'Öcalan'ın çekilme mektubu 1-2 güne gelir'
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İmralı'da görüştükleri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'deki silahlı grupların çekilmesi ile ilgili yazdığı mektubun 1-2 günde kendilerine ulaştırılmasını beklediğini söyledi.
Nuçe TV adlı kanala telefonla bağlanarak, İmralı'da Abdullah Öcalan ile dün yaptıkları görüşmenin ayrıntılarını anlatan Selahattin Demirtaş, Türkiye'deki PKK'lı silahlı grupların çekilmesi konusunda net mesajların kendilerine iletilmediğini söyledi. Demirtaş, buna ilişkin Öcalan'ın yazdığı mektubun bir iki gün içinde kendilerine ulaştırılmasını beklediğini söyledi.
Selahattin Demirtaş dün ve önceki görüşmede de Öcalan'ı son derece kararlı, sürece siyasi gelişmelere hakim gördüklerini anlatırken şöyle dedi:
"Bu defa da son görüşmemizden bu yana yaşanan bütün tartışma, gelişmeleri yakından takip ettiği bütün sürece hakim olduğu gelişmeleri anı anına orada bulunan diğer mahkum arkadaşları ile tartıştığı, değerlendirmeler yaptığı, sürecin ilerlemesi konusunda yoğun bir çaba sarf ettiği şeklindeki gözlemlerimizi bu defa da gördük. Kendisi özellikle Akil İnsanlar Komisyonu, geri çekilme meselesi, yasa komisyon tartışmaları da izlemiş ve biz gitmeden önceki gün de devlet heyeti ile bir görüşme daha gerçekleştirmiş. Bu görüşmenin de özetini bizlere aktardı."
"Mektup 1-2 günde gelir"
Selahattin Demirtaş, gazete ve televizyon kanallarında PKK'nin Türkiye dışına çekilmesi ile ilgili mektup verdiğine dair haberlerin yayınlandığı halde bunun doğru olmadığını ifade ederken, şunları anlattı:
"Sayın Öcalan'ın bizim heyetimize geri çekilmeyle ilgili bazı mesajlar verdiği, bir mektup verdiği ve geri çekilmenin birkaç gün içerisinde başlayacağı, silahsız olacağı şeklinde bazı yayınlar yapmış durumdalar. Öncelikle net olarak belirteyim ki Sayın Öcalan dün yaptığımız görüşmede geri çekilme ile ilgili olarak net bir mesaj iletmemiş, bir mektup da bize teslim etmemiştir. Ancak bu konulara ilişkin bir mektup yazdığı, bu mektubun da bir iki gün içinde bize ulaşacağını belirtti. Biz bu mektubu bugün- yarın almayı bekliyoruz. Detayların bu mektupta olduğunu belirtmişti. Dolayısıyla bu mektup gelmeden, bu mektup muhataplarına ulaşmadan ve bu mektubun cevabı belki en geç bir hafta içerisinde yeniden İmralı'ya ulaşmadan bütün bu süreçle ilgili durumun kesinleştiği netleştiği şeklindeki bir açıklama yanlış olur. Biz bu konuda bağlayıcı bir açıklama yapılmasını doğru bulmuyoruz. Türk medyası biraz da yorum yaparak, belki de kulis bilgilere dayanarak bu tür haberleri yapıyorlar ama bu konuda net bir karara ulaşılmış değil. Önümüzdeki hafta içerisinde sanıyorum ki bu konudaki gelişmeler netleşmiş olacaktır."
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın başlatmış olduğu bu süreci ilerletmeyi istediğini, tıkanıklıkları aşma konusunda son derece güçlü bir çaba var iradesinin yanı sıra özgüveni olduğunu kaydederek şöyle konuştu:
"Sürecin önünü açabilmek için de elinden gelen bütün gayreti gösteriyor. Bu konunun da bilinmesi lazım. Öyle 'Süreç tıkandı, kesintiye uğradı' gibi bir yaklaşımı da yok. Ama olabildiğince esnek yaklaşımlarla süreci ilerletebilecek bir pozisyonu yakalamaya çalışıyor. Kendi sorumluluğunun farkında ama bütün sorumluluğun kendi omuzları üzerine bu haliyle bırakılmasını da gerçekten haksızlık olarak değerlendiriyor. Ki bu konuda kendisi son derece haklı. Orada 12 metrekarelik bir beton hücrede çalışmalarını yürütüyor. Oradaki çalışma koşullarında henüz bir değişiklik olmuş değil ama kendisi halen şu an itibariyle bunları bile mesele etmeden sabırla bu çalışmaları yürütüyor. Dolayısıyla dışarıda bulunan insanların da gerek Kürt halkının gerek Türkiye özgürlük mücadelesi yürütenlerin gerekse de barış sürecini destekleyen kesimlerin, hepimizin şunu bilmesi lazım ki bu kadar zor koşullarda imkansızlıklar içinde, tecrit altında çözüme kendisini bu kadar bağlı hisseden bir halk önderine karşı herkesin saygılı olması lazım."
'Bazı isimler rahatsız edici olabilir'
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Akil İnsanlar Komisyonu'na ilişkin değerlendirmeleri sorulunca daha önce bu konuda bir çalışma yaptıklarını, 80'den fazla isimin değişik çevrelerden öneri olarak kendilerine ulaştığını ifade ederken şöyle dedi:
"Biz bu isimleri, ilgili çevrelere ilettik. Bir kısmını Sayın Öcalan'a geçen görüşmemizde de bu görüşmemizde de tartıştık. Hükümete de bu isimler konusunda bir bilgilendirmemiz oldu. Öngördüğümüz isimler listede yer almış değil ama biz yine de bu komisyonun vicdani, ahlaki bir sorumluluğunun olması gerektiğini, isimlerin temsiliyeti niteliğinden öte bu aşamadan sonra artık biraz da kendi geçmiş kimliklerinden sıyrılarak bütün toplumun vicdanını yakalayan bir pozisyon almalarını arzu ediyoruz. Bu komisyonun kurulmuş olması önemlidir. Pratikte çalışmalar başladıkça da belki komisyonda değişiklikler olacaktır. Ama biz de Sayın Öcalan da bu komisyonun kurulmuş olmasını önemsedik. Çalışmalarını pratikte görmek lazım. Peşinen mahkum etmek doğru değil. Bazı isimler rahatsız edici olabilir. Bugüne kadar ortaya koydukları pratikle toplumun vicdanını temsil etmiyor olabilirler diye düşünülebilir. Ama barış sürecinde toplumsal desteği aşabilmek, arabulucu yapabilmek gibi görevleri olacak olan bu komisyonun farklı kesimlerden oluşmasında da fayda var. Çok içimize sinen de bir liste değil. Şimdiden çalışamaz duruma getirmek de yanlış olur. Eleştirilerimizle birlikte öneriler ve eleştirilerle geliştirmek daha doğru olur."
Demirtaş, TBMM'de kuruluşu tartışılan araştırma komisyonunun önemli olduğunu ancak kuruluş gerekçesinin son derece yetersiz, dil- üslubunun sürece uygun olmadığını kaydetti. Demirtaş, "Ortada bir terör sorunu değil; bir Kürt sorunu, demokratikleşme sorunu var. Komisyonun kuruluş amacı terör sorunu ve bundan kaynaklı bir sorunları çözme şeklinde tariflenmiş. Biz bu tarife asla katılmıyoruz. Bu güne kadar sorunu asla terör sorunu olarak tanımlamadık. Bundan sonra da tanımlamayacağız. Fakat yine de bir meselenin Parlamento'ya taşınması ve Parlamento'da bir komisyonun kurulmasının oluşturulmasını çok önemsiyoruz. Sayın Öcalan da bunu ısrarla belirtiyordu. Bu konuda da bir mesafe kat ediliyor olması sürecin ilerleyebilmesi açısından önemlidir. Bu konuda da bazı yetmezlikler olabilir" dedi.
Demirtaş, AKP'nin devrimci ilerici bir parti olmadığını, mücadele vererek bugünkü noktaya geldiklerini söyledi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!