Nirengi Derneği ensest gerçeğini ortaya koydu: Vakaların üçte biri aile içi istismar

Kesin istatistiklerin bulunmadığı ve yeteri kadar gündeme gelmeyen ancak önemli bir gerçek olan ensest konusunu ve bu konu hakkındaki önemli noktaları, Nirengi Derneği Cumhuriyet.com.tr'den Sinem Nazlı Demir'e anlattı.

Yayınlanma: 15.07.2021 - 10:04
Nirengi Derneği ensest gerçeğini ortaya koydu: Vakaların üçte biri aile içi istismar
Abone Ol google-news

Kesin istatistiklerin bulunmadığı ve yeteri kadar gündeme gelmeyen ancak önemli bir gerçek olan ensest konusunu ve bu konu hakkındaki önemli noktaları, Nirengi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İdil Türkmen Ayaydınlı, Uzman Psikolojik Danışman Ayşe Gür Turaboğlu, Uzman Psikolojik Danışman Elçin Külahçıoğlu Gözegir, Sosyal Hizmet Uzmanı Zeynep Sanduvaç ve Avukat Arsal Karakaş, Cumhuriyet.com.tr'den Sinem Nazlı Demir'e anlattı.

Öncelikle, ensest nedir? Ensestin genel bir tanımı mevcut mu ve kimler arasında yaşanan vakalar ensest olarak kabul edilmektedir?

'Ensest, ebeveyn otoritesine sahip bir yetişkinle, bir çocuk veya ergen arasındaki tüm cinsel içerikli eylemleri kapsar. Daha önceleri ensest, sadece anne-baba veya kan bağı olan kişiler arasındaki cinsel ilişki olarak tanımlanırken, günümüzde kan bağı olan veya olmayan, ebeveyn otoritesine sahip tüm bireyleri kapsar. Örneğin; üvey anne, üvey baba, yakın veya uzak akrabalar gibi çocuğa bakım veren tüm yetişkinler bu grubun içerisine girebilir. '

'CİNSEL İSTİSMAR OLGULARININ YAKLAŞIK ÜÇTE BİRİ ENSEST'

Türkiye’de ensest konusu ile ilgili yapılan bütüncül bir araştırma var mı? Genel olarak ülkemizle ilgili bir istatistik mevcut mu?

'Türkiye İstatistik Kurumu 2019 verilerinde, suç mağduru çocuk sayısının yılda yaklaşık 206 bin olduğu ve bunların yüzde 15’inin cinsel suçlar olduğu bildirilmiştir. Ensest, gizli tutulmaya çalışılan cinsel içerikli temasları kapsadığından, buna dair kesin verilere ulaşmak zordur. Ancak, cinsel istismar olgularının yaklaşık üçte biri ensest ya da aile içi cinsel istismar olarak karşımıza çıkabilmektedir.  

Cinsel istismar ve enseste maruz kalan çocuklar ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ile ilgili araştırma da veriler; ensest istismarının, aile dışı cinsel istismarlara göre daha erken yaşta yaşandığını göstermektedir. Ensestin aile içindeki patolojik bir durum olduğu kabul edilirse, böyle bir olayın çocuğun olaya çok da karşı koyamayacak yaşta başlamış olması da doğal bir sonucudur. Ensest istismarın yaklaşık yarısının 6-12 yaşları kapsayan “orta çocukluk” döneminde, aile dışı istismarın ise 13-18 yaşları kapsayan “ergenlik döneminde” yaşandığı belirlenmiştir. Araştırmada ensest olgularının failleri ise oran olarak şu şekilde ifade edilmektedir. %16,7 öz baba, %11,1 öz-erkek kardeşler, %2,2 hem öz baba hem erkek kardeş (Savaş-Sandalcı, 2004:449-64)'

'ENSEST, BİR İNSAN HAKKI İHLALİDİR'

Enseste hukuken ve ahlaken karşı çıkıyoruz fakat neden karşı çıkıldığını tüm okuyucularımızın iyi bir şekilde anlamasının yararlı olacağını düşünüyorum. Karşı çıkmamızdaki en önemli etkenleri söyler misiniz?

'Aile, çocuğun temel güvenlik ihtiyacının ve dünyaya yönelik algısının şekillendiği ilk ve en önemli ilişkileri içerir. Çocuk, güvende hissetme, sevilme, değer görme ihtiyaçlarını aile içerisinde karşılama ihtiyacı içerisinde doğar. Çocuğun beden bütünlüğünü, ruhsal gelişimini, bilişsel gelişimini sekteye uğratacak her türlü yıkıcı davranışlar, çocuk üzerinde uzun vadeli ruhsal sorunları beraberinde getirebilir. Bu noktada ensest gibi çocuğa güvensiz hissettiren, bedenen ve ruhen onu örseleyen, gücün ve otoritenin çocuğun zararına kullanıldığı bir olgunun da çocuk üzerinde açtığı yaralar çok derin olabilmektedir.  Çoğunlukla, “Aile bütünlüğünün” korunması adına gizli kalarak devam eden bu durum çocuğun hem psikolojik hem de bedensel gelişimine tehdit oluşturmaktadır.

Ensest, uluslararası sözleşmelerde de yer alan bir insan hakkı ihlalidir.'

Ensest, önlenebilir. Peki nasıl? Ebeveynlerin özellikle hangi konularda dikkat etmeleri gerektiğini düşünüyorsunuz ?

'Cinsel istismar ve ensestte ilk yapılacak müdahale istismarın durdurulmasıdır. İkinci aşama hukuki süreçle birlikte terapötik müdahalelerin gerçekleştirilmesi ve tıbbi tedavidir. Öncelikle çocuğun kendisini ifade edebileceği ortama ve farkındalığa ihtiyacı vardır. Bunun için farklı kanalların olması çocuğun kendini ifade edebilme olasılığını arttırır.

Tüm eğitim ve öğretim kurumları çocukların ensesti ifade etme becerisini geliştirmek için kullanılabilir. Ensest şüphesinin değerlendirilmesi ve ensestin açığa çıkmasının ardından kurumda gerekli uygulamalar için standart operasyon prosedürlerinin yer aldığı ortak tutum ve davranış sergilenmesi önemlidir. Özellikle ensest mağdurlarıyla karşılaşılma ihtimali daha yüksek olan okullar ve sağlık kuruluşlarında çalışanların izleyecekleri yol konusunda bilgi sahibi olmaları gereklidir. Vakayı izleme sürecinin yönlendirildiği kurumda da devam etmesi önemlidir. Ancak istismar, yaygın olarak erken yaşlarda başladığı ve kendini ifade edebilme, kendini tanıma ve koruma farkındalığı erken yaşlarda daha kolay kazanılacağı için okul öncesi eğitim kurumları ve ilköğretim kurumları bu konuda çalışmak için daha uygun kurumlardır.

Ebeveynlerin, çocuğun beden bütünlüğüne ve sınırlarına saygılı bir tutum içerisinde olmaları büyük önem taşımaktadır. Çocuğa da aynı şekilde kendi bedenlerini koruma odaklı bilgilendirmeler yapmak, özel bölge eğitimi, iyi dokunma ve kötü dokunmayı ayırt etmek, iyi ve kötü sırların neler olduğunu aktarmak, çocuğa hayır diyebilme becerisi kazandırmak, mahremiyet kavramının aktarılması, yardım arama davranışlarını geliştirmek, cinsel eğitim gibi temel bazı bilgilendirmeler yapmak faydalı olacaktır. Ebeveynin ulaşılabilir, güven veren, yargılayıcı olmayan, dinleyen ve anlayan bir tutumda olması da çocuğun kendisini tehdit altında hissettiği herhangi bir durumda, gelip bu güvenli yetişkine başvurmasını sağlar. Bu sayede ensest de dahil olmak üzere herhangi bir cinsel istismarın önlenmesinde bu ebeveyn yaklaşımları koruyucu olacaktır.'

'ENSEST İLE İLGİLİ YANLIŞ GÖRÜŞLERİN OLMASI, TANI KOYDURMAYI ENGELLEMEKTEDİR'

Ensest suçunun hukuki boyutları nelerdir, bizim ülkemizde bir suç olarak kabul ediliyor mu ve bu konuda verilen cezaların yerinde olduğunu düşünüyor musunuz ?

'Ensest, Türk Ceza Kanunu’nda doğrudan ayrı bir suç türü olarak düzenlenmemiştir. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) sistematiğine bakıldığında ensest kavramının, bir yaptırım öngörülüp öngörülmemesine göre “rızaya dayalı ensest” ve rızaya dayalı olmayan ensest” olarak ayrımının yapıldığı görülebilmektedir. Rızaya dayalı ensesti; cebir, şiddet, tehdit vb. nedenlerle iradelerinin (karar verme yeteneklerinin) sakatlanmadığı ancak hısımlık derecesine göre aralarında Türk Medeni Kanunu’nun 129. maddesi kapsamında evlilik yasağı1 bulunabilen 18 yaşını geçmiş bireyler arasındaki ilişki olarak tanımlamak mümkündür. Bu tanımın hukuken tam karşılığı olmasa da bu tür ilişkiler toplum nezdinde “akraba evlilikleri” olarak da adlandırılmaktadır. Yetişkinler arası rızaya dayalı ensest ilişkiler Türk Ceza Kanunu’nca suç kabul edilmediği gibi cezai bir yaptırımı da bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu uyarınca ise; bireylerin aralarındaki hısımlık derecesine göre evlilik engeli bulunabilmektedir.

Rızaya dayalı olmayan ensestte ise; diğerinden farklı olarak rızadan ve ilişkiden söz edilemeyeceği gibi Türk Ceza Kanunu kapsamında da bir kişinin cinsel dokunulmazlığına yönelik işlenen suç; kan veya kayın hısmı tarafından gerçekleşti ise bu durum o suç türünün ağırlaştırıcı sebebi olarak sayılmaktadır. Örneğin; Türk Ceza Kanunu’nun Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar başlıklı altıncı bölümünde “rızaya dayalı olmayan ensest kavramının” ağırlaştırıcı sebep olarak yer aldığı ilgili suçlar:

“TCK Madde 102: Cinsel saldırı (3) Suçun; c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.

TCK Madde 103: Çocukların cinsel istismarı (3) Suçun; c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından….işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.

TCK Madde 104: Reşit olmayanla cinsel ilişki (2) Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”

Hem rızaya dayalı hem de rızaya dayalı olmayan ensestin ayrıca bir suç türü olarak kabul edilip edilemeyeceği ulusal ve uluslararası doktrinde halen daha tartışma konusudur. Ancak toplumsal hayatta ensestin var olduğu ve buna dayalı da pek çok mağduriyetin yaşandığı bilindiğinden Türk Ceza Kanunu kapsamında ensestin tanımı yapılarak ayrı bir suç türü olarak değerlendirilmesinin uygulamadaki karışıklıkları giderebileceği, aynı zamanda ayrı bir suç türü olarak düzenlendiğinde kayıt altına alınarak veri toplanmasının kolaylaşacağı dolayısıyla önleyici ve koruyucu tedbirler açısından da yol gösterici olacağı kanaatindeyiz.'

Ensest ile ilgili yanlış görüşler nelerdir?

'Ensest ile ilgili yanlış görüşlerin (mitler) yaygın olması olaya net tanı koydurmayı engellemektedir.

    •  Ensest çok nadir görülen bir olaydır.

    • Olaydan mağdur çok az zarar görür.

    • Çocuklar bunu yetkililere bildirdiğinde çoğunlukla yalan söylemektedirler.

    • Olayın aydınlatılmasında çocukların üzerine gitmemek gerekir. Çok büyük psikolojik zedelenme oluşur.

    • Cinsel istismarda en iyi yapılacak hareket olayın üzerine gitmemek ve kendi haline bırakmaktır.'

Nirengi Derneği olarak 0850 216 53 67 numaralı telefondan ulaşılabilen İstismara Karşı Destek Hattı ile istismar veya şiddete maruz kalan çocuk ve bakım verenlerine ücretsiz yasal danışmanlık ve psikososyal destek hizmeti sunuyoruz. 

Nirengi Derneği İstismara Karşı Destek Hattı’nı istismar ya da şiddete maruz kalmış 18 yas¸ altı çocuk/ergen, çocuğun/ergenin bakım vereni veya istismar ya da s¸iddet durumundan s¸u¨phelenen/emin olan herhangi bir kişi yasal ve psikososyal danışmanlık için arayabilir. Cinsel, fiziksel, ekonomik ve duygusal tüm istismar ve şiddet türleri bu hattın kapsamı içindedir. Hattımız 0850 216 53 67 numaralı telefondan hafta içi 10:00-19:00 saatleri arasında hizmet vermektedir.

Nirengi Dernegi İstismara Karşı Destek Hattı aşağıdaki alanlarda ücretsiz hizmet vermektedir.

18 yaş altındaki bireylere yönelik her türlü şiddet ve istismar vakalarında adli mercilere bildirim konusunda yönlendirme (bildirimin nereye ve nasıl yapılacağı, bildirim sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar, bildirim sürecinin işleyişi)

Şiddet veya istismar bildirimi adli mercilere yapılmış ancak henüz dosyasına avukat atanmamış¸ veya avukatına ulaşamayan çocuk/genç ve bakım verenlerine yasal danışmanlık,

Istismar bildirimi adli mercilere yapılan ancak henüz Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden psikososyal destek için uzman atanmamış, veya psikososyal destek ihtiyacı devam eden çocuk/genç ve bakım verenlerine psikososyal danışmanlık.


İlgili Haberler

Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler