Muhaliflerden Esad'a: Yetkilerini devret

Suriyeli muhalifler, Antalya'da yapılan "Suriye'de Değişim Konferansı" sonunda Beşşar Esad'a "yetkilerini devretmesi ve barışçıl yollarla çekilmesi" çağrısında bulundu.

Konferansın son gününde tarafların gün boyu süren uzlaşma çabalarının sonunda Suriye halkına destek olmak için konferansta alınan kararların hayata geçirilmesinde, halkın uluslararası topluma sesinin duyurulmasında görev yapacak idari komiteyi oluşturacak danışma komitesi üyeleri seçildi.

İki liste arasında yapılan seçimde katılımcılar elektronik cihazlarla oy kullandı. Kullanılan 253 oyun 203'ünü alarak yüzde 80 oyla seçilen 31 kişilik danışma kurulu listesinde Şam Deklarasyonundan 4, Müslüman Kardeşler'den 4, Suriye Kürtlerinden 4, gençlerden 4, kadınlardan 3, Alevilerden 3, Dürzi ve Hristiyanlardan birer ve bağımsızlardan 7 kişinin yer aldığı öğrenildi.

Danışma Komitesinde yer alan Kanada'daki Müslüman Kardeşler liderlerinden Molham Al Drobi, yaptığı açıklamada, danışma komitesindeki isimlerin farklı partiler, etnik ve dini gruplardan oluştuğuna işaret etti.

Danışma komitesininin iki görevi olduğunu belirten El Drobi, ilkinin Suriye için bir yol haritası hazırlamak, ikincisisinin ise eylem planını hayata geçirecek bir idari komite seçmek olduğunu kaydetti.

Komitenin bir diğer önemli görevinin ise yol haritası bağlamındaki süreci kontrol etmek ve denetlemek, bu konuda idari komiteye yardım etmek olduğunu dile getiren El Drobi, toplantı sonunda açıklamalarının içeriğine ilişkin "Beşar Esad'ın barış içinde çekilmesini, Suriye anayasasının emrettiği gibi yetkilerini yardımcılarına devretmesini teklif ediyoruz. Bunu yaparsa zaman kazanacak ve kan dökülmesini engelleyecek. Bunu reddederse biz Suriye'de olacak her şeyden onu sorumlu tutacağız. Devrim için halkımızı destekleyeceğiz ve baskımızı artıracağız. Beşar Esad'a Suriye'yi, Suriye halkına bırakması için bir imkan daha veriyoruz" diye konuştu.

"Hiç bir unsura karşı değiliz"

Yeni rejimin dininin ne olacağının sorulması üzerine El Drobi, "Beşar Esad Alevi toplumundan olmasına rağmen Suriye devrimi, ülkedeki hiçbir unsura karşı değildir. Alevilere karşı değildir. Komitemizde üç Alevi üye var. Biz sadece diktatörlüğe karşıyız" dedi.

El Drobi yeniden bir araya gelerek 9 kişilik idari komiteyi seçeceklerini, konferans boyunca dile getirilen bütün önerileri toplayarak bir yol haritası hazırlayacaklarını da sözlerine ekledi.

"Osmanlı işgali" sözü infial yarattı

Oturumu yöneten Muhittin Lazkani'nin Suriye'nin tarih boyunca geçirdiği zorluklardan bahsederken, ülkenin Fransa ve "Osmanlı işgalinden" kurtulduğunu söylemesi salondan tepki aldı.

Osmanlı'nın Suriye'ye işgal etmediğini, gerektiği gibi barış içinde yönettiğini söyleyen katılımcılar, ayağa kalkıp tepkilerini gösterdi.

Türkiye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan özür dilenmesi gerektiğinin dile getirilmesi üzerine Lazkani, "yaptığım hatadan dolayı özür diliyorum. Türkiye'den de Erdoğan'dan çok özür diliyorum" dedi.

Öte yandan son oturumda Suriye halkına yardım için bağışlar da yapıldı.

Öneriler alındı

Suriyeli muhalifler tarafından düzenlenen ''Suriye'de Değişim Konferansı''nın ikinci gününde yapılan sabah oturumunda, konferans sonunda yayımlanacak yol haritasını içeren deklarasyon için katılımcıların önerileri alındı.

Toplantıda bir katılımcının, ''Suriye'de devrim sonunda Alevilerin can güvenliğinin sağlanacağına ve onlara dokunulmayacağına inançlarına saygı gösterileceğine'' dair söz vermesi muhalifler tarafından alkışla karşılandı.

Suriye İslam Alimleri Başkan Yardımcısı İbrahim Hariri de Suriye'de, Aleviler ve Sünnilerin birlik içinde eşit haklara sahip olmasını dile getirdi. Hariri, Suriye'nin tüm dini ve etnik unsurların birlik olduğu bu konferansın sonuçlarını bütün dünyanın takip ettiğine işaret etti.

Hariri, toplantıda dile getirilen laik devlet fikrine ise karşı olduğunu söyledi.

Körfez İşbirliği Konseyi'nden Yemen'e sunduğu barış planı girişiminin bir benzerinin istendiği oturumda ayrıca, konferans çerçevesinde katılımcılar arasında oluşturulan medya ve iletişim, etkinlik ve eylemler, halkla ilişkiler ile hukuk birimleri başkanları kendi aralarındaki toplantıların sonuçlarını paylaştı.
 

Suriye Yardım Fonu

Oturumda Suriyeli muhalifler, Mart ayından bu yana protestolarda zarar gören Suriye halkı için bir yardım fonu oluşturulması önerisinde bulundu.

Öneriye göre, protestolarda zarar görenler ve ailelerine yönelik yardımlar Suriyelilerden, Müslüman ve Arap ülkelerin halklarından toplanacak, devletlerden ya da devletlere bağlı kuruluşlardan yardım kabul edilmeyecek.

Toplantıda söz alan başka bir katılımcı, yaralılar için kan bağışı yapılması önerisini getirdi.

Konferansın öğleden sonraki oturumunda, seçilecek idari komite için aday listelerinin oylaması yapılacak.

Esad destekçilerinden ikinci protesto

Suriyeli muhaliflerin toplantı yaptığı Falez Oteli'nin karşısındaki Konyaaltı varyantında toplanan 100'e yakın Esad yanlısı ikinci bir gösteri yaptı.

Ellerinde Suriye bayrakları, Suriye Devlet Başkanı Esad'ın fotoğrafları bulunan grup, muhalif grupların toplantı yaptığı otele karşı marşlar söyledi. Göstericiler ''Yaşasın Suriye, Yaşasın Beşşar Esad'' sloganları attı. Göstericiler, Antalya'da toplantı düzenleyen muhalifleri İsrail ve Amerikan ajanı olmakla suçladı.

Esad yanlıları, daha sonra ülkelerine dönmek üzere Antalya Havaalanı'na gitti.

Toplantı tüm dünyada yankılandı

Suriyeli muhaliflerin bu hafta Antalya'da düzenledikleri konferans dünyada yankılandı. Batılı gazeteler, konferansa ilişkin haber ve yorumlarında daha çok konsensüs eksikliğine ve bölünmelere vurgu yaptı. New York Times, "Türk hükümeti Esad'a baskı yapıyor" savına da yer verdiği haberinde Türkiye'nin konferans konusunda "ihtiyatlı mesafe" koyduğunu yazdı.

WSJ: "Siyasi sürece ilşkin konsensüs yok"

Muhalif hareketin ilerlemesiyle ilgili farklı bakış açılarının ortaya çıktığını belirten ABD'nin çok satan gazetesi Wall Street Journal, Suriye güvenlik yetkililerinin konferansı altüst etmeye çalıştıklarını, Suriye rejimi yanlılarının konferansın yapıldığı otele girmeye çalıştığını ancak Türk polisince engellendiğini yazdı.

WSJ, geçiş dönemi için bir planı başlatacak siyasi sürecine ilişkin bir konsensus bulunmadığına da işaret etti.

NYT: "Türkiye Esad'a baskı yapıyor"

New York Times ise, Türkiye'nin tavrına da değinerek,  "Türkiye, Suriye'yi önemli bir ekonomik ortak olarak görüyor ancak yetkililer, giderek artan biçimde oradaki şiddet nedeniyle alarma geçiyor ve değişiklikleri yapması için Esad hükümetine baskı yapıyor" görüşü dile getirdi.

FT:  "Konferansta yüksek profilli muhalifler yok"

Antalya'daki toplantıya dikkat çeken gazetelerden Financial Times da, "Suriye Aktivistleri Birliği Sağlamak için Çabalıyor" başlığını kullandığı haberinde bazı aktivistlerin Antalya toplantısının "neyi başarabileceğini" sorguladıklarını belirtti.

İngiliz gazetesi, toplantıya yüksek profilli muhaliflerin katılmadığına, harekete daha çok, Müslüman Kardeşler'in oluşturduğu geleneksel muhalefetten farklı, genç insanların yön verdiği gibi göründüğüne dikkat çektiği haberde "Konferans ile ilgili güvensizlik ve bölünmelere rağmen, destekçileri önemli bir ilk adım oluşturabileceğini savunuyor" diye yazdı.

 

Guardian: "Muhaliflerin geçici konseyi kurma arzuları yok"

Diğer bir İngiliz gazetesi The Guardian ise, Suriye konusunu irdelediği başyazısında Antalya toplantısına değinirken "Türkiye'de toplanan Suriyeli muhaliflerin, Şam'ın korktuğu gibi sürgünde bir hükümet veya geçici bir konseyi kurma arzuları yok. Bunun yerine, Libya konusunda onaylanan ve uluslar arası ceza mahkemesince bir soruşturma yapılmasına izin verecek, BM Güvenlik Konseyi kararı için çaba gösteriyorlar" dedi.