Liderlerden bayram mesajları

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin bu bayramla da birlik ve bütünlüğünü daha da pekiştirmiş olacağını belirterek, ''Bir mucize görüntüsü veren bu tablonun sırrı, gayrılığı ayrılığa değil, bu toprakların şekillendirdiği hoşgörü ile bunu, kardeşliğe dönüştürme yeteneğidir'' dedi.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakerelerinin tamamlanması, demokratikleşme, hukuk ve ekonomi alanındaki önemli reformların sürmesi için de yoğun çaba sarf ettiğini belirten Gül, mesajında şunları kaydetti:

“Bu çerçevede, birlik ve dayanışma içerisinde ülkemizi ileriye taşıyacak projeler geliştirmeli bu yolda azim ve kararlılıkla yürümeliyiz. Unutmamalıyız ki, bu çabalar aydınlık bir gelecek için hepimizin ortak sorumluluğudur. Kültürümüzün en önemli unsurlarından olan dayanışma, yardımlaşma, hoşgörü ve kardeşlik duyguları, bu gibi özel günlerde had safhaya ulaşmakta, toplumun tüm katmanları arasındaki bağı güçlendirirken bizlere de yarınlar için umut aşılamaktadır. Yüce Milletimin, bütün insanlık alemiyle birlikte bu güzel bayramını bu duygularla tebrik ediyor, daha nice mutlu ve sağlıklı bayramlara hep birlikte ulaşmayı Allah'tan temenni ediyorum.''

Başbakan Erdoğan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın her şeyden çok sevgi, barış ve dayanışmaya ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, yoksulluk, terör ve şiddet gibi tüm insanlığı yakından ilgilendiren sorunların çözümünün, insanları buluşturacak, ön yargıları kıracak, mesafeleri giderecek bir iklimin oluşturulmasına bağlı olduğunu bildirdi.

Bayramların, kardeşlik ikliminin, dayanışma ruhunun, milletçe yaşama, duygu birliğini en üst düzeyde tazeleme günleri olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, mesajında, ''Bu birlik, beraberlik ruhunu, bu duygu birliğini güçlendirerek geleceğe taşıdığımız takdirde, daha güzel ve aydınlık yarınlara mutlaka ulaşacağımızdan hiç kuşku duymuyorum'' ifadesini kullandı.

Erdoğan mesajında "Bu duygular içinde yurtta ve yurt dışında bulunan bütün vatandaşlarımızın ve İslam aleminin mübarek Ramazan Bayramı'nı tekrar kutluyorum. Bütün milletimize sağlık ve esenlikler diliyor, bu güzel bayram coşkusunun bütün gönülleri şenlendirmesini temenni ediyorum'' dedi.

Toptan: Türkiye'nin geleceği parlaktır

TBMM Başkanı Köksal Toptan, sevginin ve hoşgörünün simgesi olan bayram günlerinde milletçe ayrılıkları, kırgınlıkları, dargınlıkları aşarak, birlik ve beraberliğin pekiştirilmesi gerektiğini bildirdi.

Toptan,“Cumhuriyetimizin temel değerlerine yürekten bağlı milletimizin, Meclisimizde hayat bulan iradesinin çözemeyeceği sorun, aşamayacağı engel yoktur. Gelecek kuşaklara demokrasisi güçlenmiş, özgürlükleri gelişmiş, insanlarının yüzü gülen, sevginin, kardeşliğin ve hoşgörünün hakim olduğu bir Türkiye bırakmak için çalışmaktayız'' dedi.

“Türkiye'nin geleceği parlaktır” diyen Toptan,“Amacımız, Cumhuriyetin 100. yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaktır. Bunun anahtarı, birlik ve beraberlik içerisinde inançla çalışmaktan geçmektedir. Aziz Atatürk'ün hepimize gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma hedefi yolunda Meclisimiz, Hükümetimiz ve devletimizin tüm kurumları, büyük bir gayret içerisindedir. Milletimizin ortak değerlerine sahip çıkarak, toplumsal barışı ve uzlaşmayı güçlendirerek yeni ufuklara varmak için tüm gücümüzle gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Baykal: Yetim hakkına el uzatılmayan bayramlarda buluşmak dileğiyle...

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bayramların ''dostluk, dayanışma, paylaşma; birlik, kardeşlik, yardımlaşma'' olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Bayramlar dostluktur, dayanışmadır, paylaşmadır, bayramlar birliktir, kardeşliktir, yardımlaşmadır. Ne yazık ki günümüzde bu değerler erozyona uğratılmakta ve gerek siyasi gerekse bireysel çıkar hesaplarına alet edilmektedir. Bu nedenle yetim hakkına el uzatılmayan, kul hakkının yenmediği, insanlarımızın kutsal dini duygularının bireysel veya siyasi çıkar hesaplarıyla istismar edilmediği şeker bayramlarında buluşmak dileğiyle Milletimizin ve İslam dünyasının Şeker Bayramı'nı içtenlikte kutlar, sağlık, huzur ve mutluluk dileklerimle, sevgilerimi saygılarımı sunarım.''

Sezer: Ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunlar, bayram iklimini gölgeleyen kaygıları artırmaktadır

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, bayramların ulusal değerlerin zengin ikliminde toplumsal birliği ve dayanışmayı güçlendiren önemli günler olduğunu vurguladı. Sezer, mesajında önemli değerlendirmelerde bulundu:

''Bu coşku ve sevinç ortamına karşın, ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sorunlar, bayram iklimini gölgeleyen kaygıları artırmaktadır. Ülkeyi yönetenlerin ve iki kutuplu siyasete mahkum edenlerin, sürekli sorun üreten ve her alanda vatandaşı ihmal eden, halkın inanç ve değerlerini istismar eden yönetim anlayışı nedeniyle toplumsal sıkıntılar, ülkemizin geleceği açısından endişe verici boyutlara tırmanmaktadır.
Hükümet gerekli önlemleri almadığı ve vatandaşın halinden anlamadığı için ekonomik sıkıntılar ayyuka çıktı. Bu sıkıntıların kıskacında kıvranan işçi, köylü, esnaf, memur, emekli ve tüm toplum kesimleri bugünkü yaşamından endişeli, yarınlarından umutsuz hale gelmektedir. AKP'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olma niteliklerini aşındıran uygulamaları nedeniyle ulusal güvenliğimiz ve ülke bütünlüğümüz her türlü tehdit ve tehlikeye açık hale getirilmektedir.
DSP'nin öncülüğündeki 57. Hükümet döneminde sıfır noktasına getirdiğimiz bölücü terör, AKP'nin 6 yıllık aymazlığı ve ödünleri sonucunda azgınlaşmış ve can almaya devam etmektedir.
Bu hükümetin uyguladığı dış politika anlayışı nedeniyle Türkiye süratle yalnızlaşmış ve ulusal duruşu ve onuru zayıflatılmıştır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varlığı ve çıkarları konusunda kabul edilemez ödünler verilmiş, ulusal davamız olan Kıbrıs konusu AB ve Rumlar'ın insafına terk edilmiştir.
Ancak, halkımızın ulusal birlik ve beraberlik konusundaki duyarlılığı, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılığı, Atatürk'ün gösterdiği hedeflere yürüyüşteki inançlı ve kararlı tutumu ile bütünleşen DSP, ülkemizin en büyük umudu ve güvencesidir.
Bu düşüncelerle, Ramazan Bayramı'nı en içten duygularımla kutlar; tüm ulusumuza, dış ülkelerdeki yurttaşlarımıza, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türk Cumhuriyetleri'ndeki kardeşlerimize ve bütün insanlığa hayırlar ve esenlikler getirmesini dilerim.''

 

Bahçeli: Gerilim ortamı yerine huzur ortamı hakim olsun

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Temennim dargınlıkların, ihtilafların, huzursuzlukların hiçbir dönemde aziz milletimizi meşgul etmemesidir” diyerek mesajına şöyle devam etti:
“Planlı ve sistematik bir biçimde sürdürüldüğüne dair güçlü emareler bulunan gerilim ortamından; fayda ve çıkar sağlayanları esasen milletimiz artık çok iyi bilmektedir. Aziz millet fertlerinin, sonu ve amacı olmayan hastalıklı tartışmalardan dolayı maneviyatının olumsuz bir şekilde etkilendiği şu günlerde, bayramla beraber bir nebze de olsa huzur ve mutluluğun hakim olması en temel dileğimdir.”

DP'den bayram mesajı

Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, ''bayram günlerinin kardeşliğin, birlik ve beraberliğin diri olarak yaşandığı günler olduğunu'' belirtti. DP'nin yarım asrı geçen siyasi tarihi boyunca Türk milletine hizmeti, hakka hizmet kabul ettiğini bildiren Soylu, şöyle devam etti:
''Sözde merkez sağın temsilcisi olduğunu söyleyen iktidar partisinin ramazan ayının manevi atmosferini kavga ortamına sürüklemesi bir yana, bir de yolsuzluğu örtecek bir havaya bürünmesi affedilir gibi değildir. Bu fütursuzluğa bir de insanların hayır duygularının sömürülmesi, bu amaçla verdikleri yardımların hoyratça ve amacı dışında kullanılması eklenmiştir. İşin üzücü ve acı olan tarafı, bu organizasyona iktidarın da bulaşmış olması ve hala bir bürokratının koltuğa yapışmış halde olmasıdır. Bu trajik durumun sorumluları elbette ki hesap vermeli, iktidardan bunun hesabı büyük Türk milleti adına sorulmalıdır.''

 

Mumcu: Geleceğe ümitle bakacağız

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu da bayram mesajında şunları kaydetti:

''Tüm sıkıntılarımıza ve üzüntülerimize rağmen Şeker Bayramı'nda yeni bir şevkle, inançla ve dinamizmle umutlarımızı tazeleyecek, kalplerimizi iyimserlikle donatacak ve geleceğe ümitle bakacağız.''

Kutan: İslam dünyasına yönelik işgaller sevinci hüzne dönüştürüyor

Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, ''İslam dünyasına yönelik işgal ve saldırıların, bayramlardaki sevinci hüzne dönüştürdüğünü'' belirterek, şu ifadelere yer verdi:
''İslam dünyasına yönelik işgal ve saldırılar, bayramlardaki sevinci hüzne dönüştürüyor. Tebessümlerimizde acı, sevinçlerimizde burukluk var. İçimizde Gazzeli çocukların, Iraklı çocukların hüznü var. Yiyecek ekmek bulamadığı için açlıktan ölme tehlikesi yaşayan Afrikalı çocukların endişesi var. Zalim ve alçak bir işgalin sonucu hayatını kaybetmiş yüz binlerce Müslüman'ın acısı var. Oysa, daha güzel bir dünya mümkün. Sömürü değil adalet, savaş değil barış üzerine kurulu bir dünya mümkün. Bayramların bayram gibi yaşandığı bir dünya mümkün.''

Yazıcıoğlu'ndan 'sağduyu' çağrısı

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Şeker Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, ülkede huzuru bozmak isteyenlere, anlamsız gerilimler üretme çabası içinde olanlara karşı herkesin sağduyulu olması gerektiğini belirtti.

Çubukçu'dan bayram mesajı

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, şunları kaydetti:

''Yoksulların, kimsesizlerin, yaşlıların ve hastaların hatırlandığı, birlik ve beraberlik ruhunun bizleri birbirimize yakınlaştırdığı, bayramın bereketinden ve verdiği mutluluktan herkesin payını aldığı bir toplum olma yolunda her bayram bizlere sunulmuş bir fırsattır. Fakiri, yaşlıyı, yetimi, öksüzü her zaman bağrına basmış bir neslin torunları olarak, yardımsever halkımızın bu çağrımıza kayıtsız kalmayacağına yürekten inanıyorum.''

Kocaoğlu: İzmir Türkiye'nin aydınlık yüzü olmayı sürdürecektir

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Şeker Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, ''İzmir, Türkiye'nin aydınlık yüzü olmaya devam edecektir, etmelidir'' ifadelerine yer verdi.

Kocaoğlu, mesajında, İzmir'in son birkaç yılda kabuğunu kırıp atağa kalktığını, kentin ''büyük bir devinim içinde olduğunu'' kaydetti. Kendi özkaynaklarıyla İzmir'in tarihinde görülmemiş yatırımları başlattıklarını, iyi günde, kötü günde vatandaşın yanında olmayı hiç ihmal etmediklerini anlatan Kocaoğlu, şöyle devam etti:

''Moraller yüksek, geleceğe ilişkin umut ve güven var. Böylesi iyimser bir atmosferin oluşmasında, hiç kuşku yok ki kente ve kentliye yönelik uzlaşmacı, barışçıl, yatırımcı ve sosyal belediyeciliğe önem veren yaklaşımımızın önemli bir payı var. Muhtaç durumdaki tüm vatandaşlarımızı kucaklamaya, bayram sevinçlerini sürekli kılmaya çalışıyoruz. Birlik ve beraberlik, dayanışma ve paylaşma gibi duyguları yeniden canlandırmak için çabalıyoruz. Umuyoruz bu bayramlar, unutulmaya yüz tutmuş bu hasletlerimizin yeniden kabul görmesini sağlar. İzmirlilerin desteği ve duyduğu güven, hizmet aşkımızı her zaman canlı tuttu. En zorlu anlarımızda bile bize güç verdi, direncimizi artırdı. Türk ulusunun ve tüm İzmirlilerin bayramını kutluyorum. İzmir, yüce Ata'mızın izinde, Türkiye'nin aydınlık ve çağdaş yüzü olarak kendine özgü kimliğini korumaya devam edecektir, etmelidir.''

Berlin Büyükelçiliği ve DİTİB'in bayram mesajları

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Acet ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Sadi Arslan da Türk vatandaşlarının Şeker Bayramı'nı kutladı. Büyükelçi Acet, Türk vatandaşlarının 1960'lı yıllardan bu yana Almanya'nın ekonomik kalkınmasına önemli ölçüde katkı sağladığını, sosyal ve kültürel yaşamına da zenginlik kazandırdığını belirtti. Büyükelçi Acet, Almanya'da Ramazan ayında çeşitli toplantı ve iftar davetleri vesilesiyle Türk ve Alman toplumları arasında yoğunlaştığı gözlemlenen sıcak ve samimi birlikteliğin, aynı hislerle tüm yıl boyunca da devam etmesini içtenlikle dilediğini belirtti.

DİTİB Genel Başkanı Arslan da şu ifadelere yer verdi:

''Bizler bayramların bu coşku ve sevinç dolu günlerine hazırlanırken, maalesef ülkemizde ve dünyanın değişik bölgelerinde, hiçbir akıl sahibi insanın izah edemediği terör olayları, yine masum insanların evlerine bir ateş parçası olarak düşmekte, binlerce insanı daha hayatlarının baharında aramızdan çekip alarak, bu mutlu bayram günlerinde onları çaresizlik içinde acılarıyla baş başa bırakmakta ve sevincimizi azaltmaktadır.''

Bardakoğlu'ndan bayram mesajı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, bayramların dini, sosyal ve kültürel hayatta önemli bir yeri olduğunu belirterek, bayramların, dini şuur ve duygunun gelişmesine, milli ve manevi değerlerin güçlenmesine; toplumda birlik, beraberlik, sevgi ve saygının pekişmesine, yardımlaşma ve dayanışmanın tesisine, dargınlık ve kırgınlıkların giderilmesine, toplum bünyesinde açılan yaraların sarılmasına, akraba, komşu ve büyüklerin ziyaret edilmesine, fakir, yetim ve kimsesizlerin gözetilmesine, çocukların sevindirilip manevi havayı teneffüs etmelerine, kısaca her türlü insani ve ahlaki değerin yaşanmasına ve kazanılmasına vesile olan müstesna günler olduğunu vurguladı.

 

Hisarcıklıoğlu: Sıkıntıları aşabiliriz

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Şeker Bayramı nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle:

“Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Hep bir arada, müreffeh ve huzurlu geleceğe ancak, güçlü bir ekonomi ve genç eğitimli iş gücümüzle varabilir, sıkıntıları aşabilir ve hak ettiğimiz yere ulaşabiliriz.”

Türk Parlementerler Birliği

Türk Parlamenterler Birliği Başkanı Hasan Korkmazcan, yaşanan sorunların çözümünün, toplumsal birliktelik anlayışında ulaşılacak düzeye bağlı olduğunu belirtti. Korkmazcan'ın, mesajı şöyle:
''Bayram coşkusu, birlik ve beraberlik duygularımızı en yoğun ve güçlü konuma taşımalıdır. Bu vesileyle yurt içinde ve dışındaki tüm yurttaşlarımızın, Kıbrıs'taki soydaşlarımızın, Türk İslam dünyasının bayramını kutluyor, bayram dolayısıyla oluşturacağımız yeni karar ve eylemlerin milletimize, İslam alemine ve tüm insanlığa barış, kardeşlik ve huzur getirmesini diliyorum.''

Memur- Sen

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise mesajında, bayramda, vatandaşları, huzurevlerindeki yaşlıları ve yurtlardaki çocukları ziyaret etmeye çağırdı. Gündoğdu, emperyalist güçlerin oyunlarıyla halen Müslüman ülkelerde zulme devam edilmesinden dolayı üzüntü duyduğunu belirterek, Türkiye'nin, Filistin, Irak, Afganistan, Sudan, Pakistan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaşanan zulmü durdurmak için daha aktif rol üstlenmesi gerektiğini ifade etti. Gündoğdu, milyonlarca masum insanın bu Ramazan Bayramı'na ve bundan sonraki bayramlara huzur ve barış ortamında girmesi gerektiğini kaydetti.

''Bayram gerginliği ortadan kaldırmada vesile"

Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu (HAKSEN) Genel Başkanı Ayhan Çivi ise mesajında, Türkiye'de son aylarda siyasi gerginlikler nedeniyle tansiyonun yükseldiğini belirterek, gerginliğin ortadan kaldırılması için bayramın bir vesile olmasını istedi.
Çivi, mesajında şunları kaydetti:
''İnancımıza ve geleneklerimize göre bayramlar barış, dostluk ve yardımlaşma duygusunun güçlenmesi için bir fırsattır. Dünyada yaşanan küresel krizin etkileri henüz ülkemize tam olarak yansımış değildir. Gerek hükümetin gerekse muhalefetin krizin etkilerini halkımızın en az hissetmesi için sorumlu davranması gerekmektedir. Bu nedenle vatandaşın günlük yaşantısındaki ekonomik krizin daha da derinleşmemesi için şimdiden gerekli tedbirler alınmalıdır. Bayramın gerginliği ortadan kaldırması için bir vesile olması dileğiyle, halkımızın bayramını kutluyorum.''

Hak ve eşitlik partisi

Öte yandan, Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu da bayram dolayısıyla yayımladığı mesajda, ''Duygu, düşünce ve inançta milli kültürümüzü yansıtan en kıymetli dayanışma zamanlarından biri olan Ramazan Bayramı'nı Türk milletinin huzur içerisinde kutlamasını diler, esenlikler temenni ederim'' dileklerine yer verdi.

Hak-İş'den bayram mesajı

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu, bayramların sosyal dayanışmayı hatırlatan günler olduğunu belirtirken, ABD kaynaklı olarak başlayan kriz konusunda uyarılarda bulundu. Uslu, krizin çalışanları ve emekçileri etkilememesi için sosyal koruma sistemlerinin hayata geçirilmesini istedi. Uslu, şu değerlendirmelerde de bulundu: “Geçmişte yaşadığımız 2001 ve 2002 krizleri, sosyal altyapısı güçlü olan ülkelerin bu tür sıkıntıları daha kolay ve zararsız bir şekilde atlatabildiğini göstermiştir. Bu tecrübeden hareketle, bugüne kadar elde edilen kazanımları kaybetmemek için ekonomi alanında alınacak önlemlerin sosyal politikalara etkisi dikkate alınmalı ve sosyal koruma sistemleri hayata geçirilmelidir. Hak-İş olarak krizlerin faturasının, bunların nedeni olmayan emekçiler ve halk tarafından ödetilmesine karşıyız.”