‘Kuvayı Milliye genlerimizde var’
Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Man belgelerine ilişkin ‘Tehditlere pabuç bırakmayız. Sonuna kadar hesap soracağız’ dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Man Adası belgelerinin ardından, partisinin “Eşitlik ve Kadın Buluşması”ndaki konuşması nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisi hakkında suç duyurusunda bulunması ve ardından jet hızıyla soruşturma başlatılmasını, “Suçlu suçunu örtmek için başka yollara başvurur. Kendi yakın çevresinin veya kendisine oy veren kitlenin kafasını karıştırmak için ‘dava açtım’ diyor. Bir değil, 5 değil, 50 savcı harekete geçse, tehditlere, şantajlara pabuç bırakmayız. Sonuna kadar gideceğiz, sonuna kadar hesap soracağız.” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu’nun Londra temasları ve gündeme ilişkin Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
OHAL’i merak ediyorlar: Oldukça verimli geçti görüşmeler. En çok, ‘15 Temmuz’dan sonra, özellikle 20 Temmuz’da OHAL ilanından sonra ortaya çıkan tablo nasıl düzelecek, OHAL ne zaman kalkacak, yargı bağımsızlığı özellikle Anayasa Mahkemesi kararları’ üzerinde duruldu. Bu uygulamaları doğru bulmadığımızı ve OHAL görüşmelerinde de ‘hayır’ oyu kullandığımızı ifade ettik.
Man’ı herkes biliyor: Gittiğimiz bütün toplantılarda Man belgeleri olayının herkes tarafından bilindiğini öğrendik. Özellikle vergi cennetlerinde Erdoğan’ın yakınlarının girdiği ticari ilişki onların da dikkatini çekmiş.
Kuvayı Milliye genlerimizde: Bize yönelik bir operasyon, şu anda Erdoğan ve hükümeti CHP dışında eleştiren kalmadı. Böyle bir tablo çıkınca bizim söylemlerimizden rahatsızlık duyuyorlar. Büyük bir ihtimalle ‘Biz herkesi susturduk, bu adamı niye susturamıyoruz’ diye düşünüyorlar. Susturamazsınız kardeşim. Beni sustursanız, diğer arkadaşları susturamazsınız. CHP’nin genlerinde Kuvayı Milliyenin olduğunun farkında değiller. Kuvayı Milliye statik değil dinamik bir kavramdır. Kuvayı Milliyeyi temsil eden de CHP’dir. Bu bizim genlerimizde var. Bizi susturmak isteyeceklerdir. Dönemin Osmanlı Padişahı’da Mustafa Kemal Atatürk’ü susturmak istedi. İdam kararı vermişlerdi. Ne oldu, haklı olan kazandı. Biz haklıyız ve kazanacağız.
Lozan hatırlatmaları: Yunanistan’a gittiğimde atanmış müftüyü ziyaret ettim, seçilmiş müftü değil. Eğer Lozan Antlaşması’nın gereğine uyulacaksa, oradaki Türklerin kendi müftülerini seçmeleri lazım. İkincisi Türklerin kazandığı AİHM kararları uygulanmıyor. Bu kararların da uygulanması lazım. Üçüncüsü adalarımız işgal altında, bu işgale son verilmesi lazım.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı