Müthiş iddia: Miting günü bombacıyı takibi bıraktılar

<video:292983>

Genel seçimlere iki gün kala HDP'nin Diyarbakır mitinginde Selahattin Demirtaş kürsüye çıkmadan kısa bir süre önce miting alanında bulunan trafoda iki büyük patlama meydana geldi. Patlama sonrasında 4 kişi hayatını kaybetti. Patlamanın trafo patlaması değil bombalı saldırı olduğu kısa zamanda anlaşıldı. Saldırıyı gerçekleştiren kişinin İŞID militanı olduğu öğrenildi. Bundan sonra soruşturma için gizlilik kararı çıkartıldı.

Bugün 4 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı bombalı saldırı ile ilgili skandal bir iddia ortaya atıldı. Zaman gazetesinde gündeme getirilen iddiaya göre; Emniyet, IŞİD militanı Orhan G.'yi takibe aldı ve aylarca bu takibi sürdürdü. Ancak bombaların patlattığı 5 Haziran'da takibi bıraktı. Diyarbakır, Mersin ve Adana'da patlatılan bombaların aynı olması da soru işaretlerini artırdı.

Terör örgütü IŞİD militanı olduğu anlaşılan Orhan G., bombalı saldırının ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bombacıya kim ya da kimlerin yardım ettiği ve bağlantıları henüz açıklanmadı. Alınan bilgiye göre Adıyaman Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü, ailesinin başvurusuyla IŞİD'e katıldığını öğrendiği Orhan G.'yi teknik takibe aldı. Gaziantep'te bir süre kaldıktan sonra şehirdeki IŞİD yapılanması aracılığıyla Suriye'ye geçtiği tespit edilen Orhan G.'nin IŞİD saflarında savaştığı öğrenildi. İddiaya göre, HDP'nin Diyarbakır'daki mitinginden birkaç gün önce Türkiye'ye giriş yaparak Gaziantep'e gelen Orhan G. burada yine teknik takipte olan bir grupla görüşmeler yaptı. Daha sonra Diyarbakır'a gelerek bir otele yerleşen bombacının, saldırıdan bir gün önce 2 yeni telefon hattı aldığı tespit edildi. Ancak Emniyet'in aylarca adım adım takip ettiği Orhan G., bombalı saldırıyı gerçekleştireceği 5 Haziran günü teknik takipten çıkarıldı. Orhan G.'nin saldırı günü teknik takipten çıkarılması soru işaretlerine neden oldu.

Adana, Mersin ve Diyarbakır'daki bombalar aynı

Diyarbakır'da HDP'nin mitinginde patlatılan 2 bombanın, 18 Mayıs'ta HDP'nin Mersin ve Adana il başkanlıklarında patlatılan bombalarla aynı olduğu tespit edildi. 3 ildeki bombanın metal parçalarla güçlendirilmiş TNT türü patlayıcı olduğu ortaya çıktı. HDP'nin Adana ve Mersin'deki bürolarına bomba koyan şahsın kimliği uzun süre tartışılmıştı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, kamera görüntüleriyle kimliği belirlenen saldırganın DHKP-C mensubu olduğunu açıklamıştı. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, "Bize gelen bilgilere göre bu kişi Suriye'ye giriş çıkış yapmış. Bu kişinin bir yakını IŞİD'de şu anda militandır. Bu kişi de IŞİD bölgesinde bir süre kalmıştır. DHKP-C'li dedikleri şahsın, Suriye'de IŞİD ile bağlantıları olduğu bilgileri bizde mevcut." demişti.

Diyarbakır'da patlayan bombanın ardından hükümete yakın bazı gazeteler saldırganın DHKP-C mensubu olduğunu ileri sürmüştü. Ancak daha sonra saldırganın IŞİD militanı olduğu ortaya çıkmıştı.