Orhan Baba'nın protokoler gecesi

Orhan Gencebay ile Bir Ömür albümüyle 60. sanat yılını kutlayan Orhan Gencebay için düzenlenen 'Onur ve Gurur' gecesinde yaşananlar...

Orhan Baba'nın protokoler gecesi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 19.10.2012 - 14:21

Kokteyl salonuna girer girmez, “Orhan Baba senin dinleyici kitlen bunlar değil” cümleleri dökülüyor ağzımdan. İstanbul Kongre Merkezi, önce kokteylle karşıladı geceye katılanları. Gerçi önce içeriye girmenin ne kadar uzun ve meşakkatli olduğundan söz etmek lazım ki bir ara gazeteci arkadaşların “Başbakanın toplantılarına bile daha kolay giriyoruz” yakınmalarını duydum. Her taraftaki güvenlik ve iki adımda bir davetiye kontrolü engelini aştıktan sonra ancak salona girebildik. Niye bu kadar sıkı bir güvenlik sorusunun yanıtını da az sonra konser salonuna girdiğimizde anladık. AKP Genel Başkan Yardımcısı -ki kendisi “birkaç Mehmet öldü diye” gafıyla hafızalardan hiçbir zaman silinmeyecek bir isimdir- Hüseyin Çelik, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Vali Hüseyin Avni Mutlu protokoldeki yerini aldı. Meğer onlar da Orhan Baba hayranıymış da bizim haberimiz yokmuş, gecenin sonuna kadar kalarak bunu ispatladılar!

Önümüzdeki bir kaç gün boyunca uzun uzun Orhan Gencebay gecesini, onun ne değerli ve büyük bir sanatçı olduğunu okuyacaksınızdır. Ben daha çok gecenin “olmamışlarından” söz etmek istiyorum. Niye biz bu işi beceremiyoruz sorusunun yanıtları da kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

Orhan Gencebay, yıllarca arabesk söylediği için hor görülmüş, TRT ekranı tarafından yasaklanmış, daha çok yoksulların yani varoşların müzisyeni olmuş bir isimdir. Ne hikmettir ki son yıllarda müzik dünyası sanki bir lütfediyormuşcasına arabesk müzikle barıştığını ilan etme gereği duymuş bunun için de çeşitli projeler geliştirmiştir. Hatırlayınız; Müslüm Gürses örneği.

Onları halk konserlerinden alıp 'elit!' kesimlerin çağrıldığı kapalı salonlara kapatıp, ne kadar takdir ettiklerini göstermişlerdir. Orhan Gencebay'ın müzikteki 60. yılını kutlayan onur ve gurur gecesi de öyle oldu. Salonda 3 bin 700 misafirin olduğu sık sık yeterince gevezelik eden sunucu Vatan Şaşmaz tarafından vurgulandı. Ama gece boyunca bu seyircilerin büyük bölümü bir tek şarkıya bile eşlik etmedi. Durumu sahneye çıkan Özcan Deniz'in sözleri açıklıyordu: “Çok protokol duruyorsunuz. Şarkılara eşlik etmiyorsunuz. Oysa bu şarkılar bizim genlerimize işlemiş şarkılar. Edirne'yi geçince bir notasını duyduğumuzda özlem duyduğumuz şarkılar.”

Haklıydı Özcan Deniz çünkü o seyirci kitlesi Sezen Aksu'nun şarkılarına eşlik eden kesimdi. Zaten Sezen Aksu sahneye çıktığında kopan alkıştan da anlaşıldı bu durum.

Malum Türkiye'de insanların yaşarken değerleri pek bilinmediğinden öldükten sonra genellikle bu tür geceler yapılır. Orhan Gencebay bu konuda şanslı isimlerden biri oldu. Ama işte alışkanlıktan mıdır nedir, gecenin başlangıcında yapılan özgeçmiş sunumu nedense Gencebay'ın yaşadığı düşünülerek hazırlanmamış gibiydi.

Seyirciye haksızlık

Gecenin sunucuları boldu; Beyazıt Öztürk, Halit Kıvanç, Erkan Yolaç, Şafak Sezer, Yavuz Seçkin, Ece Erken, Vatan Şaşmaz, Saba Tümer. Beyazıt'ın esprili sunumu, Halit Kıvanç'ın Orhan Gencebay'ı tam 33 yıl önce TRT ekranlarına nasıl çıkardığı, Erkan Yolaç'ın Orhan Gencebay'la evet-hayır yarışması oldukça renkliydi. Peki sunucularımız neden konuşmalarına sürekli bir “alkışlarınızla” sözcüğünü sıkıştırıyor. Siz sunun gerisini izleyiciye bırakın, komut vermek zorunda değilsiniz. Merak etmeyin, oradaki seyirci nerede ve kimi alkışlayacağını bilecek bilinçtedir. Değilse de yapacak bir şey yok.

Gelelim gecenin başlangıcına. Artık “binlerce yıllık uygarlıkların izlerini taşıyan; barış, kardeşlik ve sevgiyle birlikte yaşayan bir mozaik” vurgusundan vazgeçsek nasıl olur. Nitekim Orhan Gencebay'ın onur ve gurur gecesinin de böyle başlaması mazruftan çok zarfa bakmak sözcüğünü hatırlatıyor bana. Rahat bırakın bizi diye bağırmak istiyorum.
Keza taa İzmir'den getirilen Ottoman Dans Grubu'nun “Batsın Bu Dünya” şarkısı eşliğinde yaptığı dans gösterisine bir anlam veremediğim gibi anlamsız buluyorum.

Alkışlar Baykal'a...

Gecenin dikkat çeken bir yanı ise telgrafların okunması sırasında yaşandı. Cemil Çiçek, İdris Naim Şahin, Menderes Türel gibi AKP'li isimlerin adı okunduğunda salonda doğal olarak bir alkış oldu ancak Deniz Baykal'ın adının duyulması bir coşku seli yarattı ki sunucu Ece Erken bile dönüp partneri Vatan Şaşmaz'a “herhalde çok iyi okudun” demek zorunda kaldı...

Ajda Pekkan, Tarkan, Ebru Gündeş, Sibel Can gibi isimler gecede yoktu. Tartışmaları kaç gündür izliyoruz. Orhan Gencebay onlara teşekkür etmemiş, gecenin televizyonlara satılarak gelir elde edilmesi v.s. Bu tartışmalar uzar ama Orhan Gencebay bunlara üzülmüş ki konuşmasında “Ben bir kaç yıl önce by-pas oldum. Kimse kırmak istemediğim için kalbimi kırdım dedim. Şimdi de çok konuşup kalp kırmak istemiyorum” dedi.

Rockçılar kazandı

Berkay, Demet Akalın, Deniz Seki, Duman, Emel Sayın, Hande Yener, İzel, Kutsi, Mustafa Ceceli, Nükhet Duru, Özcan Deniz, Grup Seksendört, Sezen Aksu, Volkan Konak, Yıldız Tilbe, Zara ve Zerrin Özer ise Orhan Babalarına saygısızlık etmeyerek geceye katıldı ve albümdeki şarkılarını playback olarak bir kez daha okudular. Yalnız rock grupları Duman, Manga ve Seksendört sahnede canlı performans yaptı. Ki bence Orhan Gencebay şarkıları en çok onlara yakışmıştı. Ya da ben bir rockseverim!

Gecenin sonundan da bir cümleyle de olsa bahsetmeden edemeyeceğim. Ece Erken'in sık sık “gecenin sonunda çok büyük bir sürpriz sizi bekliyor, giderseniz pişman olursunuz” anonsu haliyle merak uyandırdı. Yaklaşık üç buçuk saat gibi uzun bir süreye rağmen herkes sürprizi merak edip oturdu. Ama o da ne; Orhan Gencebay çıktı kapanış konuşmasını yaptı ve indi. Salondakiler ikilemde kaldı, bitti mi bitmedi mi? Sürpriz nerede? Bir beş dakika bekledik, sıkılanlar çıkmaya başladı. Artık bir şey olmaz düşüncesiyle ben de ayrıldım. Koridorda Ece Erken'le rastlaşınca sordum; sürpriz neydi, ne oldu?

Efendim, Orhan Gencebay şarkı söyleyecekmiş meğer ama sonra istememiş. Ee kardeşim, bunu başından niye organize etmiyorsunuz? Adama niye sormuyorsunuz? Ya da gecenin sonunda hadi programımız bitti evlerinize gidin demiyorsunuz.

Zara anne oluyor

Neyse laf çok. Hepsini yazsam gece bitmez. Zaten benim magazin kültürüm de hepsini yazmaya yetmez. Ben sadece Orhan Gencebay'ın bir daha böyle bir gece yapacaksa gerçek dinleyicisiyle bir araya gelip gerçek bir coşkuyla kutlamasını dilerim.

Bu arada küçük bir magazin notu da düşeyim: Gecede sanatçılar aralarında bir sorun çıkmasın diye alfabedik sırayla sahneye çıktılar. Yalnızca Zara son sıralarda yer alması gerekirken “özel nedenlerden” dolayı akışı bozdu. Kısa bir süre önce Akif Beki'yle evlenen şarkıcı hamileymiş meğer.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon