‘Okullar öğretim yılında açılacak mı?’ sorusu yanıtını bulamazken sorunlar da sürüyor
Öğrenciler, veliler ve öğretmenler, okulların yeni eğitim-öğretim yılında açılıp açılmayacağını merak ediyor.
Eğitim sendikaları başkanları, yapılan açıklamaların kaygıları gidermekten uzak olduğunu, açıklanan kriterlerin özellikle devlet okullarında uygulanmasının mümkün olmadığını söyledi.
‘DEVLET OKULUNDA İMKÂNSIZ’
Eğitim İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Bilim Kurulu’nca açıklanan kriterlere yönelik şunları söyledi:
- Bilim Kurulu her 4 metrekareye 1 öğrenci/personel olacak şekilde okula girişlerin yapılmasını istiyor.
- Her sınıfta ortalama 30 öğrenci varken 10 öğrenci olarak ders yapılması isteniyor. Bunun devlet okullarında uygulanması imkansız.
- Her okulda temassız ateş ölçer olması da okulların açılmasına kalan zaman ve MEB’in mali yapısı düşünüldüğünde mümkün görünmüyor. (55 bin resmi okul var.)
- Her öğrenci ve personelin okulda maske ile bulunması ve nemlendikçe değişmesi isteniyor. Her gün bir kez değişse bile 40 milyon maske bulundurulması gerekiyor. Uzun süreli mali ve tedarik olarak mümkün değil.
- Sınıf, koridor, lavabo gibi yerlerde dezenfektan, sıvı sabun bulundurulması ve bunların her teneffüste doldur-boşalt yapılması; kapı kolları, merdiven korkulukları gibi yerlerin sürekli temizlenmesi ise hizmetli eksikliği ve okul mali yapıları açısından mümkün görünmüyor.
‘OKULLAR AÇILMAMALI’
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Salgın yayılımının ortadan kalktığı bilimsel verilerle açıklanmadan ve gerekli tedbirler alınmadan okullar açılmamalıdır’’ dedi. Aydoğan, şu önerilerde bulundu:
- Kaygıları giderecek bütünlüklü bir şekilde bir yol haritası oluşturulmalıdır. Eğitim sendikaları, TTB, veli örgütleri, ilgili tüm kesimler söz ve karar süreçlerinde yer almalıdır.
- Planlamalar, alanın gerçek bilgisine sahip olan öğretmenlerle, eğitim ve bilim emekçileri ile birlikte yürütülmelidir.
- Okul, okul türü, derslik sayısı yetersizdir.
- Okullar arası eşitsizlikler giderilmeli, alınan kararlar tüm okullarda uygulanabilir olmalıdır.
- Dezavantajlı gruplar desteklenmelidir.
- Eğitim ve sağlık hakkı birbirinden ayrılmaz başlıklar olarak değerlendirilmeli, çalışmalar bütünlük içerisinde, bilimsel veriler, bilimsel ölçüler üzerinden yapılmalıdır.
- Salgın, uzaktan eğitimin kalıcılaşmasının bir gerekçesi olmamalıdır. Pandemi süreci bize bir kez daha uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin yerini alamayacağını net bir şekilde göstermiştir.
BAKAN SELÇUK’A SORULAR
- Yeniden uzaktan eğitim kararı alınırsa önceki dönem bilgisayarı, tableti, TV ve interneti olmadığı için EBA’yı takip edemeyen yaklaşık 3 milyon öğrencimiz için hazırlık yapıldı mı?
- Okullar açılırsa her gün hijyen koşullarını sağlayacak malzemelerin ücretsiz temini için çalışmaya başlandı mı?
- Okulların hizmetli ihtiyacını karşılamaya yönelik personel alım talebi ilgili bakanlığa iletildi mi?
- Zaten eksik eğitim-öğretim sürecinden geçmiş olan öğrencilerimizin, 2020- 2021 öğretim yılında bu eksikliği giderebilmek için öğretmen eksikliği sıfırlandı mı? Yoksa yine ücretli öğretmenler ile mi bu açık kapatılacak?
- Okulların açılması durumunda salgın hakkında öğretmenleri ve öğrencileri bilgilendirmek için Sağlık Bakanlığı ile irtibat kurarak her okula bu konuda uzman bir doktor gönderilmesi üzerine bir anlaşma yapıldı mı?
SABANCI VAKFI’NIN ‘FARK YARATANLAR PROGRAMI’NIN YENİ PROJELERİ TANITILDI
OKUMAK YOLDA OLMAKTIR
“Eşekli Kütüphaneci” olarak bilinen Mustafa Güzelgöz’ün hikayesinden ilham alarak 2019’da bir gezici kütüphane oluşturan öğretmen Nusrettin Biçer ve Abdülkadir Korkmaz, “Okumak Yolda Olmaktır” projesiyle Şanlıurfa’nın köylerini ziyaret ederek çocuklarla bir araya geliyor. Minibüsü gezici kütüphaneye dönüştürerek Suruç’ta ulaşılmamış çocuk bırakmamayı hedefleyen proje; onları sadece kitapla değil, kendilerinin tasarladıkları kukla, bilim ve sanat atölyesi gibi etkinliklerle de buluşturuyor.
DENEYE HAYIR DERNEĞİ
Üniversite yıllarından beri hayvan hakları konusunda çalışmalarını sürdüren Yağmur Özgür Güven’in 2019’dan beri kendisinin de kurucuları arasında yer aldığı dernek, hayvan deneylerinin etik standartlara uygun şekilde yapılması ve bilimsel çalışmalarla geliştirilen alternatif yöntemlerin yaygınlaşmasıyla hayvan deneylerinin son bulması için çalışmalar yürütüyor. Dernek, hayvanların esaret altında tutulmadığı, işkence görmediği ve onları yaşatmanın yollarının arandığı daha iyi bir dünya için çalışıyor.
FARK YARATTILAR
Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nın 11. Sezon “Fark Yaratan”ları tanıtıldı. Toplumsal gelişmeye katkıda bulunan kişilerin hikâyelerini görünür kılmak ve topluma ilham vermeyi amaçlayan programda, YouTube üzerinden yapılan yayın ile 5 yeni fark yaratanın yaşadıkları çevrede karşılaştıkları sorunları gidermek üzere geliştirdikleri projeler tüm Türkiye ile paylaşıldı. Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Fark Yaratanlar, çevresinde bir sorun veya eksiklik görüyor ve elini taşın altına koyarak ‘Ben bunu yaparım’ diyor. Bu seneyle birlikte Türkiye’nin 81 ilinden 4 bine yakın başvuru aldık. Yayımlanan videolar, Türkiye ve yurtdışında 35 milyonu aşkın izlenme rakamına ulaştı. Hikâyelerini dinledikçe ülkemizin her bireyinin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu görüyorum ve daha da umutlanıyorum” dedi.
KONUŞMAMIZ GEREK
Dezavantajlı bölgelerdeki kadınların menstrual ürünlere erişebilmeleri ve regl konusundaki tabunun yıkılması için çalışmalar yürüten İlayda Eskitaşçıoğlu’nun kurduğu “Konuşmamız Gerek” platformu, hijyenik ürünlere erişimin bir hak olduğu düşüncesinden yola çıkarak köy okullarındaki genç kızlar, mevsimlik tarım işçisi ve mülteci kadınlarla eğitimler düzenliyor. Platform, regl olmanın utanılacak bir şey olmadığının toplumda kabul görmesi ve bu tabunun yıkılması için çalışıyor.
THE CARTOON MİLL
Türkiye’de çizgi film kültürünün gelişmesine katkı sağlamak için yola çıkan Fatih Küçük, 2016 yılında Türkiye’nin ilk bağımsız çizgi film okulu olan The Cartoon Mill’i kurarak çizgi film tarihi, karakter tasarlama ve çizgi film üretme gibi konularda atölyeler düzenleniyor. Sadece animasyon eğitimine değil, yörenin ekonomik gelişimine de katkıda bulunan Fatih Küçük, sanatsever bir neslin yetişmesine katkıda bulunuyor ve çocukları sanatla buluşturmaya devam ediyor.
UÇURTMANIN PEŞİNDE
Mardin’de doğan ve çocukluğundan beri uçurtmalara hayran olan Zahit Mungan, “Uçurtmanın Peşinde” projesi ile çocukların hem hayal gücünün hem de motor becerilerinin gelişmesine katkı sağlayan uçurtma atölyeleri düzenliyor. Verdiği eğitimlerle çocukların geleneksel oyunlara olan ilgilerinin artmasını, ekran başında geçirdikleri zamanın azalmasını hedefleyen Mungan, 2016 yılından beri düzenlenen Mardin Uçurtma Festivali ile de şehrin tanıtımına katkıda bulunuyor. Mungan, düzenlediği yüzlerce çocuk atölyesi ile hem çocukların hayatlarında fark yaratıyor hem de Mardin kültürünün korunması ve tanıtılması konusunda çalışmalar yapıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama