretmeye ve ekmeye başlayan bölge halkını da tedirgin ediyor.

Kemaliye Kültür ve Kalkınma Vakfı (KEMAV) Başkanı Dr. Ferudun Çelikmen, bölgedeki maden sahalarının DAF (Doğu Anadolu Fay) hattı üzerinde olduğunu belirterek, “Kemaliye kuşatma altında. Her tarafı sondajlarla köstebek yuvasına çevriliyor. Tüm bu açgözlülükle, torba yasaların içine sıkıştırılmış KHK’lerle gerçekleştirilmeye çalışılan hoyrat madencilik, insanımıza, ülkemize, doğamıza, geriye dönüşü olmayan hasarlar verir” dedi.

NİTELİKLİ KORUMA ALANI

AKUT’un kurucularından da olan Dr. Çelikmen, Kemaliye’nin eşsiz doğa zenginliği itibarıyla dünya çapında bir yer olduğunu anımsatarak “Örneğin Kemaliye Karanlık Kanyon iki hafta önce ‘Nitelikli Doğa Koruma Alanı’ ilan edildi.

Buna rağmen maden şirketleri sürekli olarak sondaj, işletme ruhsatlarını farklı şirketlere devrederek, yine ‘sondaj için ÇED raporları gerekmez’ gerekçesiyle ‘nitelikli doğa koruma alanı’ ilan edilen yerlerde çalışmalar yapıyor. Oysa ormanlık alanlarda, mera ve su havzalarında yapılacak maden arama faaliyetleri ciddi ekolojik riskler barındırmaktadır ve ÇED kapsamı dışında tutulmamalıdır” dedi.

Doğu Anadolu Fayı’nın (DAF) aktif hale geçtiğini anlatan Çelikmen “Geçen günlerde yine bu hat üzerindeki Pötürge sallandı. Buralarda ciddi bir deprem bekleniyor. Bu yörelerdeki patlatmalı, delmeli, açık ocak madencilik faaliyetlerinin fay hareketlerini tetiklemesinin, açık ocak işletmesi nedenli değişecek coğrafyada oluşacak deprem nedenli çevre felaketlerinin hesabını kimse veremez” diye tepki gösterdi.

‘FIRAT HAVZASI ZEHİRLENECEK’

Maden işletmeciliği ve sondaj faaliyetlerinin başta Karasu Irmağı ve bunu besleyen Çaltı Çayı, Dilli Deresi ve diğer birçok akarsuyun rejimini de değiştireceğini, kirleteceğini kaydeden Çelikmen, şöyle devam etti: “Kemaliye Karanlık Kanyon UNESCO Dünya Mirasına adaylığı söz konusu, muhteşem, doğa harikası olan bir yer. Köylünün haberi dahi olmadan topraklarının ‘altını’ üstüne getirmeye hazırlanıyorlar. Açık ocak işletmesi olarak planlanan maden faaliyetleri sonucu oluşacak çevre kirliliğinin etkileyeceği derelerin ve çayların, Fırat havzasına ve Keban baraj gölüne akması tüm canlılara, doğaya büyük zarar verecek. Devletin sesimizi duymasını ve bu vahim tahribata dur demesini bekliyoruz.”

BÖLGE TAMAMEN YOK OLACAK 

Ağıl köyü sakinlerinden olan KEMAV Hukuk Birimi üyesi avukat Fatma Gedikoğlu da maden sahalarına karşı olan yöre halkının hukuki mücadele başlattığını söyledi. Gedikoğlu, özetle şunları belirtti:

“Ağıl Köyü’nde ekim ayında altın madeni sondajı yapıldı. Köyümüz ve Kemaliye çevresinde çok fazla sayıda demir, altın, gümüş gibi 4. grup diye geçen madenlere yönelik ruhsatlar alındığını öğrendik. Bir vadi düşünün Ağıl, Gözaydın, Dilli, Harmankaya köyleri ve bunun paraleline Sivas ve Divriği’nin köyleri var. Bu köylerin paraleli Karanlık Kanyon. Fırat’a bakan yamaçlar korumada ama arka yamacı koruma altına alınmadı. Özellikle kanyonun bu arkasında kalan yamaçlarda çok fazla sayıda endemik tür var ve bu maden çalışmalarından olumsuz etkilenecek. Bu bölgenin tamamen yok olması demek. Ayrıca o bölge Kemaliye’nin su kaynağının beslendiği su toplama havzası. İlçe susuz kalacak. Kullanılan kimyasallar Fırat havzasına zarar verecek, toprak, su ve hava da zehirlenecek. ”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler