Lisa Montgomery: ABD'de idam sırasında olan tek federal kadın mahkum

ABD'de bir temyiz mahkemesi, kadın mahkumun idam cezası üzerindeki yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı.

İnfazın gerçekleşmesi halinde Lisa Montgomery isimli kadın, ülkede son 70 yılda idam edilen ilk kadın federal mahkum olacak.

Montgomery, 2004 yılında Missouri eyaletinde hamile bir kadını boğarak öldürmüş ardından da karnındaki bebeği bıçakla çıkararak kaçırmıştı.

Montgomery'nin geçen ay gerçekleşmesi planlanan infazı, avukatlarının Covid-19'a yakalanması sonrası yürütmeyi durdurma kararı ile ertelenmişti.

Adalet Bakanlığı yeni tarihi 12 Ocak olarak açıklasa da idam mahkumunun avukatları, yürütmeyi durdurma kararı uygulamadayken yeni bir tarih verilemeyeceğini savundu.

Bir mahkeme avukatların başvurusu lehine karar aldı ve Cezaevi Bürosunun, yeni tarih konusundaki direktifini geçersiz kıldı.

Ancak cuma günü bir grup hakim bir araya gelerek, Cezaevi Bürosu Başkanı tarafından yapılan başvurunun kanuni olduğuna hükmetti ve idamın planlandığı gibi devam etmesine izin verdi.

Şu anda 52 yaşında olan Montgomery'nin avukatları, kararın gözden geçirilmesi ile ilgili başvuru yapacaklarını açıkladı.

Amerika Birleşik Devletleri'nde idam edilen son kadın mahkum Bonnie Head'di.

Head, 1953 yılında gaz odasında idam edildi.

BIDEN FEDERAL İDAMLARI DURDURMAK İSTEDİĞİNİ SÖYLEMİŞTİ

17 yıldır uygulanmayan federal suçlara ilişkin idam cezaları, Donald Trump'ın kararı ile geçen yıl yeniden başladı.

Eğer beklemedeki idam cezaları da uygulanırsa, Donald Trump yüz yıldan uzun bir sürede en fazla idam kararının uygulandığı başkanlık dönemini geçirecek.

Montgomery'nin idam cezası, 12 Ocak tarihi başka bir mahkeme kararı ile durdurulmazsa, Joe Biden'ın başkanlık görevine başlamasından günler önce gerçekleşecek.

Senator olduğu yıllarda idam cezasını savunan bir siyasetçi olan Biden, göreve başlaması sonrası federal idam cezalarını durdurmayı planladığını duyurmuştu.

2007 yılında ölüm cezasına çarptırılan Montgomery'nin avukatları, müvekkillerinin çocuk yaşta fiziksel şiddet nedeniyle beyin travması yaşadığını, bunun ruhsal problemler yarattığını ve ölüm cezasına çarptırılmaması gerektiğini savundu.