"Ne Devlet Bahçeli ne de Muhsin Yazıcıoğlu'yum"
Birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Boğaç Kaan Murathan, İlhan Selçuk'a yönelik eylem planlandığı iddialarına ilişkin, ''İl Başkanlığı yapan, siyasi bir hayatı olan adamı (Bayram Demir) ben tetikçi yapabilir miyim? Ben ne Devlet Bahçeli ne de Muhsin Yazıcıoğlu'yum. Öyle bir kudretim yok'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları yerleşkesindeki salonda yapılan duruşmaya, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 22 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanıklar Hüseyin Görüm, Ergün Poyraz, Fikret Emek ve Hikmet Çiçek ise duruşmaya gelmedi.
Duruşmada çapraz sorgusu yapılan Cumhuriyet Gazetesi'ne molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanıklarından Bora Ballı'ya, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuklu sanıklardan Bedirhan Şinal'in 2008 yılında Haydarpaşa'da şüphe üzerine yakalandığında üzerinden çıkan silahla ilgili sorular yöneltti. Sorular üzerine Ballı, ''Ona silah verseydim, silahın kullanılıp kullanılmadığı ekspertiz raporunda çıkardı. Demek ki kendisinin edindiği bir silah. Bedirhan yakalanınca hem silah, hem de gasp eyleminden dolayı tutuklandı'' dedi.
Şinal'e avukat tutma gibi bir yardımının olmadığını ifade eden Ballı, Özese'nin başka suçtan tutukluyken Bayrampaşa Cezaevi'nde cep telefonuyla konuşmalarına ilişkin sorular üzerine de, C-27 koğuşunda ortak bir telefon olduğunu, koğuşta kalanların aileleriyle, yakınlarıyla 10 dakikalık süreyle konuştuklarını söyledi.
Ballı, tutuklu sanıklardan Seyhun Zayim ile aynı koğuşta kaldıklarını ifade ederek, ''Bizim oraya telefon getirmeye gücümüz yetmez. Oraya getirilmiş telefonla konuştuk. Telefonla konuşurken bir kişi hem süreyi, hem de illegal bir konuşma yapılmamasını denetlerdi. Suç işlemeyi meslek edinen kişiler var. Teknik takibe takılabilir. İllegal bir konuşma olunca engelleniyordu'' diye konuştu.
Duruşmada, Ballı'nın çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından aynı dosyanın tutuklu sanıklarından Bayram Demir'in savunması alındı. Demir, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava kapsamında verdiği ifadelerini kabul ettiğini söyledi. Duruşma, Demir'in daha önce alınan ifadelerinin okunmasıyla devam etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanıklarının sorgu ve savunmalarının alınmasına devam edildi.
Bu dosya sanıklarından İstanbul Alperen Ocaklarının eski başkanlarından olan Bayram Demir, tutuklu sanıklardan Bedirhan Şinal'in önceki ifadelerinde geçen kendisinin ''Sedat Peker'in adamı olduğu iddia edilen tutuklu sanıklardan Boğaç Kaan Murathan'dan aldığı talimatla İlhan Selçuk'a eylem planladığı'' iddialarını reddetti.
Demir, ''Boğaç Kaan Murathan'ı tanımam. İlhan Selçuk'u da hiç tanımam. Tanımadığım bir adamın talimatı ile tanımadığım bir adama eylem planı yapmış olmam mümkün değil'' dedi.
Şarkıcı Rober Hatemo ve yazar Orhan Pamuk'a eylem planı yaptığı iddiasıyla ilgili olarak da Demir, ''Ben Türkiye'de Rober Hatemo diye bir şarkıcı olduğunu, bu haberler gazetede yayınlandıktan sonra öğrendim. İlhan Selçuk'u da gazete haberlerinden duydum. Orhan Pamuk'un da konuşmalarımızda ismi bile geçmedi'' diye konuştu.
Tutuklu sanıklar Seyhun Zaim ve Bora Ballı ile Bayrampaşa cezaevinde C-27 koğuşunda tanıştığını, Bedirhan Şinal'i ise hiç hatırlamadığını söyleyen Demir, ''Bu beyanların gerçekle ilgisi yok, hepsi iftira'' şeklinde konuştu.
Boğaç Kaan Murathan
Demir'in çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından savunmasını yapan tutuklu sanık Boğaç Kaan Murathan da Bedirhan Şinal'in Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli attığı 29 Mart 2008 tarihinden 8 ay sonra olayla ilgili Alanya'da gözaltına alındığını söyledi.
Bu olay nedeniyle 3,5 yıldır tutuklu olduğunu ifade eden Murathan, iddianamede, kendisiyle ilgili aleyhine bir beyan ve somut bir olgunun bulunmadığını kaydetti.
Şinal'in beyanlarında, ''Emre isimli Boğaç lakaplı kişi'' diye söz edildiğini belirten Murathan, iddia edildiği gibi kendisinin, Bayrampaşa Cezaevinde C-27 koğuşunda sanıklardan Bora Ballı, Seyhun Zayim ve Bedirhan Şinal ile kalmadığını söyledi.
Kendisinin cezevinde B-7 ve B-14 koğuşlarında bulunduğunu dile getiren Murathan, ''Benim Bayram Demir ile görüştüğüm iddia ediliyor. Ben onun koğuşuna girebiliyorsam neden eylem için aracı koyayım. Direkt Şinal ile görüşürüm. Neden Demir'i aracı seçiyorum. Benden yaşı büyük, siyasi geçmişi olan bir kişi. Onunla çok iyi dostluğumun olması gerekiyor. Tanımıyorum, samimiyetim de yok'' dedi.
Bedirhan Şinal ile Taksim'de bir barda görüşerek, Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atmasını söylediği iddialarına ilişkin olarak da Murathan, Şinal'in görüştüklerini belirttikleri tarihte, kendisinin Kandıra Cezaevinde tutuklu bulunduğunu anlattı.
''Peker'in şoförü değilim''
''Bu benim gücümü aşan bir durum'' diyen Murathan, Sedat Peker'in şoförlüğünü yaptığı iddialarına ilişkin olarak da ''Kendime ait iş yerim vardı. Emrimde çalışan insanlar vardı. Ne aile yapısı ne de maddi olarak birisinin şoförlüğünü yapmam mümkün değil'' diye konuştu.
''(Boğaç sen suç işleyebilirsin) diyebilirsiniz'' diyen Murathan, şöyle devam etti:
''Ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim. Ama molotof eylemi bana uymuyor. Molotofu PKK'lılar atıyor. Bunu, itibarımızı zedelemek için, karşınızda suçlu duruma düşürmek için yapıyorlar. Sedat Peker'i tanıyorum. Beraber spor yapıyorduk. Aldılar çete üyesi yaptılar (Başka dava). 'Bildiklerini anlat' dediler. 'Bilsem de anlatmam' dedim. Bir şey bildiğim de yok. Siz 'Boğaç hep seni mi buluyor' diyeceksiniz. Evet hep beni buluyor. İl Başkanlığı yapan, siyasi bir hayatı olan adamı (Bayram Demir) ben tetikçi yapabilir miyim? Ben ne Devlet Bahçeli ne de Muhsin Yazıcıoğlu'yum. Öyle bir kudretim yok. Ben kimim ki il başkanına, ocak başkanına tetikçilik yaptırayım.''
1.90 boyunda ve 110 kilo ağırlığında olduğunu belirten Murathan, ''Böyle bir adamı hatırlamamak mümkün mü? Ne yaşıyorsam göze batmaktan yaşıyorum zaten. Dosyada bana ait teşhis yok'' dedi.
Duruşma, Murathan'ın daha önce alınan ifadelerinin okunmasının ardından 3 Kasım Perşembe gününe ertelendi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev