Kuyruğu uzun hayaller

Kentin en kalabalık caddesinde yürüsek ya da…Hiç korkmadan, tedirgin olmadan insan denizinin içine atlasak. Omuzlar ve parfümler çarpsa bedenimize..Dalgayla bir o yana bir bu yana sallansak…

Kuyruğu uzun hayaller
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 09.01.2021 - 21:23

Gelin birlikte hayal kuralım…Gözümüz ve ruhumuzu açık tutarak. Günün  yoğun tasalarından kaçarak tutunabileceğimiz kuyruğu uzun hayaller olsun…Dünyayı eve kapatan, yüzbinlerin canını alan, milyonlarcasını hasta eden bir salgının bitmesiyle başlayan hayaller.. ‘Salgın sona erdi’ haberini aldığımız günün ertesini düşünelim..Belki bir yaz, belki bir ilkbahar günü, ya da sarı yapraklara dolanmış ağaçların altında serin bir Ekim sabahı… Haberi paylaşmak için sevdiklerimize koştuğumuz bir gün olsun mesela…Dışarı çıkıp topluca sevinci paylaşsak…Çocuklar maskesiz, mesafesiz sokağa ve parka fırlasa..Onların cıvıltıları evleri doldursa…

Dokunmanın gücü

Çok özlediğimiz birisiyle denize gitsek ya da…Omuz omuza, sıfır mesafe el ele yürüsek..Çakıllı sahilde adım atan ayak seslerimizi dinlesek. Dalgalar ayaklarımızı yalasa…Paçaları sıvayıp suya girsek..Günü ufukta batırana kadar dışarıda kalabilsek, gençler sahilde ateş yaksa, bizi de çağırsa, katılsak ve Akdeniz şarkıları söylesek yüzümüz ateşten kırmızı..Gencecik yeni aşkları görüp ısınsak, birbirine dokunmanın gücünü yeniden keşfetsek…

Bir Ege köyünde zeytinlerin altına uzun bir masa kursak ya da…Salgında kutlayamadığımız her şeyin acısını çıkarmak için…Beyaz örtüler koysak masaya..Kenarlarında kiraz desenleri olan…Eş, dost, konu, komşu, tanıdık, yaşlı, genç, herkes bir kap yemek ve bir şişe getirse…Arkada Ege müzikleri çalsa…Yakalar açık, elbiseler ince olsa…Yavaş yavaş sarhoş olsak…Biri eteğini sallandırarak dans etse..İzlesek ve ıslık çalsak dansına…Başka birileri tempo tutsa…Güzel kadınlara, güzel erkeklere kadeh kaldırsak…Sevincin bizi güzelleştirdiğini anlasak…Hır gürü, hırsı ve kötüyü uykuya yatırsak…

Tekneyle bir geziye çıksak ya da…En yakın dostları çağırıp maviye açılsak…Koy koy gezerken dünyanın en güzel topraklarına baktığımızı düşünsek…Turkuaza dalsak, saçımızda tuz ve deniz, tenimizde sarı güneş…Günlerce üstümüzde denizle gezsek..Balığın en tazesini, domatesin en kırmızısını yesek..Ve ayın en parlak ışığında beraber yıkansak…Kapkara bir gece denizine dalıp, titresek…Biri bir türkü tuttursa, diğeri ona katılsa ve hep birlikte geceye şarkı söylesek…

Güneşli hayaller

Bir doğum, bir ölüm, bir düğün, bir mezuniyet, yeni bir iş, yeni bir ev…Her neyse bahanemiz aileyle bir araya gelsek. Büyükannemizin en nefis yemekleri masayı süslese…Mutfaktan kokular ve kahkahalar yükselse…Bayram sabahındaki gibi yepyeni giysilerimiz ve parlak pabuçlarımız olsa…Tüm aile iki dirhem bir çekirdek giyinse…Yaşlı bir akrabanız herkesi bir arada görmekten duygulanınca kucağına bir çocuk tırmansa onu teselli etmek için…Eski kavgalar, kırgınlıklar, politika ve salgın hiç konuşulmasa…Yeni dönemin neşesi ve umudu evi sarsa…Birisi ‘Mercimek köftesi de ye’ diye ısrar etse…Evin gençleri arka odaya kaçıp, kendi başlarına sohbete koyulsa…Bu dünyadan göçenler komik öykülerle, gülerek anılsa…

Kentin en kalabalık caddesinde yürüsek ya da…Hiç korkmadan, tedirgin olmadan insan denizinin içine atlasak. Omuzlar ve parfümler çarpsa bedenimize..Dalgayla bir o yana bir bu yana sallansak…Dört bir yandan ayrı müzik sesi gelse, sokak sanatçılarının çevresinde halka olup seyretsek…Kalabalık bir kafeye gidip koyu bir Türk kahvesi söylesek..Karşımızda Boğaz’ın moru…Az sonra gelecek dostları sabırsızlıkla beklesek…Sıkı sıkı sarılsak geldiklerinde…Sohbetin en koyusu, kahkahanın en yükseği, neşenin en hafifini beklesek…

Her şeyin en iyisini birlikte yapmayı seçsek…En çok da uçurtması en yükseğe çıkan güneşli hayaller kursak…



Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler