"Özgürlükler anlamında eksiğimiz yok"

Terörist saldırı ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere Batman'a gelen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, NTV'ye yaptığı değerlendirmede, dün geceki terörist saldırıda hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, ailelerine sabır dilediğini belirtti.

Yaralı polislere ve vatandaşlara acil şifalar dilediğini vurgulayan Şimşek, ''Maalesef terör dün yüzünü güzide Batmanımız'da da gösterdi. Bu defa yine baktığımız zaman, Siirt'tekine benzer bir şekilde 8 aylık hamile bir kardeşimiz hayatını kaybetti. Yine bir çocuk hayatını hayatını kaybetti. Hamile olduğu için hastanede erken bir şekilde çocuk karnından alındı şimdi o yaşatılmaya çalışıyor. Tam bir trajedi tabi. O manzarayı görünce insanın üzülmemesi mümkün değil. Neye, niye kime hizmet ettikleri de belli değil. Bugün taziye sahipleri ile bir araya geldim, diğer vatandaşlarımızla bir araya geldim. çok ciddi bir şekilde terör melanetine lanet okuyorlar. Vatandaşımız aslında dün gece çok ciddi bir şekilde destek olmuş. Yani vatandaşımızın duyarlılığı ve desteği olmazsa, belki çok çok daha büyük bir olay yaşanacaktı. Çünkü, hazırlıklI gelmişler. Gasbettikleri bir arabayla içinde uzun namlulu tüfeklerle, el bombalarıyla, yani epey mühimmat ele geçirildi. Güvenlik güçlerimiz çok başarılı bir operasyon gerçekleştirdi'' dedi.

"Terör için herhangi bir sebep kalmamış..."

Vatandaşların özellikle bu süreçte operasyonun başarılı olması için çok ciddi destekleri olduğunu vurgulayan Şimşek, şöyle dedi:

''Hiçbir şekilde bu tür olaylar ne vatandaşımızın moralini bozabilir, ne birlik beraberliğimizi bozabilir. Vatandaşımız sağduyuludur. Olan bitenleri çok iyi anlıyor ve devletimizin artık burada otoritesini güçlü bir şekilde sağlayacağına inancı da tamdır. Gerek kırsalda olsun, gerek şehirlerde olsun, bu tür olaylar terör örgütünün aciziyetini ortaya koyuyor. Bu türden gelişigüzel gasbedilen araçlarla hiçbir ayırım gözetmeden saldırılar, aslında bunların ruh halini göstermesi açısından öneli diye düşünüyorum.

Burada başka bir hususun altını çizmek istiyorum. Batmanımız, hakikaten son yıllarda büyük bir gelişme gösterdi. Organize Sanayi Bölgesini daha yeni 500 bin metrekare büyüttük, yer kalmamıştı. Sanayide, altyapıda, eğitimde çok büyük sıçrama yaşayan bir ilimiz. Vatandaşımız huzur istiyor. Vatandaşımız artık, neye, hangi amaca hizmet ettiği, kimlerin taşeronu olduğunu bilmedikleri terörün bitmesini istiyor. Çünkü şiddet için, terör için herhangi bir sebep kalmamış. Bugün temel hak ve özgürlükler anlamında, ekonomik gelişme anlamında olsun. Batmanımız çok önemli bir sıçrama içerisindedir. Terör olmazsa aslında işsizlik problemi de daha güçlü bir şekilde çözülmüş olurdu ki, nitekim o konuda da burada yine büyük bir başarı var. Son yıllarda çok ciddi bir istihdam yarattık. Onun için tabi ki  bu türden olaylar bizi çok üzüyor. Hele bir hamile kardeşimizin bu süreçte hayatını kaybetmesi, çocuğunun erken alınması aile açısından tam bir trajedi. Fakat maalesef terör artık, gerçek yüzünü ortaya koyuyor. Siirt'te koydu, Batman'da da ortaya koydu. Vatandaşlarımızın bunu bilmesinde büyük fayda var.''

"Temel hak ve özgürlükler anlamında, Batı Avrupa'dan eksiğimiz yok"

BDP'nin Diyarbakır'da yarın yapacağı grup toplantısının ardından meclise gidip gitmeyeceğine karar vereceği ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Biz terörle mücadele ederiz, siyasi iradeyle de müzakere ederiz. Bizim anlayışımız budur'' sözü ile ilgili görüşleri sorulan Şimşek, şunları söyledi:

''Herkese büyük görevler düşüyor. Öncelikle siyaset, memleket sorunlarını çözme yeridir. Meclis esas çözüm için temel adrestir. Bunu vurgulamakta yarar görüyorum. Terörle mücadelenin iki boyutu var bence. Teröristle mücadele, yani biz hiçbir zaman kuzuyu kurda bırakamayız. Şiddetle gelen, silahlı eylem yapanlara karşı tabi ki güvenlik güçlerimiz en iyi şekilde, en iyi donanımla mücadele edecekler. Şiddete karşı, teröre karşı, güvenlik güçlerimiz bu mücadeleyi devam ettirecek. Ama işin çok diğer farklı boyutları var. Terörle mücadele denildiği zaman çok daha geniş bir mücadeleyi kastetmek lazım. Yani burada ekonomiden, eğitimden, birçok diğer boyutları olduğu ortada. Zaten o nedenledir son yıllarda dikkat ederseniz, tek boyutlu olarak değil, bu işi sadece güvenliğe havale ederek değil, çok boyutlu olarak bu sorunun çözülmesi için bir mücadele içerisindeyiz. Hakikaten de bu Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi de bu anlamda çok önemli bir adımdır.

Türkiye'de bu gün temel hak ve özgürlükler anlamında Batı Avrupa'dan çok büyük bir eksiğimiz yok. Örneğin bu bölgede ben bir dağ köyünde doğmuş, anne babası çiftçilikle uğraşan, okuma yazma bilmeyen, tek kelime Türkçe bilmeyen bir aileye doğdum. Ama bizim büyüdüğümüz dönemlerle, bu dönem arasında inanın sanki 100 yıl fark var. Niye? Çünkü son yıllarda temel hak ve özgürlükler anlamında, demokratikleşme anlamında çok önemli mesafeler katedildi, bunların takdir edilmesi lazım. Maalesef teröristlerin ve terörün bakış açısı bu değil. Davaları, hak ve özgürlükte değil, demokrasi de değil. Bunu çok açık bir şekilde ortaya koyuyorlar. Ekonomik anlamda inanın  büyük bir hamle içerisinde burası. İşin o boyutu da var, İşin uluslararası boyutu da var. Terörle mücadelede işin komşularla ilgili boyutu var. Komşularla ilgili boyutu var. Çünkü, maalesef terör örgütlerinin kime hizmet ettiği, zaman zaman ortaya çıkıyor. Kimin taşeronluğunu yaptıkları ortaya çıkıyor, bunlar önemli konular. Tabi ki sayın Başbakanımızın dediği doğru, terörle mücadeleyi çok geniş bir çerçevede görüyoruz. Teröristle mücadeleyi tabi ki güvenlik güçlerimiz yapmaya devam edecektir.''