Paris'te dehşet anları... 'Şovun bir parçası zannettik'

Dünyayı sarsan saldırıların ilki State de France’ta meydana geldi, Hollande apar topar stattan çıkarıldı. Korkunç gece, eğlence hayatının en canlı mahallelerinde meydana gelen saldırılarla devam etti. Olaydan kurtulan bir kişi, “İnsanlar domino taşı gibi düşüyordu” diye dehşeti anlattı. Bir radyo sunucusu ise, saldırıyı Bataclan'daki şovun bir parçası zannettiklerini anlattı.

Paris'te dehşet anları... 'Şovun bir parçası zannettik'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.11.2015 - 06:28

Fransa’nın başkenti Paris dün bir yıl içinde ikinci kez terör saldırısıyla sarsıldı. Şehrin 6 noktasında silah ve bombalarla gerçekleştirilen saldırılarda en az 129 kişi öldü, 99’u kritik 352 kişi yaralandı. Cuma akşamı yılın son ılık günlerinden birinin tadını çıkarmak için sokağa dökülen Fransızları kan revan içinde bir gece bekliyordu. IŞİD bağlantılı olduğu düşünülen hepsi bomba yeleği giymiş 7 canlı bombanın aşağı yukarı eşzamanlı düzenlediği saldırıların ilki şehrin biraz dışındaki Stade de France’ta meydana geldi. Almanya-Fransa dostluk maçı oynanıyordu. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da statta maçı izliyordu. Saat 21.30 sularında ardı ardına patlama sesleri duyuldu. Stadın hemen dışında yarım saat arayla iki intihar bombacısı kendini havaya uçurdu. Bunlardan biri stadın hemen yanındaki McDonalds restoranının yakınlarında patlamıştı. Olayda iki terörist ve bir vatandaş öldü, onlarca kişi yaralandı. Cumhurbaşkanı Hollande apar topar tahliye edilerek İçişleri Bakanlığı’na götürüldü. Maç ise devam etti. Maç bittiğinde ne yapacağını bilemeden sahaya inen taraftarların fotoğrafları dün dünya basının manşetlerindeydi. Stat sakin bir şekilde boşaltıldı. Ancak bu korkunç gecenin sadece başlangıcıydı.

Fransa'daki terör saldırısından dehşet kareleri

Seat ve Polo otomobiller

Saldırganların sıradaki hedef gece hayatının en canlı olduğu mahallelerdi. Rue de Charonne’da saldırganların hedefinde bir Japon lokantası ve Belle Equipe isimli bir bar vardı. 19 kişinin öldüğü olaydan kurtulan bir kişi basına “Her yerde kan vardı. Kaçarken sokakta hareketsiz yatan insanlar gördüm. Ölü olup olmadıklarını bilmiyorum” dedi. Bir başkası yaşadıklarını “İnsanlar sinek gibi düşüyordu” diye anlattı. Alibert Caddesi’nde ise Petit Cambodge isimli restoranın önündeki masalar ve Le Carillon isimli restoranlara ateş açıldı. Mahalle sakinlerinden Pierre Montfort panik anlarını “Silah sesleri hiç bitmeyecek zannettik” diye anlattı. Florence isimli bir kadın ise olay yerine geldikten sonra “sürreal bir manzarayla karşılaştığını” söyledi. Buradaki saldırılarda da 15 kişi hayatını kaybetti. La Fontaine au Roi isimli sokakta da da Casa Nostra isimli pizzacıya ateş açılması sonucu 5 kişi öldü. Yine bu çevredeki Voltaire Bulvarı’nda da bir intihar bombacısının kendini havaya uçurduğu haberleri geldi. Ancak bu iki saldırının niteliği ve ölü sayıları dün gece itibariyle netlik kazanmadı.

Koordineli 3 ekip

Savcılık daha sonra yaptığı açıklamalarda saldırganların 3 ekip halinde Seat ve Polo marka otomobillerle şehre terör saçtığını açıkladı. Paris başsavcısı François Molins daha sonra yaptığı açıklamada saldırganların bu sokaklardaki saldırılardan sonra çok da uzakta olmayan Bataclan konser alanına girdiğini tahmin ettiklerini söyledi.

Saldırıların şifreleri... Neden Fransa?

Asıl felaket şimdi yaşanacaktı. Paris’in en ünlü konser mekânlarından olan Bataclan cuma akşamı hınca hınç doluydu. Amerikan rock grubu Eagles of Death’in konseri vardı. İçerde yaklaşık 1500 kişi bulunuyordu. Salonda bulunan bir muhabirin anlattığına göre grup sahneye çıktıktan yarım saat sonra baştan aşağı siyah giyinmiş silahlı adamlar AK-47 silahlarla salona girdi.

‘Şeytanı öp’ çalıyordu

Saldırganlar “sakin ve sistemli bir şekilde” kalabalığa ateş açtı. O sırada grubun çaldığı şarkının adı “Şeytanı öp” idi. Tesadüfen olay yerinde olan radyo sunucusu Pierre Janaszak başta bunun şovun bir parçası olduğunu zannettiklerini aktardı. Ancak etraf kan gölüne döndüğünde gerçek anlaşılmıştı. Birçok görgü tanığı saldırganların “Bu Hollande’ın suçu, cumhurbaşkanınızın suçu, Suriye’ye müdahale etmemeliydi” dediğini aktardı. Saldırganların “Allahu ekber” ve “Bu Suriye için” dedikleri de birçok kişi tarafından doğrulandı. Görgü tanıklarına göre genç saldırganlar insanlara ateş açıyor, öldüğünden emin olamadıklarını yakından tekrar vuruyorlardı. Bir görgü tanığı bu anları “İnsanlar domino taşı gibi düşüyordu” diye anlattı. Bir başkası salondan sosyal paylaşım sitesi Twitter’da yayımladığı mesajda “Bizi tek tek öldürüyorlar” yazdı. Saldırganların şarjörlerini değiştirmek için mola verdiği anlar ise insanların kurtuluşu oldu.

‘Ölülerin üzerine bastık’

Julien Pearce isimli bir gazeteci insanların ölülerin üzerlerine basarak salondan kaçtığını anlattı. Charles ise kalabalık bir grupla tuvaletin üzerindeki kapaktan çatı arasına çıkıp saklanarak kurtulduklarını söyledi. Özel kuvvetler rehineleri kurtarmak için operasyona başladığında ise artık çok geçti. İçerideki dört saldırgandan üçü kendini havaya uçurdu. Biri polis tarafından vurularak etkisiz hale getirildi. Operasyon 23.55’te tamamlanmıştı. Ancak 89 kişiyi çoktan öldürmüşlerdi.

‘Şeytanın annesi’yle havaya uçurdular

Paris’te patlayıcı yeleği giyen canlı bombaların kullandıkları patlayıcının aseton peroksit (TATP) olduğu açıklandı. “Şeytanın annesi” olarak da anılan patlayıcının hammaddelerini bulmak kolay ve maliyeti az. Köpekler ve diğer arama yöntemleriyle saptanması çok zor. Terör saldırılarında sıkça kullanılan “Şeytanın annesi”, ilk olarak Filistinlilerce geliştirilmişti, 2001 yılında Paris-Miami seferini yapan American Airlines uçağında “ayakkabı bombacısı” lakablı İngiliz Richard Reid tarafından da kullanılmıştı. 2005’te Londra metrosunda düzenlenen intihar saldırılarının ardından toplanan parçaların incelenmesiyle dört saldırganın her birinin 4-5 kilo ev yapımı aseton peroksit bazlı bombalar taşıdığı ve bombaları vagonların zeminlerine yerleştirdiği tespit edilmişti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler