'Meclis'e gelmezlerse azil süreci başlar'

Bakan Yazıcı, Ahilik Festivali devam ederken gazetecilerin "Silahların bırakılması durumunda PKK ile müzakerelerin yeniden başlayacağını söylediğiniz belirtiyor. Tam olarak ne demek istediniz?" biçimindeki sorularını yanıtladı. Söylediklerinin çok net olduğunu belirten Yazıcı, "Yani Türkiye yıllardır terörle, teröristlerle mücadele ediyor ve özellikle Silvan olayları bana göre bir kırılma noktası. Yani seçimlerden sonra halkımızın beklentisi çok üst düzeydeydi. Siyasal gündemde yeni anayasa var, yeni anayasadan halkımızın, herkesin beklentileri var, meclisin toplanmasıyla bu gündeme oturacak bir konu. Herkesin bu konuda özverili davranması gerekir, bir anayasanın yapımı noktasında hiç kimsenin koşullu olarak onu müzakere edeceği masanın etrafına gelmemesi icab eder" dedi.

'Masaya şartsız gelinmeli'

Anayasanın hazırlandığı masaya herkesin şartsız gelmesi gerektiğini belirten Bakan Yazıcı, şöyle devam etti:

"Ama ne söylemeliyse orada söylemeli. Bütün bunlar konuşulurken Silvan olayı gerçekten büyük bir kırılma noktası ve bu açıdan baktığımız zaman, güvenlik güçlerimiz, terörle mücadelede görevli kamu idarelerimiz elbetteki teçhizatlarını, öncelikli hedef olan ve bütün hak ve özgürlüklerin önünde yer alan, insanın yaşama hakkı ve can güvenliği, dolayısıyla her hakkın önünde yer alan can güvenliğini sağlama noktasında üzerlerine düşen görevi yapıyorlar. Bu anlamda ifade ediyorum. Yani sizin, herhangi bir örgütün bir takım konuları suistimal etmek suretiyle hareketinin zeminini oturtmak suretiyle bir yere varması mümkün değil."

'Risk aldık'

Teröristlerin istismar ettiği alanlara ilişkin Cumhuriyet hükümeti ve AK Parti hükümeti olarak çok önemli düzenlemeleri, toplumun her kesiminin çok toleranslı bakmadığı konuları risk alarak gerçekleştirdiğini kaydeden Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Risk alarak o alanlarda düzenleme yaptık. Doğruydu, doğru düzenleme yaptık, yani Türkçe bilmeyen insanların, bildikleri dille haber hakkını edinmeleri bir haktır. Bunları sağladık, kısa sürede bunları sağlamış olmamıza rağmen gidişat gerçekten o suistimale müsait alanlarda yer alan sorunları izale edici bir yol haritası olmasına rağmen, elbetteki terör unsurlarının insanlarımızı katletmesi, öldürmesi... Bazen 'ölçüsüz' deniyor... Öldürmenin hiçbir ölçüsü olmaz. Yani öldürmenin hiçbir haklı nedeni olamaz. Kalkıp öldürmeleri ve oluşan bir ortam, elbetteki diğer yapılabilecek olanları tehir eder, erteletir" dedi.

Yazıcı, "Yani silahlar susarsa müzakere başlar mı diyorsunuz?" sorusuna, "Terör örgütü ya silahları bırakacak, kullanmayacak, vazgeçecek ya da, etmiyorsa devletin güvenliği sağlamakla unsurları elbette ki bunu sağlaması gerekir. Yapılan da bu, ben bunu ifade ettim" dedi. Hayati Yazıcı şöyle devam etti:
 

'Kırmızı çizgilerimiz var'

"BDP'li arkadaşlara, geçen dönem de söyledim, bu dönemde söyledim. Hatta gördüğüm yerde hukukum olanlara da içtenliğimi ifade ederek: Bakın size çok görev düşüyor. Aman böyle ortamı gerdirecek ve bu konuları hassasiyetle takip edecek insanlarımızın anlamayacağı, ya da başka anlama gelebilecek sözcükler kullanmaktan mümkün ölçüde uzak durun diye dostça görüşlerimi onlarla paylaştıklarım var. Şimdi de söylüyorum. Sorunların konuşulacağı, tartışılacağı müzakere edileceği yer TBMM'dir. Elbette ki TBMM'nin de bir işleyiş düzeni var. Yani bizim devletimizin, milletimizin, kırmızı çizgileri, alanları var."

'Azil süreci başlar'

Gümrük Bakanı Yazıcı "BDP'lilerin özellikle 1 Ekim'de öncesinde Meclis'e gelmemeleri ve yemin etmemeleri durumunda istifa etmeleri gerekir, istifa da etmezlerse azil mekanizmasının işleyebilir" dedi.

Yazıcı'nın hatırlatması, AKP üst yönetimi tarafından seçimlerden hemen sonra yemin tartışması gündeme gelince kamuoyuna yansıyan, "Yemin olmazsa azil süreci başlayabilir" açıklamalarını anımsattı.