NO SOCHİ...
Soçi Kış Olimpiyat Oyunları, Çerkes soykırımının 150. yıldönümüne denk gelince ortalık karıştı.
Görünen o ki bu kaotik ortam devam da edecektir oyunlar süresince.
Oysa Soçi çok renkli bir coğrafya. Kafkas’yanın ruhu; Abazası, Kabardeyi, Ubihi, Abzehi ile gerçek bir mozayiktir.
Peki bu tepki niye?
Çerkesler başta Türkiye’de olmak üzere bulunmak zorunda oldukları ülkelerde Olimpiyat Oyunları’nın Soçi’de yapılmasına karşı çıktı. Çünkü 150 yıl önce işgal edilen yurtlarında atalarının katledildiği veya sürgün edildiği topraklarda, atalarının kemikleri üzerinde oynanan oyunlara ‘dur’ demek için harekete geçmişlerdi. Ayrıca Rus devletini teşhir etmek için de birçok kampanyaya imza attılar.
Soçi’yi olimpiyatlar için tanıtan Rusya, şehri ‘geleceğe açılan kapı’ olarak sunmuştu. Ancak geçmişinden söz edilmeyen şehrin tarihine baktığımızda 150 yıl önce yaşanan bir soykırıma tanıklık ediliyor. Çatışma ve katliamların ardından yapılan sayımda şehrin nüfusunun 98 olarak kayıtlara geçmesi, Çarlık vahşetinin boyutu hakkında fikir veriyor.
Dünyanın dört bir yanında yaşayan Çerkesler ise Soçi’yi hâlâ anavatanları olarak kabul ediyor. Çerkesler şehirle ilgili hatıralarını nesilden nesile aktararak sürdürmeye devam ediyor. Ancak diasporadaki Çerkeslerin Soçi’ye geri dönmelerine izin verilmiyor.
****
Kafkas Dernekleri Federasyonu Başkanı Yaşar Aslankaya’ya kulak verelim:
“1864’te yaşanan Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nün simgesidir. Soçi Olimpiyatları, Kızıl Çayır olarak bilinen yerde düzenleniyor. Olimpiyat barış, dostluk, kardeşlik, sevgi ve saygı içinde yarışmak değil midir? Ne yazık ki amacı barışı ve uluslararası işbirliğini spor yoluyla yükseltmek olan olimpiyat, Çerkeslerin katledildiği bölgede yapılmaktadır. Soçi Kış Olimpiyatları’nın yapılması, yaşanan acıları yeniden canlandırmıştır. Çerkesler adına;halkımızın yaşadığı soykırım ve sürgünün, Rusya Federasyonu ve dünya kamuoyu nezdinde tanınmasını talep ediyor ve Rusya Federasyonu’nun tarihiyle yüzleşerek özürdilemesini bekliyoruz. Eşitsizler arasında 101 yıl süren savaş ve soykırım sonunda KafkasyaÇerkeslerden arındırılmış ve 1 milyon 500 bin Çerkes yurtlarından sürgün edilerek Osmanlı topraklarına gönderilmiştir. Yüz binlerce insan sürgün yollarında açlık, sefalet, soğuk ve salgın hastalıklar yüzünden can vermiştir. Osmanlı topraklarına ulaşabilenler ise geniş bir coğrafyaya dağıtılmıştır. Yaşananlar, insanlık tarihinin gördüğü en acımasız sürgün ve soykırımlarından birisidir. Ve bugün ne acıdır ki 2014 Kış Olimpiyatları’nın gerçekleştirileceği olimpik köy, Soçi’de Kbada (Kubada) Vadisi’nde yani Kızıl Çayır’da kurulmuştur. Olimpik köy, UNESCO’nun Dünya Koruma Mirası listesinde yer alan bölgenin ekosistemi yok etmeve bir çevre felaketi yaratma pahasına kurulmuştur.”
Araştırmacı yazar Avukat Rahmi Tuna ise tarihsel analiz yapmamız gerekliğini vurguluyor ve “Bizim diasporada bir Kafkasya politikasını oluşturacaksak iki çerçeveden bakmak zorundayız. Kafkasya’yla ilişkimizi keseriz ve ne anavatan olur ne anavatan kardeşleri olarak kabul eder, Kafkasya’yı öyle algılarız. Ama sen eğer Rusya’da yaşayan Kaberdey’de yaşayan Adige’de yaşayan Abhazya’da yaşayan insanları da kardeşlerim diyerek anavatanım diyerek sahipleneceksen onların da yaşam biçimlerini ihtiyaçlarını algılamak zorundayız” diyor.
Dün İngilizler Kafkasya’yı kendi menfaatleri için nasıl kullandılarsa hatta bunun için Osmanlı’yı bile alet ettilerse bugün de durum pek farklı değildir. Amerika’nın çeşitli düşünce kuruluşları ve vakıfları vasıtasıyla yaratmak istediği Kafkas - Rus bunalımı geçmişteki İngiliz politikasının aynısı ve devamı gibi durmaktadır. Çerkes, bu politik çıkar kullanımlarına yüzeysel değerlendirmelerle sürekli alet olursa ayrıca Rusya’ya duyulan nefreti bugün de politikanın ana unsuru sayarak hareket ederse Kafkasya’ya yönelik pozitif algı yaratmak zorlaşır.
Kafkas halklarıyla Rusya arasında 100 yılı aşkın süren bir savaş yaşandı. Bu savaşta; Rusya’nın yayılmacı politikası rol oynarken, Osmanlı’nın buna karşı Orta Asya’ya, Kırım’a, Şarka doğru yayılma politikası gözden kaçmıyordu. Tarihçiler, İngilizlerin Rusları sıcak denizlere sokmama politakasından da söz ediyor. Ve tüm bu politikaların sonucunda da zarar görenler o coğrafyanın insanları olmuş.
Ve bu topraklarda Rusya, vatanını savunan Çerkeslere karşı kanlı bir politika izledi.
Şimdi olimpiyatlar var. Barış ve dostluk temalı oyunlar. Ne var ki, oranın onurlu evlatları bir özür bekliyorlar 150 yıl öncesi yaşananlar için.
Tüm dünyaya duyurulur, o özür gelmez ise; “No Sochi.”
nilhanaydin@cumhuriyet.com.tr
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi