Kıbrıs'ta blöf tutmadı

Güney Kıbrıs Rum Kesimi Enerji Bakanlığı (GKRK) yaptığı açıklamayla Güney Kıbrıs Özel Ekonomik Bölgesi'nin (ÖEB) 12. parsel içerisindeki ' Afrodit' doğal gaz yatağını, üç şirkete verdiğini açıkladı.

Şirketlerin kendi web sayfasında ve Tel Aviv Borsası'na yapılan açıklamada da " 12. bölgedeki doğal gaz kaynaklarının işletilmesi, pazarlanması santralin geliştirilmesi için projeler ve yatırımlar yapılacağı, yıllık 8 milyar metre küp doğal gaz üretiminin gerçekleşeceği ve doğal gazın Mısır'a döşenecek borularla satılacağı" açıklandı.

Rum Enerji Bakanlığı'nın açıklamasında, "Elektrik üretimi, başka kullanımlar için ve komşu ülkelere yönelik deniz altı boru hatları aracılığıyla ihracat için, doğal gaz yataklarından gelir elde edilmesine yönelik olarak da önemli bir adım atılmıştır.

AKP 'blöf' yapmıştı

GKRY’nin ilan ettiği ÖEB'de arama yapılması için lisans vermesi sonrasında, Türkiye’nin kendi ÖEB’leri ile çakışan bölgelerin ihlali halinde “gereken bütün önlemleri alacağını” duyurmuştu. Bu duyurunun ' blöf' olarak algılanmasının ardından Eylül 2011'de dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç açıklama yapmış ve “Bu bir blöf değildir”demişti. 30 Ekim’deki MGK toplantısında, 'KKTC' ve egemenlik haklarını korumak için her tedbiri alınacağı' açıklandı. 9 Kasım’da Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu, Türkiye’nin Kıbrıslı ve İsrailli unsurların hareketlerini izlemeye devam ettiğini ve angajman kuralları çerçevesinde hareket edileceğini duyurmuştu. Ardından bölgeye sismik araştırmalar yapmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri donanması eşliğinde, Türk arama gemisi Piri Reis gönderilmişti.

Türk ve Rum kesimleri arasındaki enerji kaynaklı alanındaki sorunlar GKRK Cumhurbaşkanı Anastasiades’in Birleşmiş Milletler’in aracılık ettiği barış görüşmelerini 7 Ekim 2014 'de tek taraflı askıya almasıyla yeni bir döneme girmişti. Anastasiades buna gerekçe olarak Türkiye’nin MEB'deki petrol ve doğal gaz aramasına karşı çıkmasını göstermişti. Barış görüşmelerinin kesilmesinin ardından Kıbrıs Ulusal Konseyi, Türkiye’ye karşı Türkiye’nin AB adaylığını engellemek de dahil olmak üzere bir dizi tedbir aldığını duyurdu. Kıbrıs Cumhuriyeti ardından konuyu Avrupa Konseyi’ne taşıdı. Konsey bunun üzerine 2014'de Türkiye’yi “Kıbrıs’ın denizler üzerindeki egemenliğine ve Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölge’sine saygı göstermeye” çağırmıştı.