MİT ’in ‘FETÖ’ tespitinin ardından İyidil görevde tutulmuş
İstinaf mahkemesinin hakkında verdiği beraat kararı iptal edilerek tekrar tutuklanan eski Korgeneral İyidil için Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne başvuruldu.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara BAM 20. Dairesi’nin eski Korgeneral Metin İyidil hakkında verdiği beraat kararına itiraz ederek Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne başvurdu. “Metin İyidil’in 15 Temmuz gecesi bir kafede telefon görüşmeleri ile darbe kalkışmasının gidişatını anlamaya çalıştığı” belirtilen dilekçede, daha sonra “ısrarla kendisini darbe karşıtı gibi göstermeye çalıştığı” savunuldu.
MİT’in, 2015 Ağustos YAŞ toplantısı öncesi Genelkurmay’a “çok gizli” ibareli belge gönderip İyidil’e ilişkin “FETÖ” tespiti yapması, İyidil’in de bunun ardından emeklilik dilekçesi vermesine karşın görevde tutulduğu ortaya çıktı. İyidil, üçlü kararname ile Ağustos 2015’te Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanlığı’na atandı.
15 Temmuz darbe girişimine katıldığı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan, ancak istinafın beraat kararı verip tahliye ettiği eski Korgeneral Metin İyidil’in itiraz üzerine yeniden tutuklanması sonrasında yeni bir gelişme daha yaşandı. Ankara BAM Savcısı Osman Turan Şahin, Metin İyidil hakkındaki beraat kararını Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne taşıyarak temyiz etti.
Metin İyidil’in yargılandığı davada tanıklık yapan Ümit Dündar, Barış Dedebağ ve Yıldırım Güvenç gibi bazı isimlerin ifadelerine yer verilen dilekçede, darbe kalkışmasının 16 Temmuz 2016 saat 03.00’te planlanmasına rağmen Genelkurmay Başkanı’na gelen bilgi ve onun talimatıyla bazı birliklerde yapılan araştırmalar sebebiyle darbe kalkışmasının erkene alındığı anımsatıldı.
Bunun karşısında sanığın darbe hazırlığı yapan tüm üst rütbeli FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü mensubu şahıslar gibi şaşkınlık geçirerek olay gecesi yapılan darbeye teşebbüs eylemlerinin sonuca ulaşmasını sağlayamadığı savunulan dilekçede, bunun belirtilerinin olay gecesi ortaya çıkması üzerine ısrarla kendisinin darbe karşıtı olduğunu gösterecek şekilde faaliyetler ve davranışlar sergilemeye çalıştığı kaydedildi.
KAFEDE TELEFON GÖRÜŞMESİ
Bu kapsamda Metin İyidil’in TV açıklaması yaptığı anlatılan dilekçede, şu değerlendirme yapıldı: “Darbenin engellenmesi için görevinin başına geçerek, bağlı birliklerine resmi yollardan yazılı ve sözlü talimatlar verebilecek durumda olmasına rağmen, bir kafede telefon görüşmeleri ile darbe kalkışmasının gidişatını anlamaya çalıştığı, akabinde darbecilerin teker teker veya toplu olarak teslim alınması üzerine, hakkında darbeye teşebbüs eylemlerinden kamu davası açılan Yıldırım Güvenç’in birliğinden aldığı Kalaşnikof marka silahla ve sivil kıyafetle, darbe girişiminin bastırıldığı sabah saatlerinde Zırhlı Birlikler’e giderek burada zaten derdest edilmiş darbecileri kendisinin teslim aldığı yönünde, buradaki tankların darbe amacıyla dışarı çıkışlarını engellediği görüntüsünü vermeye çalıştığı, yine burada derdest edilen darbecilerin adli kolluk görevlilerine teslim edilmemesi için yoğun çaba gösterdiği anlaşılmıştır.”
Dilekçede, istinafın eksik araştırma, inceleme, hatalı kabul ve gerekçe ile beraat kararı verdiği ifade edildi.
EMEKLİLİK İŞLEME KONULMADI
Türkiye, eski Korgeneral Metin İyidil’in tahliye edilip yeniden tutuklanmasını tartışırken, dava dosyasından çıkan belgeler Metin İyidil’in darbeden önce görevde tutulması konusunda soru işaretleri yarattı. MİT; 23 Haziran 2015’de Genelkurmay Başkanlığı’na gönderdiği “çok gizli” belgeyle, FETÖ ile irtibatlı subayların listesini verdi. MİT belgesinde birinci sırada yer alan Metin İyidil için “Paralel devlet yapılanması mensubu olduğuna dair iddiaların bulunduğu yönünde bilgi mevcuttur” notunu düştü. İyidil, bunun ardından 13 Temmuz 2015 tarihli emeklilik dilekçesi verdi. Ancak bu emeklilik işleme konulmadı. Dilekçe ve MİT belgesi; 15 Temmuz’dan sonra darbeci eski general Mehmet Partigöç’ün kasasından çıktı. İyidil, MİT’in belgesine karşın Ağustos 2015’teki YAŞ toplantısı sonucunda Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanlığına atandı. Üçlü karaname ile yapılan atama kararının altında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün imzası yer aldı. O tarihde Necdet Özel Genelkurmay Başkanı, Hulusi Akar ise Kara Kuvvetleri Komutanı olarak görev yapıyordu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi