Ölü mühendisle kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar

Üç tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan sanıklar ifade vermeye başladı. 

Soma'da geçen 13 Mayıs'ta meydana gelen maden faciasında, hayatını kaybeden 301 işçinin ölümünde kusurları bulunduğu için haklarında, “olası kastla öldürme", “neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan dava açılan 8'i tutuklu 45 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Duruşmaya tutuklu sanıklar, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan; maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Ertan Ersoy; Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in yanı sıra, tutuksuz yargılanan 37 sanıktan 27'si hazır bulundu.

Davanın bugünkü duruşmasında ilk ifadeyi veren Vardiya Amiri Mehmet Ali Günayçelik, kazada sorumluluğun, yaşamını yitiren baş mühendis Mehmet Efe'de olduğunu öne sürünce, Hakim Aytaç Ballı ve Efe'nin babası Resul Efe'nin sert tepkisini çekti.

Duruşmada Günayçelik, Mehmet Efe'den aldığı emirleri yerine getirdiğini, karar mekanizmasında yer almadığını söyledi. Madendeki yangının, fay zonundan gelen metan gazından kaynaklanmış olabileceğini savundu. Hakim Aytaç Ballı'nın, bazı sensörlerin 12 saat boyunca 50 ppm gösterdiğini bunu neden kontrol etmediğini sorması üzerine Günayçelik, “Sensörleri takip eden kişi Mehmet Efe” yanıtını verdi.

Hakim Ballı ise “Peki Mehmet Efe bu değerleri sakladı mı?” sorununu yanıtlamayan Günayçelik, havalandırma kararlarıyla gaz maskelerindeki kusurların da baş mühendiste olduğunu öne sürdü. Günayçelik'in, dinamit kayıtlarının da şirkette bulunduğunu söylemesinin ardından Hakim Ballı, “Bu kayıtlar elimizde yok” deyince salonda bulunan sanıklar, “Bu kayıtlar da Mehmet Efe'dedir” diye bağırdı. Duruşmaya 10 dakika ara verilirken, acılı aileler sanıklara “Mehmet Efe ölmeseymiş acaba ne yapacakmışsınız” diye bağırdı. İfadeye tepki gösteren Hakim Aytaç Ballı, “Bu kadar büyük bir işletmede herşeyden Mehmet Efe mi sorumlu ? Mehmet Efe yaşasaydı, 'herşeyi ben sakladım' mı diyecekti?” dedi.

Sanıkların ifadeleri alınıyor

RİSKİ GÖZE ALIP ARKADAŞLARIMIZI ÇIKARDIK

Kaza gününü de anlatan Mehmet Ali Günay Çelik, şunları söyledi:

"O gün vardiya başlangıcında tedbirlerimizi yaptık. S panosuna girdim çıktım. Revire gittim. Ardından da yukarı çıktım. Bu sırada beni Olcay Ersini aradı. Duman geldiğini ve benim gelmemi istedi. Bu kez diğer telefon çaldı ve başka bir işçi, tabandan kömür aldıkları sırada duman geldiğini gördükleri için kaçtıklarını anlattı. Ben de hemen yeraltına indim. Nefeslikten duman geliyordu ama yoğun değildi. Sadece kablo ve bant kokusu vardı. Biraz ilerlediğim zaman yangının olduğu alana yaklaştım. Üstü gri alt tarafı ise siyah olan biri duman vardı. Duman burada türbüle oluyordu. Sıcaklık da insanın yüzüne vuruyordu. Ben böyle olduğunu bilmiyordum. Yeraltındaki durumu tahmin etmedim. Duman ve sıcaklık vardı ama alevleri görmedim. Yoğun dumandan ilerleyemeyeceğimi anladım ve geri çıktım. Ancak 5’inci gün bilirkişilerin gidemediği yere gittim. Buralarda yangın yoktu. Tüm ülkenin gözü buradaydı ve yukarıdaki sayı ile elimizdeki cesetler tutmuyordu. Bakmadığımız bir tek yangınının çıktığı yer kalmıştı. Bizler de tüm riski göze alıp oradaki arkadaşlarımızı çıkardık."

BEN YANGINI GÖRMEDİM

Hakiminin iki bilirkişi heyetinin de bu bölgede yangın olduğunu rapor ettiğini sorması üzerine, "Ben yangın görmedim. Ayrıca yangın çıkan alanda tavan çökmüştü ama yerlerde sorun yoktu. Bilirkişiler metan gazı yangınından dolayı gidememiş olabilirler. Çünkü başka bir gerekçe yoktu. Yangın o bölgede kalmamıştı" dedi.

Mehmet Ali Günay Çelik, ifadesinde sık sık aksaklıklardan sorumlu olduğunu söylediği Mehmet Efe’ye, giden hiçbir sorunun geri dönmediğini, eksikliklerini yapıldığını da anlattı. Bu sırada arkada oturan işçi yakınları, "Mehmet Efe ölmeseydi ne yapacaktınız?" dedi. Hakiminin dinamit patlatma kayıt defterinin olmadığı sorması üzerine ise, yine işçi yakınları, "Mehmet Efe’dedir o defter" dedi.

İfadesi alınan Yasın Kurnaz dört konuda sorumlu imiş ama ikisini unutmuş! "Ben üzerime düşen bütün risk analizlerini eksiksiz yaptım." dedi.

Hakim, diğer sanık vardiya amiri Yasin Kurnaz'a "Bu konuda kim sorumlu" diye sordu. 

Sanık yanıt vermeden tüm salon 'Mehmet Efe' diye bağırdı.

Sanıkların ölen Mehmet Efe'ye yönelik suçlamaları üzerine hakim "Ne sorsam Mehmet Efe diyorsunuz." diye çıkıştı.

ÖLÜNÜN ÜZERİNE BASIYORLAR

Sanıkların kazadan sorumlu tuttukları baş mühendis Mehmet Efe'nin babası Resul Efe, duruşma arasında gazetemize yaptığı açıklamada, “Herkes suçu ölen kişinin üzerine atıyor. Madencilik ekip işidir. Herkesin yetkisi ve görev dağılımı vardır.

Emniyet baş mühendisi olduğu için herkes onu suçluyor. Sonucu buraya bağlamak istiyorlar. Kendilerin suçsuz olduğunu göstermek istiyorlar. burayı sanki Mehmet Efe yönetiyor. 'Kral çıplak' durumu var ortada. Etrafında kurtlar ortaya koymuşlar kuzuyu, bunun hesabını yapıyorlar. Mehmet Efe'nin üzerinde Akın Çelik var. Ona danışmadan karar vermesi mümkün değil. Maden sistemi tek kişiyle yapılacak bir iş değil. Bu olay neden oldu da 301 kişi öldü. Akın Çelik neden müdahale etmedi bu olaya. Herşeyi biliyor ama konuşmak istemiyor. Ölünün üzerine basıp kendilerini kurtarmak istiyorlar. Oğlum suçlandıkça için için eriyorum. Kendisini savunamadığı için ölünün üzerine bas geç. Çakalların dansını izliyoruz" dedi.” dedi.

 Soma davasında üçüncü duruşma... Patron topu bilirkişiye attı