Kendi küçük, mücadelesi büyük

DOĞUŞTAN sarılığı geçmeyen, uzunca süre tanı konulamayan henüz 5 ay 11 günlük olan Yusuf Emre Uzar, 5.5 kiloyken karaciğer yetmezliğinden ameliyat masasına yatırıldı. Son anda çıkan sorunla babası Aydan Uzar verici olamayan minik Yusuf Emre'ye annesi Neslihan Uzar canlı donör olarak, hayat verdi.

Kendi küçük, mücadelesi büyük
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.03.2016 - 10:04

Kocaeli'de oturan 34 yaşındaki Neslihan Uzar ile 35 yaşındaki Aydan Uzar çiftinin iki oğlundan küçüğü Yusuf Emre, 15 Eylül 2015 tarihinde dünyaya geldi. Ancak bebeğin doğar doğmaz sarılığı başladı, 2 aylık olduğunda bütün vücudu sapsarı oldu. Kocaeli'deki sağlık kuruluşlarında tanı konulamayan Yusuf Emre, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada yatarak tedavi gören bebeğe karaciğer yetmezliği (PFIC) tanısı konuldu, tedavisinin nakille mümkün olduğu söylendi.

Uzar çifti bu karar üzerine nakil için 12 Ocak'ta İzmir'deki Kent Hastanesi'ne başvurdu. Nakil öncesi beslenme sorunu görülen bebeğin kilo alıp büyütülmesi için Prof.Dr. Sema Aydoğdu tarafından özel diyet programı başlatıldı. Yapılan tetkiklerde baba Aydan Uzar'ın verici olabileceği belirlenirken, 1.5 aylık sürecin sonunda Yusuf Emre'nin sarılığında artış görüldü, kilo alımı durdu. Yusuf Emre bebeğin acil nakil operasyonuna alınmasına karar verilirken, baba Uzar'ın ameliyat öncesi tetkiklerinde kan değerlerindeki yükselmeler olduğu, donör olamayacağı ortaya çıktı.

Bebeğin hayati riskinin artması üzerine doktorlar tarafından çok istenmemesine karşın anne Neslihan Uzar'ın tetkikleri yapıldı, donör olabileceği belirlendi. Anne ve henüz 5 aylık 11 günlük olan bebeği geçen 26 Şubat'ta Doç.Dr. Murat Kılıç başkanlığında, Opr.Dr. Cahit Yılmaz, Opr.Dr. Kamil Kılıç, Opr.Dr. Rasim Farajov, Opr.Dr. Zaza Lakobadze tarafından nakil operasyonuna alındı. Başarılı operasyon sonrasında anne ve bebeği tekrar birbirine kavuştu.

İKİSİ DE ÇOK İYİ

Genelde küçük bebeklerde öncelikle anneleri değil diğer birinci derece akrabaları verici adayı yapmak istediklerini belirten Prof.Dr. Sema Aydoğdu, şu bilgileri verdi:
"Bu vakada ilk aday babaydı, son gün değişti. Anneyi istemedik. Ama bebeğin başka vericisi yoktu. Annenin her gebelikten sonra toparlanması iki yılı bulur. Çünkü gebelikte de lohusalıkta da vücudundaki tüm kemik, demir, protein, vitamin bebeğe harcanıyor, anne bunları kaybettiği için yerine koyması zaman alıyor. Lohusayken eğer bebeğiniz hastaysa üzüntüden sütünüz bile azalır, kesilebilir. O nedenle nakilden sonra annenin Yusuf Emre'yi emzirebilmesi harika bir şey. Nakil öncesi ve sonraki süreci anne ve bebeği başarıyla geçti. Mucize gibi. İkisi de çok iyi. Bunca yıllık meslek yaşamımda ilk kez nakil sonrası bir annenin bebeğini emzirdiğine tanık oluyorum." 

"HER ŞEY BEBEĞİM İÇİN"

Eşinin son tahlillerinde verici adayı olamayacağı ortaya çıkınca bebeği için ameliyat masasına yatan anne Uzar, "Ben de eşim de donör olmak istiyorduk. Ben yeni doğum yaptım diye doktorlar onay vermiyordu. Çocuklarımız için anne baba olarak canımızı vermeye hazırız. Kötü günler geride kaldı. Oğlumun hayata tutunması, iyi olması her şeyin üstünde. Çok mutluyuz" dedi.

PFIC NEDİR?

PFIC; ilerleyici ailevi intrahepatik kolestaz- karaciğerde safra asitlerinin oluşumu ve transferinde rol oynayan safra proteinlerinin metabolik bozuklukları ile karakterize nadir görülen genetik bir hastalık olarak biliniyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler