Pilotlara bombalama emri vermekle suçlanan darbe sanığı: İfadem işkence altında alındı

Darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, 15 Temmuz gecesi aldığı emirleri telsizlerle pilotlara aktardığı, Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın vurulması için emri F-16 pilotuna ilettiği iddia edilen Kurmay Yüzbaşı Ahmet Tosun savunma yaptı.

Pilotlara bombalama emri vermekle suçlanan darbe sanığı: İfadem işkence altında alındı
Abone Ol google-news
DHA
Yayınlanma: 08.09.2017 - 12:14

Darbe girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, darbe girişimi gecesi aldığı emirleri telsizlerle pilotlara aktaran, aralarında Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın vurulma emrini F-16 pilotuna ilettiği iddia edilen Kurmay Yüzbaşı Ahmet Tosun savunma yaptı. Savunmasında suçlamaları kabul etmeyen Tosun, "Ben hiçbir pilota bombalama ya da alçak uçuş talimatı vermedim. İddianamede yer alan ifadelerim işkence altında alındığı için hiçbirini kabul etmiyorum" dedi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davada, 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü eski Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim'den aldığı emirleri pilotlara ilettiği, TBMM, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü, Cumhurbaşkanı Sarayı, MİT, AK Parti il binası ve onlarca polisin şehit edildiği Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekat'a yönelik 'atış serbest' emrini pilotlara ilettiği iddia edilen sanık eski Kurmay Yüzbaşı Tosun savunma yaptı.

Sözde 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi de olan ve iddianamede, 'Anayasayı İhlal, Cumhurbaşkanına Suikast, Yasama Organını Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs, Silahlı Örgütü Yönetmek, Askeri Komutanlıkların gaspı, Kasten Öldürme, Kasten Öldürmeye Teşebbüs, Mala Zarar Verme, Kamu Malına Zarar Verme, Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması, İbadethanelere Zarar Verme, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma' suçlamaları yöneltilen sanık Tosun, savunmasında suçlamaları kabul etmediğini belirti.

"HERHANGİ BİR PİLOTA BOMBALAMA EMRİ VERMEDİM"

Sanık Tosun, "Herhangi bir pilota bombalama ve alçak uçuş emri vermedim. İddianamede bana ait olduğu söylenin telsiz ve telefon konuşmaları bana ait değildir. Bu iddiaları kabul etmiyorum. Bu konuşma kayıtlarının tarafsız bir bilirkişi tarafından tekrar incelenmesini istiyorum. Daha önceki bilirkişi heyetinde yer alan Nail Bülbül 'Mahrem imamlar' davasında sanıktır. Böyle bir kişinin bilirkişiliğini kabul etmiyorum. Tüm görüntü ve ses kayıtlarını inceledikten sonra savunmamı tekrar yapmak istiyorum" dedi.

"UÇAKLARA BOMBALARI KİMİN YÜKLETTİĞİNİ BİLMİYORUM"

Bombalama emrini verdiği iddia edilen ses kayıtlarının tarafsız bir bilirkişi tarafından incelenmesini talep ettiğini tekrarlayan sanık Tosun, "Meclis bahçesinin ve meclisin bombalanması kararıyla hiç bir alakam yoktur. Ben iddia edildiği gibi meclisin bombalanması yönünde bir talimat vermedim ve aktarmadım. Benim o gece orada bulunmanın nedeni Terörle Mücadele Hareketiydi. Uçaklara bomba yüklenmesi ve Ankara'da 6 farklı yerin bombalanması konusundaki iddialar benim için asılsızdır. Mühimmatı kimin yüklettiğini bilmiyorum" diye konuştu.

"FETULLAH GÜLEN'İ HİÇ GÖRMEDİM"

FETÖ ile üyeliğini kesinlikle kabul etmediğini söyleyen Tosun, "Hayatım boyunca ABD'ye hiç gitmedim ve Fetullah Gülen'i hiç görmedim. Bu alçakça darbeyi yapan ve beni kullanan FETÖ terör örgütünü kınıyorum. Beni kandırarak burada olmama neden olanlardan da ayrıca şikayetçiyim" dedi.

"CAMİYE YÖNELİK EYLEM EMRİNİ VERMEDİM"

Akıncı Üssü'ne 250 metre uzaklıktaki TUSAŞ Camii'ndeki selayı susturmaları için emir verdiği yönündeki iddiaları da kabul etmeyen sanık Tosun, "İddianamede yer alan TUŞAŞ camisine yönelik gerçekleştirilen eylemden hiç haberim olmamıştır. Söz konusu camiye yönelik eylem yaptıkları iddia edilen şahısların hiç birini tanımıyorum. Bu şahıslar da beni tanımıyor. Bu emri benden aldıkları yönünde bir ifadeleri yoktur. Cami gibi kutsal bir mekana yönelik bu yasadışı eylem içinde bulunmam mümkün değildir" diye konuştu.

"ABİDİN ÜNAL GÜLEREK SELAM VERDİ"

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlamalarına yanıt veren sanık Tosun, şunları söyledi: "Ben o gece derdest edildiği söylenen komutanlardan sadece Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ı gördüm. Komutanı 141. filoya geldiğinde gördüm. Abidin Ünal takım elbiseliydi ve tutuklanmış gibi bir hali yoktu. Elleri serbestti, kolunda hiç kimse yoktu. Filoya girerken gülüyordu ve selam verdi. Abidin Ünal'ın hürriyetinden yoksun bırakılabileceğini hiç düşünmedim. Hatta komutanın orada olmasını nedeniyle TMH hareketinin çok büyük olduğunu düşündüm ve Orgeneral Ünal'ın hareketi filoda yönettiğini değerlendirdim"

"LAİK VE ATATÜRKÇÜ BİR SUBAYIM"

"Laik ve Atatürkçü bir subay olarak böyle bir örgütle bağlantımı kabul etmiyorum" diyen sanık Tosun savunmasına şöyle devam etti:
"Suçlamalara neden olan kayıtların, görüntülerin orijinallerinin tarafıma verilmesini, bu görüntülerin tarafsız bilirkişilerce rapor haline getirilmesini ve savunma hakkımı kullanabilmek için avukat tutacak param olmaması nedeniyle mal varlığım üzerindeki tedbirin kaldırılmasını talep ediyorum"
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde sanık Tosun'un çapraz sorgusu yapılacak.

KANLARIN YIKANMASI TALİMATI VEREN PİLOTUN SORGUSU YAPILDI 

Şehit ve gazilerin kanlarının itfaiye aracıyla yıkanması talimatını verdiği iddia edilen pilot eski Kurmay Binbaşı Murat Bicil'in çapraz sorgusu yapıldı. 


Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanık Bicil'e tam olarak görev tanımı sordu. "Harekat kısım amirliğinde harekat plan subayıyım" diyen Bicil, sniper pot yazışmalarına ilişkin de, "Kursiyerlerin uçma zamanı gelmişti, ama sniper potlar gelmemişti. 1 buçuk ay önce muharip hava komutanlığına yazı yazdım, ret cevabı geldi. Hava Kuvvetleri Komutanı 141. filoya sık sık gelirdi. Bir gelişinde bu durum söylendi. O da mutlaka getirilsin, sözlü emir veriyorum dedi. Normalde yazı yazmam gerekirdi, ama sözlü talimat verdiği için yazmadım, sözlü istendi. Perşembe günü de bunun görüşmelerini yaptım" iddiasında bulundu.

Müşteki avukatlarından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vekili Hüseyin Aydın, MASAK kayıtlarına göre, Hakan Karakuş gibi kendisinin de aynı miktarda Mustafa Mete Kaygusuz'la para transferi olduğunu vurguladı. Bicil, bunun 2015 yılında Pakistan'da yapılan ortak tatbikat sonrasında ödenen harcırah olduğunu söyledi. Avukat Aydın, harcırahı kurumun yatırması gerekip gerekmediğini sorunca Bicil, "Hayır, kurum bir mutemet görevlendirir, o tüm filoya yatırır. Aksi halde herkesin tek tek uğraşması gerekir" ifadesinde bulundu.
Duruşma sanık Bicil'in çapraz sorgusuna yarın devam edilmek üzere sonlandırıldı.

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler