Mafya terörü korkusu

İstanbul’da dün yaşanan iki infaz mafya çatışmalarının yoğun şekilde yaşandığı 90’lı yılları akıllara getirdi. Polisin kentin göbeğinde yaşanan mafya infazları karşısında çaresiz kalması dikkat çekerken İçişleri Bakanı Efkan Ala, “İki saldırı arasında bağlantı vardır da diyemeyiz yoktur da diyemeyiz” dedi.

Mafya terörü korkusu
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.12.2014 - 05:00

Önceki gün öğlen saatlerinde Sarıyer’de lüks araç içerisinde öldürülen Ali ticaretinde yürüttüğü ilişkiler nedeniyle öldürüldüğü iddia edildi. Yine önceki gece Nişantaşı’nda suç örgütü lideri Sedat Şahin’in kardeşi Vedat Şahin ile yakın adamı Ferdi Topal’ın Kalaşnikoflarla taranarak öldürülmesi mafya infazlarını bir kez daha ülkenin gündemine soktu. Şehrin göbeğinde mafyavari hesaplaşmaların yaşandığı silahlı çatışmalarla ilgili emniyetin zaafiyeti de tartışma konusu oldu.

Saldırılar konusunda çalışmalar sürerken İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın “İki saldırı arasında bağlantı vardır da diyemeyiz yoktur da diyemeyiz. Delillere göre değerlendirme yapabiliriz. Şu an olay yeni. Kısa sürede açıklığa kavuşturulabilir” açıklaması dikkat çekti. İstanbul’un lüks mağazalarıyla ünlü semti Nişantaşı sakinleri ise silahlı saldırıların şokunu yaşıyor. Silahlı çatışmanın yaşandığı caddedeki birçok evde mermi izleri gözlendi.

İşte Vedat Şahin'in vurulma anı

Hollanda basınında

İstanbul Sarıyer’de önceki gün öğlen saatlerinde Ali Ekber Akgün adlı emlakçi lüks aracı içerisinde kurşun yağmuruna tutuldu. Hollanda emniyeti ve mafyası tarafından arandığı ileri sürülen Akgün’ün uyuşturucu baronları arasındaki hesaplaşmalardan sıyrılarak yüklü miktarda para elde ettiği, 2007’de Türkiyemspor Kulübü Başkanı Nedim İmaç’ın öldürülmesinde bir numaralı şüpheli olduğu kaydedildi. Dubai’ye, ardından Türkiye’ye kaçan Akgün’ün önceki gün öldürülmesine ilişkin Hollanda basını, Adıyamanlılar çetesine yakın olan Akgün’ün, Karadenizliler çetesiyle yaşanan uyuşturucu ticareti  gündeme getirdi.

 

‘Nişantaşı’nda şok

İstanbul’un lüks mağazalarıyla ünlü semti Nişantaşı’nda, cumartesi günü meydana gelen silahlı saldırının ardından önceki akşam saatlerinde ikinci bir saldırının şoku yaşandı. Cumartesi günü meydana gelen saldırıda gece kulübü önünde kurşun yağdırılmış ve 1 kişi ölmüştü. Önceki gece Nişantaşı Valikonağı Caddesi’nde suç örgütü lideri Sedat Şahin’in kardeşi Vedat Şahin ile yakın adamı, Valikonağı Caddesi üzerindeki evden yaya olarak çıktıktan 20 metre sonra, yoldan geçen bir otomobilin içinden Kalaşnikof marka otomatik silahlarla yaylım ateşi açıldı. Saldırıda yaralanan Şahin ile Topal yakındaki Amerikan Hastanesi’ne kaldırıldı ancak kurtarılamadı. Ağır yaralanan Enver Aydın adlı kişi de tedavi altına alındı.

 

Samsun’a iki özel uçak

Şahin’in cenazesi Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Dün öğleden sonra Adli Tıp’tan alınan Şahin’in cenazesi iki özel uçakla Samsun’un Bafra ilçesine götürüldü. Görgü tanıklarının ifadesine göre,
saldırıyı üç kişi gerçekleştirdi. Olayda saldırganlardan birinin uzun namlulu silah, diğerinin ise tabanca ile ateş açtığı, üçüncü kişinin ise aracı kullandığı belirtildi. Saldırının izleri dün sabah daha
net ortaya çıktı. Cadde üzerindeki çok sayıda binanın cam ve duvarlarında kurşun izleri olduğu görüldü. Ağaca saplanmış bir mermi çekirdeği ise dikkat çekti. Mahalle sakinleri gece büyük bir gürültü duyduklarını ve dışarı çıktıklarında yerde yatan iki ceset gördüklerini söylediler. Silah seslerini
duyduğunu söyleyen bir mahalle sakini, “Saat 22.00 sıralarında evde televizyon seyrediyorduk. Birdenbire büyük bir patlama sesi duyduk. Ne olduğunu anlamadık. Kendimizi cama attık. Baktık
ki kapımızın önünde iki ceset var” dedi. Bir başka mahalle sakini ise “Biz Noel gecesi masada otururken birdenbire tarama sesi duyduk. Baktık ki bütün camlar delik deşik olmuş. Her şey iki dakikada olup bitti” diye konuştu.

 

Şahin nasıl tahliye edildi?

Polis, Sedat Şahin ve adamlarına yönelik Kasım 2005’te “Lale” adlı baskın yaptı. Sedat Şahin tutuklandı ve hakkında çete kurmak ve yönetmek iddiasıyla dava açıldı. Sedat Şahin’in de arasında bulunduğu 53 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, Hüseyin Saral’ın İtalya’da öldürülmesi ile bir işadamının öldürülmesine teşebbüs etme olaylarının da aralarında bulunduğu 6 eyleme yer verildi. Sedat Şahin’in 3 kez uygulanmak üzere “taammüden adam öldürmeye azmettirmek” suçundan ağır müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Şahin’in ayrıca “çıkar amaçlı suç örgütü
kurmak ve yönetmek” ile “gasp” suçlarından da 4.5 ile 29 yıl arasında değişen hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. 2011’de dava sürerken Sedat Şahin’in avukatları, tahliye başvurusu yaptı. Sedat Şahin ve beraberindekiler tahliye edildi.

 

Emniyetçilerle işbirliği savı

İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Sedat Şahin grubuna 9 Ekim 2012’de bir kez daha operasyon düzenledi. Bu operasyonda Sedat Şahin tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ekrem
Beyaztaş’ın, Sedat Şahin ve 108 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, Sedat Şahin hakkında 122, kardeşi Vedat Şahin hakkında ise 132 yıl hapis cezası istendi. Başbakanlık Koruma Şube Müdürlüğü’nde çalışan Emniyet Müdürü A.T. ile aynı şubede görevli polis memuru H.A. hakkında “çeteye yardım” suçundan 4.5 yıla kadar hapis cezasının istendiği iddianamede, futbolcu menajeri M.K’nin de 31 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

 

Yedi ay önce tahliye edildi

Sedat Şahin ve 108 kişinin yargılaması devam ederken avukatlar tahliye başvurusunda bulundu. Mahkeme aylık yapılan rutin tutukluluk incelemesinde, Sedat Şahin’in de arasında bulunduğu 19 kişinin tahliyesine karar verdi. Tahliye gerekçesi olarak, sanıkların tutuklu kaldıkları süre ve suç vasfının değişme ihtimali gösterildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon