Kılıçdaroğlu Mersinli çiftçiyle buluştu

Başbakan Erdoğan'ın azarladığı çiftçi Kemal Öncel'in evinde annesi Ümmü Öncel ve babası Halil İbrahim Öncel tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, burada yaptığı açıklamada, Öncel'in annesini ziyaret etmek istediğini ve bu amaçla eve geldiklerini kaydetti. CHP lideri anne Öncel'in elini öptü. Ümmü Öncel ile yaptığı sohbette sağlık sorunları olduğunu öğrendiğini aktaran Kılıçdaroğlu, kendisine geçmiş olsun dileğindi bulundu.

Kemal Öncel'in babası Halil İbrahim Öncel de geçmişte bir çok partiye oy verdiğini ancak hiç bir zaman Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermediğini ifade ederek, ''Kemal bey gelmiş evimize ben de bundan sonra oyumu Halk Partisine vereceğim. Bundan sonra oyum sizin'' dedi.

Kemal Öncel de ''Başbakanım'' diye hitap ettiği Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Geçmişte yaşanan olaya ilişkin, kendisinin bir protestocu olmadığını, sadece Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanına sorunlarını aktarmak istediğini savunarak, ancak bunu başaramadığını kaydetti.

"Başımızın tacı ama..."

Bu arada, Kılıçdaroğlu'nun ziyareti öncesinde Kemal Öncel'in annesi Ümmü Öncel, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kalp rahatsızlığı olduğunu, o nedenle çok fazla konuşamadığını belirten anne Öncel, şunları kaydetti:

''Oğlum, Başbakanımıza mallarımızın para etmediğini, borçlarımızı ödeyemez hale geldiğimizi anlatmaya çalışmıştı. Başka hiçbir kötü niyeti yoktu. Sadece derdimizi paylaşmak istemiştik. Başbakan bizim her zaman başımızın tacı ama neden bu kadar kızdığına anlam veremedik.''

Kılıçdaroğlu'nun ziyaretinin ise kendisini heyecanlandırdığını ifade eden anne Öncel'in konuşması sırasında duygulandığı ve göz yaşı döktüğü görüldü.
Öte yandan, Kılıçdaroğlu, Öncel'in evinden ayrılırken gazetecilerin Başbakan Erdoğan'ın yarın Diyarbakır'ı ziyaret edeceği hatırlatılarak, ''Başbakan'ın ne mesaj vermesini bekliyorsunuz'' sorusuna ''Mesaj vereceğini sanmıyorum. Bu anayasa değişikliğinde evet oyu verin diyecektir. Yurttaşlar da evet oyu vermek istemiyorlar. Baskı kuracaktır, bu kadar basit'' karşılığını verdi.

"AKP'de kriz çıkar"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana ziyaretini izleyen beraberindeki gazetecilerle parti otobüsünde sohbet etti. CHP lideri, gazetecilerin 2011'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylık süreci ve Cumhurbaşkanı'nın görev süresine ilişkin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin 5 yıl mı 7 yıl mı olduğunun AKP içinde krize neden olabileceğini söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın referandum sonrasında 13 Eylül sabahı, CHP'nin üs yönetimine ilişkin sözleri olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''Başbakan, 13 Eylül günü CHP üst yönetimini merak ediyor. Başbakan başka bir partinin iç işleriyle uğraşacağına kendi işine baksın'' dedi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Başbakan'ın cumhurbaşkanlığı hevesi, AKP'de büyük kriz yaratacak. Abdullah Gül'den bir an önce kurtulma, 2012'de köşke çıkma ve yarı başkanlık modelini uygulama hevesinde olduğu çok açık ortada. Başbakan, başka partinin iç işleriyle uğraşacağına kendi gizli gündemini itiraf etsin ve AKP içinde bundan sonra yaşanacak en büyük krizi çözmeye çalışsın. AKP ve AKP'li seçmenler için yaşanabilecek en büyük kriz, kimin cumhurbaşkanı adayı olacağıdır. Abdullah Bey'i aday gösterecek 20 milletvekili mutlaka parti içinden çıkar. Gül, yeniden aday olursa, AKP ikiye bölünebilir.''

Sandık görevlilerine sesli mesaj

Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine referandumda sandıklara sahip çıkılmasının önemini vurgulayarak, CHP'nin buna yönelik çalışmalar yaptığını anlattı.
İstanbul'da sandık görevlilerinin belirlendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, onlara seçimden önce 3 farklı zamanda, yapacakları görevin önemini vurgulayan nitelikte, kendisinin sesinden hazırlanan sesli mesajların telefonlarına gönderileceğini söyledi.
Referanduma yönelik CHP örgütünün de hazırlıklarını sürdürdüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, bu kapsamda seçim gecesi anında bilgi akışını sağlayacak, internet bağlantılarının yapıldığını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin referanduma yönelik kamuoyu yoklaması yaptırmadığını, ancak, yol haritasını belirlemek için seçmen profiline yönelik bir çalışmanın yapıldığını ve bu çalışmaya ilişkin ön raporun da sunulduğunu anlattı.

CHP lideri, Bergama'daki antik Allianoi Kaplıcaları'nın Yortanlı Baraj sularının altında kalacak olmasına tepki gösteren sanatçı Tarkan'a destek verdi.

Kılıçdaroğlu, sanatçıların bu tür konulara duyarlılığının normal olduğunu ve düşüncelerini özgürce dile getirebilmeleri gerektiğini kaydetti.

"Analığınızı hor gören bir Başbakan'a güvenmeyin"

Kılıçdaroğlu, partisince Mersin Stadyum Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, sözlerine ''Bugün Mersin'de demokrasi şöleni var, Mersin'den güneş doğacak bütün Türkiye'yi aydınlatacak'' diyerek başladı.

Ülkede halkın yeniden sesini çıkarması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, AKP'nin, artık halkın ayak seslerini duymaya başladığını, CHP'nin halkın iktidarını, halkın devrimini gerçekleştireceğini kaydetti.

Bugün varolan düzenden yurttaşın memnun olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, ''Recep Bey ve yandaşlarının düzeni, halkın düzeni değildir. Buraya geldim tek umudum sizsiniz yetkiyi verin, haramilerin iktidarını yıkalım'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2002'de Mersin'de yaptığı konuşmasında, kürsü dokunulmazlığı dışında diğer dokunulmazlıkları kaldıracağını söylediğini, dokunulmazlıkları bir ayrıcalık olarak nitelediğini ve buna son vereceklerini anlattığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ancak bunu gerçekleştirmediklerini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, ''Sözünün arkasında durmayan adama ne denir? Sizin insafınıza bırakıyorum. Halkın iktidarında sizin desteğinizle dokunulmazlıkları kaldıracağız. Kimin dosyası varsa, yargıya gidecek. Kimse dokunulmazlık zırhına saklanamayacak'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın Mersin'e yaptığı bir ziyarette kendisine sorunlarını anlatmak isteyen bir çiftçiye ''ananı da al git'' dediğini, kendisinin bugün bu çiftçinin annesini ziyaret ederek, hayır duasını aldığını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Türkiye'deki bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum; sizi hor gören 'ananı da al git' diyerek analığınızı hor gören bir Başbakan'a güvenmeyin, onun getirdiği Anayasa değişikliğine 'hayır' deyin. Başbakan kadın erkek eşitliğine inanmıyor, 'hayır' deyin ki kadın erkek eşitliğinin önü açılsın'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, iktidarın Türkiye'de yoksulluğu kurumsallaştırdığını ve siyaset aracı olarak kullandığını ileri sürerek bu düzeni ''ters düz'' edeceklerini, halkın zenginleşmesi için çalışacaklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, aile sigortası uygulamasını getireceklerini ve emeklilerin milli gelir artışından pay almasını sağlayacaklarını da anlattı.

Yurttaşlara ''AKP iktidarında bir yolsuzluk dosyasının sonuçlandığını gördünüz mü?'' diye soran Kılıçdaroğlu, 12 Eylülde sandığa giderken bunu da düşünerek oy kullanmalarını istedi.

"İktidar 'evet' için baskı yapıyor"

İktidarın topluma ''evet'' yönünde oy kullanmaları için baskı yaptığını iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Üzerimizdeki korkuyu atacağız, korkunun ecele faydası yok. Yürekli olacağız, özgür olacağız'' diye konuştu.

AKP'nin ''darbecilerden hesap soracağız'' söyleminin de gerçeği yansıtmadığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''12 Eylül paşalarından hesap soracağız' diyorlar, eğer yürekleri varsa hesap sorsunlar. Biz Anayasa değişikliği sırasında 'darbe yapanlardan hesap sorulsun' diye madde getirdik. AKP'nin oylarıyla reddedildi. Sen darbecilerden hesap soracaksan, 27 Nisan'da birileri sana muhtıra verdi. Bu muhtırayı verenlere AKP ne yaptı? Altına kurşun geçirmez araba aldı, bir de üstün hizmet madalyası verdi. Bunlar ikiyüzlü.''

Kılıçdaroğlu, iktidarın devlet imkanlarını korku toplumu yaratmak için kullandığını ileri sürerek, bunun faşizm düzeni olduğunu ve bu düzeni yıkacaklarını söyledi.

''Sen yanmazsan, ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa'' diyen Kılıçdaroğlu, toplumun özgürleşmesi için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa, bunu ödemeye hazır olduklarını kaydetti.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Korkmayalım cesur olalım derken, İsmet Paşa'nın da bir lafını unutmamak lazım; namuslularda namussuzlar kadar cesur olmadıkça, karanlıkların aydınlığa çıkma şansı olmadığını unutmayalım. Bir düşüncem, bir hedefim, bir hayalim var; 'Hayır' deyin destek verin, Türkiye'nin önünü açalım, bölünmeyelim bütünleşerek destek verin, özgür Türkiye'yi kuralım.''
 

"AKP bedel ödemedi"

12 Eylül 1980'in topluma çok ağır bedeller ödettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, AKP'nin bu bedeli ödeyenler arasında olmadığını bu yüzden de bu dönemin acılarını sömürmesine izin vermeyeceklerini kaydetti.

AKP'nin devletin imkanlarını kullanarak 12 Eylülde yapılacak referanduma yönelik kampanya yürüttüğünü de iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Bunu sizin ödediğiniz vergilerle yapıyorlar, sonra adaletten haktan bahsediyorlar. Adaletten kaçanların, adaleti olur mu? AKP adı üzerinde Adaletten Kaçanlar Partisi'' dedi.

Anayasa değişiklik paketinin referandumdan geçerek hayata geçmesi halinde ''Ortaya karabasan gibi bir Anayasa'' çıkacağını savunan Kılıçdaroğlu, yurttaşlardan buna izin vermemelerini istedi.

Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında her yurttaşın, ''Bu benim Anayasamdır'' diyebileceği özgürlükçü bir Anayasa yapılacağına da söz verdi.