Noel Baba da dert yüklü

Çocuklar mutlu olsun diye sokakları geziyor Noel Baba. Ama aslında yılbaşı üstü biraz para kazanma peşinde. Durumaları iyi olmadığı için bıraktığı okula dönemeyecek belki ama annesiyle haftada bir yakabildikleri doğalgazı belki ikiye çıkaracaklar.

Yayınlanma: 29.12.2014 - 20:55
Abone Ol google-news

Berkin’in cenazesi çok soğuktu... Ayaz Bebek, camları kırık olduğu için, naylonla örtülü tek odalı kerpiç evde donarak öldü... Babası, Muharrem’in cansız bedenini çuvala koyup sırtına vurduğu sıra, “başka babaların oğulları” kutu kutu para saklıyordu. Ali İsmail’in annesi “Oğlum keşke kahraman olmasaydı, o daha çocuktu diye hayata ağır bir sitem savurdu. Beray, madenden cansız çıkan amcasının mezarının başında, ağlarken “madenci olmayacağım” diye yemin etti; okul parasını biriktirmek için domates tarlalarında çalışmaya gitti. Mustafa Ali Tonbul’u ağır yaraladılar... Üstelik kendisini vuranları değil, onu cezaevine koymak istediler. M.E’yi tutukladılar...

Velhasıl, ortalıkta çocuk bırakmadılar... Haybeye, sokaklarda dolaşıyoruz işte! Bizim Noel Baba’ya ihtiyacımız yok ama onun para kazanması şart! Günlüğü doksan kâğıt… Laf aramızda, o da daha çocuk. “Annemle birlikte yaşıyorum, kendisi bebek bakıcılığı yapıyor; ben, ne iş olsa...” diye anlatıyor. Yılbaşı üstü maksimum 10 iş alsa, 900 TL ediyor. Durumları iyi olmadığı için okulu bırakmak zorunda kaldığından söz ediyor. Noel Baba’nın Antalya Demre çıkışlı olduğu yalan! Geyikle dolaştığı “geyikten” ibaret! Bizimkisi Büyükçekmece’de ikamet ediyor. Taksim’den Yenibosna’ya 73 numaraya binip, oradan da 75 dakika süren 448 numaralı otobüsle evine geçiyor. Doğalgaz parası çok gelmesin diye annesiyle bir plan yaptıklarından söz ediyor. Gaz, haftada bir kez en soğuk günde açılıyor.

Caddelerde geziyor, daha önce Noel Baba’nın hiç girmediği sokaklara giriyor, hatta Okmeydanı’ndaki bir kahvehaneye çöküp pişpirik oynuyoruz. Köprü altında soluklanıp midye dolma yiyoruz. Ancak adımızın cuma hutbelerinde geçmesine niyetimiz yok. Bu yüzden camlara, bacalara tebelleş olmuyoruz!

Noel Baba, çocukların girmediği yerlere aşina. Okmeydanı’nın ara sokaklarında da, metrobüste de, halkın arasında da yabancılık çekmiyor. Çünkü kendisi de halkın arasından geliyor. Yarım pabuçlu çocukları da, mahalle delikanlılarını da iyi biliyor. Kâğıt oynamaktan anlıyor. İşsizlik zor, zaman boş... Onun bir beklentisi var mı... “Bugünü kurtarırsak kâr, gama gerek yok” diye anlatıyor: “Aslında tiyatrocu olmak istiyorum. Fakat eğitim para işi. Ekmek peşinde koşmaktan, geleceğimize yatırım yapmaya fırsatımız olacak mı, pek bilmem. Bunları düşünmeyi bile erteliyoruz. Günübirlik yaşıyoruz, yarını pek düşünmüyoruz.”

Ona el sallayan da var kötü kötü bakan da… Noel Baba, “Herkes beni sevecek” diye bir kaide yok diyor. Ama illa ki çocuklar ona deli oluyor. Onunla karşılaşan çocukların tümü, kostümün içinde kim olduğunu hiç hesaba katmadan adeta sevinçten titriyor. Kendisini görünce, “Selamünaleyküm Noel Baba” diyen sokak satıcısı da, “Biz bir tek Müslüm Baba’yı tanırız” diyen bıçkın ağabey de, yoldan son sürat “Ho Ho Ho” diye geçen kurye de var. Genelde gülüyor ancak kızdığına da şahit oluyoruz. “Senin heyben nerede, bize hediye getirmedin mi” diye soranlara ağzında yuvarlayarak ağır küfür edip “Birader bizim kendimize hayrımız yok!” diye söyleniyor. Açıkçası Noel Baba’yla yarenliğimiz, sosyolojiyle soslu değişik bir dem. Biraz “Neşeli Hayat”taki hayal kareleri, biraz ağır Türkiye gerçeği gibi! Belki de bu, o bıçaklanmadan ya da saldırıya uğramadan önceki son röportajı…

Sokaklar… Berkin, Ayaz Bebek, Ali İsmail, Mehmet… Çocuklar yok! Noel Baba da yoksul bir çocuk aslında… Onunla kısacık birlikteliğimizden uzun bir ders çıkarıyoruz.

AVM’lerin makyajlı ruhlarına ya da sosyal paylaşım sitelerindeki cilalı yalanlara inanmayın! Çünkü her şey daha çok Turgut Uyar’ın dizelerindeki gibi:

“…Başarısız boktan bir kış geçirdik Kanımız bile doğru dürüst akmadı Bir sürü çocuğu öldürdüler.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler