'Pahalı plaj işletmelerine yiyecek-içecekle girilebilir'
Tatil bölgelerinde, lahmacun, ayran gibi yiyecek ve içeceklerin astronomik fiyatlara satılması nedeniyle gelen yüksek hesaplar, tartışmaları da beraberinde getirdi. Adalet bölümü Dr. Öğretim Üyesi Murat Can Pehlivanoğlu, vatandaşlara konuyla ilgili yasal itiraz haklarının sınırlı olduğunu ancak plaj işlertmelerine yiyecek ve içecekle gidebileceğini hatırlattı.
Son yıllarda, yazlık bölgelerde tartışma yaratan yüksek hesapları değerlendiren Adalet bölümü Dr. Öğretim Üyesi Murat Can Pehlivanoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye'de, geçerli ekonomik düzen ve hukukumuzda mevcut olan sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde kişiler mallarını ve hizmetlerini diledikleri fiyattan satabilirler. Fiyat belirleme konusunda bir özgürlük var. Bununla beraber sektör bazında ya da bazı özel durumların varlığında fiyat belirleme özgürlüğü konusunda bazı hukuk kurallarımız mevcut. Plaj işletmelerinde özellikle son dönemde gündeme gelen yüksek giriş ücretleri, yüksek pide ücreti, yüksek içecek ücreti gibi ücretlendirmeyi de aslında bu sözleşme özgürlüğü kapsamında değerlendirmek ve bunun yapılabileceğini, bunun haksız bir ticari uygulama olmadığını kabul etmek gerekir.
Bunu söylemekle beraber eğer plaj işletmeleri birbirleriyle iletişime geçerek giriş ücreti, yemek fiyatları belirliyorlarsa bu durumda rekabet kurumunun müdahale etmesi gereken bir eylemden söz edebiliriz. Yine salgın döneminde oluşturulan haksız fiyat değerlendirme kurulunun faaliyetlerine baktığımızda bu kurulun faaliyet ve görev çerçevesinin genişletilmesi ile beraber bu tür fiyatlara karşı bir denetim mekanizması da oluşturulabilir. Ancak hali hazırda yürürlükteki yetki ve görev çerçevesine bu tür denetimler girmiyor" dedi.
"FİYATLARA İTİRAZ EDİLEMEZ ANCAK YANINIZDA YİYECEK İÇECEK GETİREBİLİRSİNİZ"
Plaj işletmelerinin uyguladığı fiyatlara itiraz hakkının bulunmadığını da ifade eden Pehlivanoğlu sözlerine şu ifadeleri kullandı:
"Vatandaşların bu noktada itiraz hakkı yok çünkü kimse onları o işletmelere gitmeye zorlamıyor. Kimse o hizmeti almak zorunda değil. Ancak bazı işletmeler insanlara yanlarında su, yiyecek getirmeme gibi koşullar sunuyor. Bu tür uygulamalara biz sorunlu uygulamalar gözüyle bakıyoruz. Türk Hukuku'nda tüketicinin korunması mevzuatı kapsamında bir mal ya da hizmetin satışını, başka bir mal ya da hizmetin alımı koşuluna bağlayamazsınız. Bu anlamda bir işletme sizi içeriye alırken 'Yanınızdaki suyu içeri alamayız' derse burada size karşı uygulanan haksız bir ticari uygulamanın varlığından bahsedeceğiz. Bu tür uygulamalar yasak."
"FİYAT POLİTİKALARI İÇİN HÜKÜM KONABİLİR"
Son olarak kıyıların anayasal olarak devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler olduğunu belirten Dr. Pehlivanoğlu, "Bölgelerin işletme hakkını belediyeler ya da oranın mülkiyetini elinde bulunduranlar özel sektöre veriyor. İşte bu anlaşmaları yaparken o mülkiyetin sahibi olan ilgili devlet kurumları o sözleşmelere bir hüküm olarak bu tür yüksek fiyat uygulamalarının yapılmaması yönünde maddeler ekleyebilir" dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'