Okmeydanı uyuşturucuya direniyor
Berkin, Uğur ve Burakcan’ın öldürülmesiyle kırılmalar yaşayan semtte yaşayanlar ‘Alevisi,Sünnisi, Çerkesi, Lazı, muhafazakârı, solcusu bir bütün. Buras ıkarışırsa Türkiye karışır’ diyor.
İstanbul’un en politik semtlerinden Okmeydanı son dönemde uyuşturucu ve terör sorunu ile yaşıyor. 1960’lı yıllarda küçük bir gecekondu semti olan Okmeydanı, 1990’lı yılların başında apartman sayısının hızla artmasıyla nüfus artışında da büyük bir gelişme yaşadı. Okmeydanı’ndaki ilk gezimize Giresunluların ağırlıkla yaşadığı Dörtyol bölgesinden başlıyoruz. Daha önce MHP’nin hâkim olduğu, şimdilerde ise AKP’nin etkisini sürdürdüğü sokaklardaki Türk bayrakları göze çarpıyor. 2014’te Berkin Elvan’ın cenazesinin ardından Burakcan Karamanoğlu’nun vurulmasıyla milliyetçilik duygularının da arttığı ve yıllardır birarada yaşayan mahalle sakinleri arasında küçük kırılmaların yaşandığına şahit oluyoruz.
Devlet cezalandırıyor
Soy isimini vermek istemeyen Recep adındaki mahalle sakini, son dönemde yaşanan olayların bölgede kutuplaşma yarattığını söyledi. “Alevilerle eskiden ortak kurban keserdik” diyen Recep, “Şimdi ise selamlaşmaya çekiniyoruz” sözleriyle durumu özetliyor. Recep, “Bizim dışımızda gelişen olaylar hepimizi huzursuz ve tedirgin ediyor. Okmeydanı’na son 2.5 aydır otobüsler yakıldığı gerekçesiyle belediyeye ait toplu taşıma araçları girmiyor. Devlet kendi vatandaşını cezalandırıyor. Okmeydanı, Türkiye’nin küçük bir modeli. Alevisi, Sünnisi, Çerkesi, Lazı, muhafazakârı, solcusu bir bütün. Burası karışırsa Türkiye karışır” diyerek Okmeydanı’nın hassas yapısına dikkat çekiyor.
200 metrede bir satıcı
Semtin en büyük sorunu nedir diye sorduğumuzda, “Uyuşturucu” yanıtını veren Recep, “Her 200 metrede 3 tane torbacı görüyoruz. Bunu polisin görmeme şansı var mı” diye soruyor. Bir başka mahalle sakini ise ilginç bir bilgi paylaşıyor: “Fatih Sultan Caddesi’ndeki Şahmeran lokantasının yanındaki sokakta uyuşturucu satışı için 35 bin liraya kadar para verildiğini duyuyoruz. Altındaki sokak 25 bin, daha aşağılarda ise 17-18 bin liraya torbacılar tarafından satın alınıyor.”
Uyuşturucuya direniş
Sol görüşlü ve Alevi yurttaşların ağırlıklı olarak yaşadığı Yolağzı’na doğru yürüyoruz. Duvarlardaki yazılamalar dikkatimizi çekiyor. “Torbacılar cezalandırılacak”, “Uyuşturucu satıcılarını bize bildirin hesap soralım” gibi yazılamaları görüyoruz.
Ranta açılmak isteniyor
Doğma büyüme mahalleli olan Ali Demir’in (44) yanına gidiyoruz. Demir, “Önce uyuşturucuyu soktular şimdi de kentsel dönüşüm adı altında bölgeyi ranta açıyorlar. Birileri buraya bir değer biçmiş ve bizleri yerimizden etmek istiyorlar. Direnmeye kararlıyız” diyor. 2.5 aydır otobüslerin girmediği semtte TOMA, Akrep diye tabir edilen polis zırhlı aracı ve çevik kuvvet polislerinin adeta karakol haline dönüştürdüğü Tülin Manço İlköğretim Okulu bahçesinde beklediğini görüyoruz
Çocuk orkestrası
İdil Kültür Merkezi’ne de uğruyoruz. Semtte yozlaşmanın da büyük sorun olduğunu öğreniyoruz. Grup Yorum solisti İnan Altın, “Kültür ve sanat gibi aktiviteler son derece pahalı. Biz de kendi alternatiflerimizi yaratıyoruz. Bunlardan biri de çocuk orkestraları. Grup Yorum öncülüğünde konservatuvarlardan gönüllü hocaların da desteğiyle çocuklara ücretsiz olarak kemandan viyolaya, çellodan flüte, bağlamadan gitara tüm enstrümanları dağıtarak ders veriyoruz” diyor.
‘İstanbul’un balkonu’nun derdi uyuşturucu çeteleri
Cihangir'in ciğeri rant tehdidi altında
En Çok Okunan Haberler
- Büyükşehirlerde başa baş seçim
- 'Mahremimizi ortaya saçıyor'
- Belediye çalışanlarına miting ‘yoklaması’
- '30 yıl sonra aynı yanlışın tekrarlanmaması için...'
- Öğretim görevlisi açığa alındı
- Diyarbakır'da dikkat çeken çıkış
- Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan 'altın' kararı
- ‘İçişleri Bakanlığı’nın izni olmadan taktık’
- ‘Bağış olarak verdim’
- Kılıçdaroğlu'na tazminat ödeyecek!