‘Krizantemler’ faciası...
Resim eksperi Fethi Kayaalp, Namık İsmail’in çalınan tablosunun başına gelenleri anlattı.
Ressam, resim restoratörü ve eksperi, 91 yaşındaki Fethi Kayaalp’in evi, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nden kaybolduğu anlaşılan 200’ü aşkın tablo için yapılan operasyon kapsamında, iki ay önce sabah 6.30’da Kaçakçılık Şube polislerince arandı. Kayaalp, evde arama yapan polislere, “Yanlış kapıyı çaldınız, sizin aradıklarınız piyasada cirit atıyor. Ben 1952 yılından beri, buna karşı tek başıma mücadele veriyorum” diye isyan etti.
Haklıydı, çünkü soruşturma başlamadan çok önce, müzeden eserlerin kaçırıldığı kuşkusunu yetkililere bildirmiş, kimse oralı olmamıştı. Kayaalp şimdi, soruşturmanın sona ermesini, eserlerin müzeye dönmesini, el konulan arşivinin de kendisine eksiksiz olarak geri verilmesini bekliyor.
Tabloyu deforme ettiler
2008 yılında, Kayaalp’e ekspertiz için Çallı dönemi ressamlarından Namık İsmail’in bir tablosu getirildi. Tabloyu inceleyen Kayaalp, insanı dehşete düşüren iki gerçekle karşılaştı: Getirilen tablo, ressamın “Krizantemler” adlı, müzede olması gereken yapıtıydı. Üstelik, resim deforme edilmişti.
Kayaalp’in aktardığına göre, tablonun boyutları küçültülerek resmin altındaki tarih çıkarılmıştı. Ayrıca eserin üzerine eklemeler yapılmıştı. Bir vazodaki krizantemleri betimleyen tabloya yeni çiçekler eklenmiş, vazonun bazı yerleri değiştirilmiş, böylece tablo Namık İsmail’in müzedeki eserinin bir versiyonu haline getirilmişti. Belli ki bunu yapanlar, “Bu halde dikkat çekmeden daha kolayca satılabilir” düşüncesiyle, çok kıymetli tabloya zarar vermekten çekinmemişti!
Ünlü eksper, tabloyu kendisine getiren kişiye geri verdi ve “Bu tablo sabıkalı, almayın” dedi.
Kayaalp, durumu önce müze müdürlüğüne, ardından Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da bir raporla bildirdiğini söylüyor. Ancak hiçbirinden tatmin edici bir yanıt alamamış. Aradan geçen yıllarda da kimse, hazırladığı raporla ilgili bilgisine başvurmamış. Ta ki, 2009 yılında başlayan soruşturma kapsamında, evine önce Kültür Bakanlığı yetkilileri, ardından da polisler gelene kadar.
Türk resminin belleği
Bakanlık müfettişleri geçen yıl Aralık ayında Kayaalp’in evinde 3 gün çalışma yaptı. Ellerindeki kayıp listesiyle Kayaalp’in arşivindeki bilgileri karşılaştırdılar ve arşivine ilişkin tutanak tuttular, ardından da 60 yıllık arşivine el koydular: Ekspertiz raporları, ayrıntılı raporlar, tüm belge ve dokümanlar.
Sonrasında da iki ay önceki Kaçakçılık Şube polislerinin baskını gerçekleşti. İfadesine başvurulan Kayaalp, kendisine herhangi bir suçlama yöneltilmediğini vurguluyor. Şimdi de olayla ilgili haberleri yakından izleyerek, soruşturmanın bir an önce bitmesini, eserlerin ait olduğu yere, müzeye dönmesini ve arşivinin geri verilmesini bekliyor. Çünkü bu arşiv, yalnızca Kayaalp’in kişisel arşivi değil, aynı zamanda, içinde binlerce resimle ilgili bilgi barındıran, Türk resminin belleği, belgeliği.
Kayaalp de polisin elinde bulunan arşivin bu özelliğine dikkat çekiyor: “Benim arşivimdeki, bana ekspertiz için gelmiş olan resimlerden yola çıkarak soruşturmayı sürdürüyorlar. Benim arşivim olmasaydı o resimleri belki de bulamazlardı!” Duayen isim, elinde “müzeden çıkarılmış tablolar bulunan” koleksiyonerlerin suçlanamayacağını belirtiyor:
“Alan insanların kabahati yok ki. Çünkü resim üzerinde müzeye ait olduğunu gösteren hiçbir ibare, kaşe yok. Ayrıca İstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nin bütün eserleri tüm detaylarıyla veren bir kataloğu var. Ama Ankara’daki müze için böyle bir katalog yapılmamış. Bu yüzden resimleri alan koleksiyonerler tabloları tanımayabilirler.”
En çok sahtesi yapılanlar
Fethi Kayaalp’le Türkiye’de en fazla hangi ressamların eserlerinin kopya edildiğini de konuştuk.
* Azerbaycan doğumlu İbrahim Safi, eseri yapılan sanatçılardan. Üretkenliğiyle tanınan sanatçının özellikle Ukrayna’dan çok miktarda sahte eseri geliyor. Kayaalp, “Onun için ben İbrahim Safi eserlerine bakmam” diyor.
* Bir diğer ressam Fikret Mualla. Eserlerinin her dönemde sahteleri yapılıyor.
* Hoca Ali Rıza da sahte eseri yapılan ressamlardan. Ancak “Hoca Ali Rıza çok okunaklıdır, kopyası hemen anlaşılır” diyor Kayaalp.
* Şeker Ahmet Paşa, sahte resmi üretilen bir diğer ressam. Kayaalp, özellikle Ankara’dan Şeker Ahmet Paşa’nın sahte eserlerinin geldiğini söylüyor.
* Ayrıca Halil Paşa, Hikmet Onat, İbrahim Çallı ile Nazmi Ziya da eserleri sıkça kopyalanan ressamlar arasında.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 6 asker şehit olmuştu
- Naci Görür'den korkutan uyarı