Koç ailesine 'Carnegie Hayırseverlik Madalyası'

Dünyanın en saygın hayırseverlik ödüllerinden biri olan ''Carnegie Hayırseverlik Madalyası'' (Carnegie Medal of Philanthropy) ile onurlandırılan Koç ailesine ödülü New York'ta düzenlenen bir törenle verildi.

Koç ailesine 'Carnegie Hayırseverlik Madalyası'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.10.2009 - 09:09

Hayırsever işadamı Andrew Carnegie'nin anısını yaşatmak üzere 2 yılda bir verilen ödülü Koç Ailesi adına alan Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, ''Bu, hiç kuşkusuz hayatımın en önemli anlarından biri. Vehbi Koç Vakfı'nın kuruluşunun 40. yılında bu ödülü almak sembolik ve özellikle anlamlı. Babamız, Andrew Carnegie'nin (Parayı akıllıca harcamak, kazanmaktan daha zor) söylemine katılmıştı. Biz, onun çocukları olarak mirasını ve felsefesini devam ettirdik'' diye konuştu. Koç Holding'in kurucusu Koç ailesi, topluma yaptığı katkılardan dolayı uluslararası alanda en saygın ödüllerden biri olan Carnegie Hayırseverlik Madalyası ile onurlandırıldı ve Koç ailesine ödülü, New York Halk Kütüphanesi'nde düzenlenen bir törenle sunuldu.

İskoç asıllı Amerikalı sanayici ve hayırsever Andrew Carnegie'nin adını yaşatmak için kurduğu 20'nin üzerinde Carnegie kurum ve enstitüsünün 2001 yılından beri ortak olarak verdiği ödül, bu yıl Koç ailesinin yanısıra New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg, Citigroup'un eski CEO'su Sanford Weill ve Intel kurucu ortağı Gordon Moore'a da verildi.
Carnegie Ödülü'nün verilmesinde hayırsever kişinin vizyonunun yanısıra, kişinin uzun yıllara dayanan çalışmalarının olması ve hayırseverlik çalışmalarının belirli bir konuda, ülkede veya uluslararası arenada yarattığı etki dikkate alınıyor.
 

'İlk özel vakfı kurmak için 23 yıl uğraştı'

Carnegie Vakfı Başkanı Vartan Gregorian ile Carnegie ailesinden William Thomson'un konuşma yaptıkları programda, Koç ailesinin bugüne dek eğitim, sağlık ve kültür alanlarında yaptıkları hayırseverlik faaliyetlerini Rahmi Koç ve Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel'in kendilerinin anlattıkları kısa bir video filmi de gösterildi.
Törende Rahmi Koç'a ödülünü veren David Rockefeller, yaptığı konuşmada Rahmi Koç'un babası Vehbi Koç'un hayırseverlik mirasını eğitim, kültür ve sağlık alanlarında sürdürdüğünü belirterek, aileyi kutladı.

Madalyayı aldıktan sonra bir konuşma yapan Rahmi Koç, babası Vehbi Koç'un ABD'yi ziyareti sırasında büyük vakıfların yasal çerçevelerinden etkilendiğini belirterek, şunları kaydetti: ''Babam Vehbi Koç, insan sevgisine inanırdı ve (Ülkene sana verdiklerinden bir kısmını geri vermek zorundasın. Bu yapılar, teçhizat veya burs şeklinde olabilir) derdi. Bunu söylediği zaman verdikleri plansız, o ana özgü ve vergiden muaf olmayan şeylerdi. 1946 yılında, savaştan hemen sonra ABD'yi ilk ziyaretinde büyük hastanelerin, üniversitelerin ve müzelerin arkasında büyük vakıfların olduğunu gördü. İnsan sevgisi kurumsallaştırılmıştı. Bunlardan ve yasal çerçevelerinden çok etkilendi. Türkiye'ye döndüğünde bir vakıf kurmaya çalıştı, fakat bunu gerçekleştirmek için bir yasal çerçeve yoktu. 23 yıl boyunca, bir yasa oluşturmak için çeşitli başbakanlar, hükümetler ve parlamenterlerle hiç bıkmadan çalıştı. Sonunda başarılı oldu ve Türkiye'de kendi adını taşıyan ilk vakfı kurdu.''
 

'Babamızın felsefesini devam ettirdik'

''Biz, Vehbi Koç'un çocukları olarak mirasını ve felsefesini devam ettirdik'' diye konuşan Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Ablam Semahat Arsel'in başkanlığını yapmakta olduğu vakfımız, şu anda eğitim, sağlık ve kültür alanlarında faaldir. Türkiye'de ilk özel müzeyi bizler, müteveffa annemiz Sadberk Hanım'ın adına kurduk. Diğer yardım kurumları bizi örnek aldı. Birçok aile kendi vakıflarını kurdular ve eğitime, sağlığa, sanata ve kültüre yatırım yaptılar.''

Bugünün toplumsal sorunlarının giderek daha küresel duruma geldiğini ve bunun daha kapsamlı çözümler ve ülke aşırı ittifaklara odaklanmayı gerektirdiğine dikkati çeken Koç, şöyle devam etti: ''Dünya çapındaki Carnegie kuruluşları, günümüzün küresel gereksinimlerinin nasıl üstesinden gelineceğinin kusursuz örnekleridir. Türkiye'nin kalkınma çabaları içinde olduğu cumhuriyetin ilk günlerinde, ihtiyaçlar ve çevre şartları bugün olanlardan çok daha farklıydı. O günden bu güne değişen şey insan faktörüdür. Bu nedenle eğitime, ilkokul seviyesinden itibaren sonuna kadar büyük önem vermekteyiz. Bireylerin yaşam standardı yükseldiği zaman, kendilerine daha iyi bakmaya ve sağlık kuruluşları daha fazla önem taşımaya başlar. Bireyler zenginleştikçe ve daha iyi eğitim aldığı zaman kültür miraslarıyla daha fazla ilgilenir.''

'Daha büyük ve güçlü vakıflar için işbirliği yapılmalı'

Türkiye'de hayırseverliğin ve sosyal sorumluluk projelerinin toplumsal yaşama katkısını artırmak için çaba harcamak gerektiğini vurgulayan Koç, ''Ülkemizde kültür ve mirasımızı korumayı amaçlamış güçlü bir hareketin olduğunu görmekten çok mutluyum. Hemen hemen her işadamı, bürokrasiden yılmadan harcanacak parayı dikkate almadan kendi adını bir vakıfta görmekten mutluluk duyuyor. Bir gün, daha büyük ve güçlü vakıflar oluşturmak için biraraya gelerek işbirliği yaptıklarını görmeyi umuyorum'' dedi.

Sosyal sorumluluk bilinci

Koç Holding'ten yapılan açıklamada da merhum Vehbi Koç'ın Koç Holding'i kurduğu günden itibaren sürdürdüğü hayırseverlik faaliyetlerinin kurumsallaşması ve gelecek kuşaklar tarafından da sahiplenmesi için tam 40 yıl önce Vehbi Koç Vakfı'nı kurduğu, Türkiye'nin ilk özel vakfı da olan Vehbi Koç Vakfı'nın eğitim, sağlık ve kültür alanlarında sayısız projelerin gerçekleştirilmesine öncülük ettiği bildirildi. Açıklamada, ''Ülkem varsa ben de varım'' ilkesiyle faaliyetlerini sürdüren Vehbi Koç Vakfı ile sosyal sorumluk bilincinin her kuşağa güçlenerek aktarıldığı ve bugün Koç ailesinin 3. kuşağı tarafından ''sosyal sorumluluk bilincinin'' iş stratejilerinin vazgeçilmez bir parçası durumuna geldiği kaydedildi. Koç ailesi, 2007 yılında Dünya Anıtlar Vakfı (World Monuments Fund) tarafından, her yıl dünya kültür mirasına katkıda bulunan kişi ya da kurumlara verilen ''Hadrian Ödülü''nün de sahibi olmuştu.

Öte yandan Carnegie'den yapılan açıklamada, Koç ailesinin bu ödülü alan 7. uluslararası aile olduğu belirtildi.

 

'Ödülü almaktan onur duyuyorum'

Rahmi Koç, ödülü almasından önce yaptığı açıklamada, ödülü almaktan onur duyduklarını ve ödülün ABD dışındaki ülkelerde birkaç aileye verildiğini belirterek, ödülün Türkiye'den bir aileye verilmesinin hem ülke, hem de aile açısından büyük önemi olduğunu bildirdi. Koç, aile kültürlerinin yalnızca ''vermekle'' kısıtlı kalmadığını belirterek, aile kültürlerinin son derece derin olduğunu, ailenin birarada olması, aile üyelerinin birbirlerine saygı göstermelerinin ve aynı yönde düşünmelerinin Vehbi Koç tarafından çocuklarına verilen bir eğitim, gelenek ve görenek olduğunu, hayırseverliliğin de bunun uzantısı olduğunu kaydetti.

Babası Vehbi Koç'un vakıflar yasasının çıkması ve bağışta bulunmanın vergiden muaf olması için 23 yıl uğraştığını ve Türkiye'de ilk vakfı kurduğunu hatırlatan Koç, ''(Vehbi Koç) Koç Holding'in yüzde 10 hissesini Koç Vakfı'na başlangıç olarak verdi ve her yıl biz de vakfa gerek şahsen gerek şirketlerimiz vasıtasıyla yardımda bulunuyoruz. Dolayısıyla vakıf olarak eğitim, sağlık ve kültür olan 3 ana sektörde her sene belirli bir yatırım yapmak üzere biz de ailece onun bize verdiği yoldan gidiyoruz. Ablam Semahat Arsel vakfımızın başkanı, ben de ikinci başkanıyım, dolayısıyla hep beraber o istikamette memleketimizin her sorununa yardımcı olmaya çalışıyoruz'' dedi.

Koç, bir soru üzerine Carnegie Hayırseverlik Madalyası gibi benzer ödüllere ailece daha önce de değer görüldüklerini, ancak bu ödülün son derece büyük bir ödül olduğunu belirterek, ''Ama buradakiler diyorlar ki en büyük ödül budur ve bu ödülün özel bir önemi var, bu ödülü bilhassa Amerikalılar çok takdir ediyor'' diye konuştu.

Koç, başka bir soru üzerine, vakfın 5 yıllık projeleri olduğunu ifade ederek, ''Ama biz projelerimizi bitirmeden söylemek istemiyoruz, hem memleket içinde hem de dışında projelerimiz var'' dedi. Sorunların küresel olması dolayısıyla vakıfçılığın da sınırları aştığını vurgulayan Koç, dünyadaki tüm vakıfların kendi ülkelerinin dışındaki ülkelerde de açlık, çevre ve eğitim konularında gerek işbirliği yaparak, gerekse doğrudan yardım etmeye çalıştıklarını belirterek, ''Vermek (vakıfçılık) artık bir ülkeye mahsus değil, ülkeler hududu dışına çıkıyor. Nasıl ki ticaret hudutlar dışına çıktıysa ve global bir hareket haline geldiyse vakıfçılık da dünyada yavaş yavaş o hale geliyor, çünkü sorunlar müşterek'' diye konuştu.
 

Semahat Arsel

Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel de, Vakfın 40. kuruluş yılında Koç ailesi olarak bu ödülü almaktan mutluluk duyduklarını ve bunun kendilerine Allah tarafından verilen bir hediye gibi olduğunu ifade ederek, ''Ben, Vehbi Koç'u hatırladım, o bu anı görse çok mutlu olurdu diye düşünüyorum, çünkü arzusu kendisinden sonraki nesillerin de kendi kurduğu vakıfçılığı devam ettirmesi ve memlekete hizmet etmesiydi ve bu da gerçekleşiyor. Bizden sonraki nesil de aynı duygularla ve kafayla gelişti, herhalde bu bir aile terbiyesi, ondan dolayı mutluyum'' dedi. Bundan sonra vakıfçılığın uluslarararası işbirliğine gittiğine dikkati çeken Arsel, Carnegie Ödülü'nün de verilme nedenlerinden birinin bu olduğuna inandığını sözlerine ekledi.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler