Kılıçdaroğlu: Gel belgeleri göstereyim
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile TBMM Başkanı Cemil Çiçek arasında, 17 Aralık Soruşturmasına yayın yasağıyla ilgili tartışma sürüyor. Başbakan Davutoğlu'na seslenen Kılıçdaroğlu 'Ziyaretime gel, belgeleri göstereyim' dedi.
Kılıçdaroğlu: Çiçek özür dilesin
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çicek’in çıkıp milletin önünde kendisinden özür dilemesini isteyerek; "Parlamentonun itibarını koruyan benim ayaklar altına alan sensin. Ben o açıklamayı yapmasan sen o düzeltmeyi yapacak mıydın? Hangi gerekçe ile yapmayacaktın. Devlet deneyimi olan 27.5 yıl devlette çalışan biri olarak söylüyorum. Her kurumun yöneticisinin başına gelen kişi o gün gazetelerde yer alan haberler konusunda bilgilendir. Senin de bilgilendirildiği çok iyi biliyorum neden sesin çıkmadı itiraz etmedin. Ben neden sesin çıkmadın abinden mi sende talimat alıyorsun" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul’dan karayolu Edrirne’ye geldi. TEM otoyolu Edirne gişelerinde partisine mensup milletvekilleri ve belediye başkanları tarafından karşılanan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu daha sonra Marmara Bölge Toplantısı’nın yapılacağı Mimar Sinan Kapalı Spor Salonu’na geçti. Kılıçdaroğlu Edirne, Kırklareli, Tekirdağ ve Çanakkale illerinden gelen yaklaşık 1500 partiliye seslendi. Salona gelişinde ellerinde parti bayraklarını sallayarak karşılanan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partililere ‘yol arkadaşım diyerek başladığı konuşmasında mecliste 17 Aralık yolsuzluk soruşturması ile ilgili bakanlar hakkında kurulan soruşturma komisyonunda ifadelere yayın yasağı getirilmesini eleştirdi. Bakanların komisyonda ifade vereceğini hatırlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biliyorsunuz parlamentonun gündemi 17 Aralık soruşturmaları adı yolsuzluğa bulaşmış 4 bakan parlamentoya gelip ifade verecek. 2 gün gittim gitmeden önce bir olay oldu. Mahkemeden bir karar çıkardılar bakanların soruşturma komisyonuna verdiği ifadeler medya yer almasın medya yasağı getirdiler. Bunun üzerine bir açıklama yaptım parlamentoyu ve başkanı göreve çağırdım ve parlamento yolsuzluk yapanların, hırsızların hamisi olmamalıdır dedim. Parlamentonun itibarını önce meclisin başkanı koruması gerektiğini söyledim dün saat 11.00 de. Sayın Çiçek yurt dışından beni eleştirdi.ödedi.
HABER DÜZETİLMEDİ
Anadolu Ajansı'nın 25 Kasım 2014 saat 19.43 sekize az kala bir haber geçtiğini, TBMM Başkanlığının yazısı üzerine Ankara mahkemeleri yayın yasağı getirdiği yönünde haber geçtiğinin anlatan Kılıçdaroğlu, “Ben ertesi gün saat 11.00 de konuşuyorum. Düzeltme yapıldı mı diye soruyorum hayır. TBMM Başkanlığının yazısı üzerine yayın yasağı getirildi. 11 de açıklama yapıyorum. Parlamentonun itibarı korumaya çalışıyorum. Meclis yolsuzluk yapanların hamisi olamaz diyorum. Meclis başkanından tık yok. Aradan bir süre geçiyor meclis başkanı itiraz ediyor. Ben böyle bir şey yapmadım diye. Saat 16.11 düzeltme yapılıyor. Ben açıklama yapmasaydım sen o düzeltmeyi yapacak mıydın yapmayacaktın. Şimdi Cemil Çiçek’e açık çağrıda bulunuyorum CHP Genel Başkanından çıkıp milletin önünden özür dileyeceksin. Parlamentonun itibarını koruyan benim ayaklar altına alan sensin. Ben o açıklamayı yapmasan sen o düzeltmeyi yapacak mıydın? Hangi gerekçe ile yapmayacaktın. Devlet deneyimi olan 27.5 yıl devlette çalışan biri olarak söylüyorum. Her kurumun yöneticisinin başına gelen kişi o gün gazetelerde yer alan haberler konusunda bilgilendir. Senin de bilgilendirildiği çok iyi biliyorum neden sesin çıkmadı itiraz etmedin. Ben neden sesin çıkmadın abinden mi sende talimat alıyorsun.öşeklinde konuştu.
"ÖZEL ZİYARETİME GEL BELGELERİ GÖSTEREYİM"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu MİT’in kendilerini dinlediği yönündeki açıklaması üzerine Başbakan Davutoğlu’nun kendisinden belge istediğini hatırlatarak; "Açıklama yaptım MİT bizi dinliyor. AKP hükümetini servis ediyorlar içimizi karıştırmak istiyorlar diyorum Davutoğlu çıkıp ey Kılıçdaroğlu bunun belgesi göster diyor. Davutoğlu sen gerçek anlamda belge arıyorsan hazır gider MİT sorarsın önüne belgeyi koyarsın sen diyorsun ki mutlaka bir şey söyle Kılıçdaroğlu söylüyorum ben sana. 2 Şubat 23013 tarih veriyorum. AKP genişletilmiş il başkanları toplantısı abisi bir konuşma yapıyor diyor ki ey Kılıçdaroğlu sen mercek altındasın nefes alışını bile biz takip ediyoruz. Ne demektir bu benim nefes alışımı neye takip eder neden mercek altındayım elinde mercek bende orta durup beni izlemiyor devlette bu işi yapan kim devlette bu işi yapan organlar var. Sen o dönem AKP deydin. Sen bunun ne anlama geldiğin bilmiyorsan başbakanlık koltuğunda boşuna oturuyorsun sorunumuz da o zaten. CHP milletvekilleri ile ilgili 13 Ağustos 2013 fişleme belgeleri yayınlandı. CHP’li işadamlarının fişleme belgeleri yayınlandı. Bu başbakan belgeleri bilmiyor mu tamamını biliyor. İsim isim biliyor. Bana diyor ki belge var mı elinde belge gazetelerde yayınlandı çarşaf çarşaf. Hangi bilgiden söz ediyor benim elimdeki belgeler bunlar. Ben devletimi seviyorum. Ülkemi seviyorum, ülkemin kurumlarının yıpranmasını istemiyorum. Özel ziyaretime gelirsen senin görmediğin belgeleri göstereceğim" dedi.
"BAŞBAKAN DEĞİLSİN"
CHP milletvekilleri ve işadamlarının fişlendiğini ve 13 Haziran 2013 tarihinde MİT’in mahkemeye gönderdiği yazıda buna itiraz etmediğini ve kabul ettiğinin altını çizen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “İtiraz etmiyor evet o fişlemeleri biz yaptık diyor. Hangi demokraside böyle olur. CHP milletvekilini fişlersin nefes alışını dinlersin mercek alıp dinletirsin. Sonra da kalkıp bana bu işin belgesi var mı. Hadi canım sende başbakan olsa muhatap alacam da sen başbakan değilsin kusara bakmaödiye konuştu.
28 Ocak 2009 tarihinde Binali Yıldırım’ın TBMM de yaptığı açıklamada, ‘yanlış işiniz yoksa, yasal olmayan işiniz yoksa, dinlenmekten korkmayın’ şeklinde açıklama yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Elbette dinleniyorsunuz. Yanlış işiniz yoksa neye korkuyorsunuz diyor. Benim korkum yok söyledim zaten dinlemezseniz namertsiniz dedim zaten. Ben çocuklarıma evde sıfırla diye talimat vermedim. Çocuklarımın yatak odasında boy boy kasalar yok. Ben hayatım boyunca ihale takipçiliği yapmadım, belediye başkanlarına telefon edep oradaki arazı benim bilgim dışında satılmazın diye talimat vermedim. Ben namuslu adamım açık ve net söylüyorum. Sadece MİT mi yapıyor hayır. Amasya’ya gittim CHP oy veren muhtarlar geldi. Neden CHP bu kadar oy verdiniz size su yok, yol yok diyor kaymakam. Birsinin izin verdiği ölçüde konuşuyor izin vermezse konuşamıyor. Söylemiştim karikatür gibin adamsın. Emin olun öyle. "dedi.
"BOYNUNDA DAVUL VAR"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün esnafa kredi verilecek borçlarını ödeyip emekli olacağı yönündeki açıklamasına değinerek; "Abisi dün esnaflara konuşuyor kredi alacaksınız diyor. Faizi yüzde 0.9 oranında diyor. Kredi açacağız siz borcunuzu kapatacaksınız gideceksiniz emekli olacaksınız diyor. Ne diyordum ben Davutoğlu seni seviyorum, iyi bir adamsın boynunda bir davul olduğunu da biliyorum, Tokmağı eline al diyorum, senin iyiliğin için çalışıyorum. Tokmağı başka birisine verme diyorum. Elini vicdanına koy. Dün esnafa kredi açacağız yüzde birin altında diyen kişi bir ülkede başbakan mıdır. Hiç yetkisi olmayan Cumhurbaşkanı mıdır. Başbakansa sen demiycek misin ey Cumhurbaşkanı benim görev alanıma neden giriyorsun o tokmağı ver benim elime demiyorsun. Ben yol açıyorum başbakan nasıl olur onu hatırlatıyorum. Urfa da konuşuyor takmağın sesi Ankara’dan geliyor. Sanal başbakansın. Ben söylüyorum adam gibi görev yap görev alanına müdahale ettirme" dedi.
TÜRKİYE İYİ YÖNETİLMİYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Başbakanın görevini yapmadığı için eleştirdiğini savunarak; "MİT’i neden eleştiriyorum seni görevin yap görev alanına biri müdahale etmesin diye sen bana teşekkür edeceksin. O dairenin dışına çık görevini yap. Ben koltukta oturuyorum diyor 23 Nisan’da çocuklarda oturuyor onu da ben çok iyi biliyorum. Türkiye iyi yönetilmiyor. Bir yönetim boşluğu var. Başbakanlık görevini o koltukta oturan değil Cumhurbaşkanı yapıyor. Türkiye bu yönetim krizini aşması gerekiyor. Hepimizi görev düşüyor. Yönetim şeklinin rayına oturtulması gerekiyor. Kim yapacak bunu 77 milyon yurttaşıma söylüyorum Türkiye’de yeniden demokrasiye inşa edecek yönetimi sağlıklı rayına oturtacak parti CHP’dir" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından sonra partinin Marmara bölge toplantısı basına kapalı devam etti.
Çiçek'ten Kılıçdaroğlu'na yanıt
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, soruşturma komisyonu ile ilgili yayın yasağında imzası olduğu iddialarını reddererek; "Benim başvurmadığım ortada, sanki ben başvurdum gibi kıyamet kopuyor. Meclis soruşturmasıyla ilgili 110. madde 'Komisyon çalışmaları gizlidir' diyor. Ben koymadım, doğrudur yanlıştır. Reel olanda, gerçek olan budur" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, 4 bakan ile ilgili rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili TBMM'de kurulan Soruşturma Komisyonuna yayın yasağı getirilmesi sonrası kendine dönük eleştirilere yanıt verdi. NTV'nin yanınına katılan Cemil Çiçek, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kendisiyle ilgili sözlerini eleştirerek; "Komisyonda olanlar var. Bunlardan sorup, ondan sonra bir değerlendirme yapması gerekirken, 'Meclis Başkanının bu yaptığı doğru değildir' filan deyiverse bir dereceye kadar, veya 'Eğer bu haber doğruysa' diye bir şart cümlesi kullanarak bunu yapsa, onu da ben anlayışla karşılarım. Ama doğrudan beni itham eden, zan altında bırakan bir açıklama yapıyor. Bunu ayıpladığımı, doğru bulmadığımı ifade ederim. Meclis Başkanlığı'nın onurunu, itibarını korumak başkanın görevi olduğu kadar, bu parlementoda görev yapanlara düşüyor. Sanki olay gerçek, Meclis Başkanının böyle bir müracatı var, böylesine akıl almaz bir iş yapmış oluyor ve onun üzerine de hemen bir makineli tüfek ateşine tutuluyoruz biz. Sadece o açıklamayla kalmıyor, o açıklamadan sonra yazılan yazılar bizi işin merkezine oturturak bir değerlendirme yapılıyor. Bu kadar bilgi kirliliği olabilir mi?" ifadelerini kullandı.
"SORUŞTURMA KOMİSYONU ADLİ BİR FAALİYETTİR"
Cemil Çiçek, komisyonun siyasi değil adli bir faaliyetin yürüttüğünü belirterek, komisyon çalışmalarının gizli olmasının sebebini açıkladı. Çiçek, şunları söyledi; "Meclis iç tüzüğünde, Meclis Soruşturması'yla ilgili 110. madde 'Komisyon çalışmaları gizlidir' diyor. Ben koymadım, doğrudur yanlıştır. Reel olanda, gerçek olan budur. Meclis soruşturmasında yetkili olan ne Başkanlıktır ne Başkanlık Divanı'dır. İşin bu kısmında yegane yetkili olan Meclis Soruşturma Komisyonu'dur. O da adli bir görev yapıyor. Bir rapor hazırlayacaktır, ondan sonra da yetki Genel Kurul'dadır. Gizli yapılmasının bence 2 tane sebebi var; delillerin ortadan kaldırılmasını önlemek ikincisi insan onurunu korumaktır. 4 sene içinde en çok duyduğunuz kavram masumiyet karinesidir. Hüküm kesinleşinceye kadar herkes masumdur. Bu kanunların sebebini söylüyorum. Daha işin başında siz 'hırsızdır, katildir, namussuzdur' diye hüküm verirseniz, yargılamanın anlamı kalmaz. Biz, Meclis Başkanlığı olarak soruşturma komisyonunun hiçbir işine karışamayız. Karıştığımız takdirde yargısal bir işleme, hakkımız ve haddimiz olmadığı halde müdahale etmiş oluruz. Benim başvurmadığım ortada, sanki ben başvurdum kıyamet kopuyor."
"KOMİSYON KARARLARINI KENDİ ALDI"
Çiçek, yayın yasağı dilekçesinde imzası olduğu iddialarını redderek; "Yalan demeye utanıyorum. Komisyonlar müstakil çalışıyor. Bu bağımsız komisyon. Yazışmaları doğrudan yapar, bize gelmez, gelmemesi gerekir. Komisyon üyeleri dışında kimse bu işin içeriğini bilmiyor, bilmemesi gerekir. Bizim bu işlerle bir alakamız yok. Bu üslup doğru değil. Şu ana kadar yüzün üzerinde soruşturma yaptı bu Meclis. Hepsinde de usül aynı. Ha yayın yasağı konuldu, konulmadı. Hiç konulmadı, olabilir. Ama gerçek olan şudur; komisyon kararlarını kendi aldı, hiçbir yerden talimat almadı, yazışmalarını doğrudan yaptı... Meclis Soruşturması kanun gereği gizlidir. Komisyon 'ben bu işi açıktan yapacağım' diyorsa o zaman kanun hükmüne aykırı hareket etmiş olur. Türkiye'de, ancak çok yüksek tahsille elde edilebilecek çok kaliteli bir cehalet dönemini yaşıyoruz" diye konuştu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, soruşturma komisyonu ile ilgili yayın yasağında imzası olduğu iddialarını reddererek; "Benim başvurmadığım ortada, sanki ben başvurdum gibi kıyamet kopuyor. Meclis soruşturmasıyla ilgili 110. madde 'Komisyon çalışmaları gizlidir' diyor. Ben koymadım, doğrudur yanlıştır. Reel olanda, gerçek olan budur" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, 4 bakan ile ilgili rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili TBMM'de kurulan Soruşturma Komisyonuna yayın yasağı getirilmesi sonrası kendine dönük eleştirilere yanıt verdi. NTV'nin yanınına katılan Cemil Çiçek, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kendisiyle ilgili sözlerini eleştirerek; "Komisyonda olanlar var. Bunlardan sorup, ondan sonra bir değerlendirme yapması gerekirken, 'Meclis Başkanının bu yaptığı doğru değildir' filan deyiverse bir dereceye kadar, veya 'Eğer bu haber doğruysa' diye bir şart cümlesi kullanarak bunu yapsa, onu da ben anlayışla karşılarım. Ama doğrudan beni itham eden, zan altında bırakan bir açıklama yapıyor. Bunu ayıpladığımı, doğru bulmadığımı ifade ederim. Meclis Başkanlığı'nın onurunu, itibarını korumak başkanın görevi olduğu kadar, bu parlementoda görev yapanlara düşüyor. Sanki olay gerçek, Meclis Başkanının böyle bir müracatı var, böylesine akıl almaz bir iş yapmış oluyor ve onun üzerine de hemen bir makineli tüfek ateşine tutuluyoruz biz. Sadece o açıklamayla kalmıyor, o açıklamadan sonra yazılan yazılar bizi işin merkezine oturturak bir değerlendirme yapılıyor. Bu kadar bilgi kirliliği olabilir mi?" ifadelerini kullandı.
"SORUŞTURMA KOMİSYONU ADLİ BİR FAALİYETTİR"
Cemil Çiçek, komisyonun siyasi değil adli bir faaliyetin yürüttüğünü belirterek, komisyon çalışmalarının gizli olmasının sebebini açıkladı. Çiçek, şunları söyledi; "Meclis iç tüzüğünde, Meclis Soruşturması'yla ilgili 110. madde 'Komisyon çalışmaları gizlidir' diyor. Ben koymadım, doğrudur yanlıştır. Reel olanda, gerçek olan budur. Meclis soruşturmasında yetkili olan ne Başkanlıktır ne Başkanlık Divanı'dır. İşin bu kısmında yegane yetkili olan Meclis Soruşturma Komisyonu'dur. O da adli bir görev yapıyor. Bir rapor hazırlayacaktır, ondan sonra da yetki Genel Kurul'dadır. Gizli yapılmasının bence 2 tane sebebi var; delillerin ortadan kaldırılmasını önlemek ikincisi insan onurunu korumaktır. 4 sene içinde en çok duyduğunuz kavram masumiyet karinesidir. Hüküm kesinleşinceye kadar herkes masumdur. Bu kanunların sebebini söylüyorum. Daha işin başında siz 'hırsızdır, katildir, namussuzdur' diye hüküm verirseniz, yargılamanın anlamı kalmaz. Biz, Meclis Başkanlığı olarak soruşturma komisyonunun hiçbir işine karışamayız. Karıştığımız takdirde yargısal bir işleme, hakkımız ve haddimiz olmadığı halde müdahale etmiş oluruz. Benim başvurmadığım ortada, sanki ben başvurdum kıyamet kopuyor."
"KOMİSYON KARARLARINI KENDİ ALDI"
Çiçek, yayın yasağı dilekçesinde imzası olduğu iddialarını redderek; "Yalan demeye utanıyorum. Komisyonlar müstakil çalışıyor. Bu bağımsız komisyon. Yazışmaları doğrudan yapar, bize gelmez, gelmemesi gerekir. Komisyon üyeleri dışında kimse bu işin içeriğini bilmiyor, bilmemesi gerekir. Bizim bu işlerle bir alakamız yok. Bu üslup doğru değil. Şu ana kadar yüzün üzerinde soruşturma yaptı bu Meclis. Hepsinde de usül aynı. Ha yayın yasağı konuldu, konulmadı. Hiç konulmadı, olabilir. Ama gerçek olan şudur; komisyon kararlarını kendi aldı, hiçbir yerden talimat almadı, yazışmalarını doğrudan yaptı... Meclis Soruşturması kanun gereği gizlidir. Komisyon 'ben bu işi açıktan yapacağım' diyorsa o zaman kanun hükmüne aykırı hareket etmiş olur. Türkiye'de, ancak çok yüksek tahsille elde edilebilecek çok kaliteli bir cehalet dönemini yaşıyoruz" diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke