Protokoller sonunda imzalandı
Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokol krizi sona erdi. Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzelmesine ilişkin protokol, Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbantyan tarafından imzaladı.
Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişki kurulmasına dair protokol, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan tarafından imzalandı.
Daha önce kısa bir klasik müzik konseri ile başlaması planlanan imza töreni, yapılan değişiklikle İsviçreli bir protokol yetkilisinin ev sahibi ülke İsviçre'nin Dışişleri Bakanı Michelle Calmy Rey'i takdim etmesi ile başladı. İsviçre Dışişleri Bakanı Calmy Rey, çok kısa tuttuğu konuşmasında, protokollerin imzası için bir araya gelindiğini hatırlatarak, bu uzlaşı noktasına çeşitli bakanların ve müzakerecilerin katkısı ile ulaşıldığını kaydetti.
Calmy Rey, Davutoğlu ve Nalbantyan'a özel teşekkürlerini sunarak, eski Dışişleri Bakanı Ali Babacan'a da önemli rolü nedeniyle teşekkür etti. İsviçreli Bakan bu noktaya cesaretle gelindiğini belirterek, daha sonra Davutoğlu ve Nalbantyan'ı imzaya davet etti.
İsviçre'nin Zürih kentinde imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti Arasında Diplomatik İlişkilerin Kurulmasına Dair Protokol", iki ülke arasındaki mevcut sınırın karşılıklı olarak tanınmasını öngörüyor.
Protokol çerçevesinde Türkiye ile Ermenistan, gerek ikili, gerekse uluslararası ilişkilerinde, "eşitlik, egemenlik, diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmeme, toprak bütünlüğü ve sınırların dokunulmazlığı" ilkelerine saygılı olacak. İki ülke protokolle ayrıca, aradaki mevcut sınırı uluslararası hukukun ilgili antlaşmalarında tarif edildiği şekliyle karşılıklı olarak tanıyarak, ortak sınırın açılmasını kararlaştırıyor. Protokole göre iki ülke, terörizmin tüm biçimlerini, şiddeti ve aşırıcılığı kınayarak, bu tür eylemlerin teşvikinden veya müsamaha görmesinden kaçınmayı ve teröre karşı mücadelede işbirliğine gitmeyi taahhüt ediyor.
3 saat 15 dakika rötarla imzalar atıldı
Zürih Üniversitesi'nde düzenlenen imza törenine, protokolleri imzalayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan'ın yanı sıra iki ülke arasındaki görüşmelerde etkin rol oynayan ülkelerin dışişleri bakanları da katıldı.
TSİ 18.00'de yapılması öngörülürken son dakikada ortaya çıkan sıkıntıların açılmasından sonra saat 21.15'te yapılan törende, ev sahibi ve görüşmelere arabuluculuk yapan İsviçre'nin Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Avrupa Konseyi'ne başkanlık eden Slovenya'nın Dışişleri Bakanı Samuel Zbogar ile AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana bulundu. Protokollerin, imzalanmasının ardından onay süreci çerçevesinde iki ülkenin parlamentolarına sevk edilmesi öngörülüyor. TBMM'ye sevk edilecek olan iki protokolün öncesinde Bakanlar Kurulu'nda ele alınması da planlanıyor.
Güvenlik tedbirleri
Öte yandan protokollerin imzalandığı tarihi Zürih Üniversitesi'nde güvenlik tedbirleri alındığı gözlendi. Üniversitenin etrafı güvenlik kordonuyla çevrilirken, İsviçre polisi de dedektör köpekleriyle binayı ve çevresini sürekli kontrol etti. İmza törenini takip edecek basın mensupları için de özel bir basın merkezi oluşturulurken, töreni sınırlı sayıda basın kuruluşunun izlemesine izin verildi. Bu sınırlı sayıdaki kuruluşun dışında kalan basın mensupları, töreni basın merkezindeki canlı yayından izleyebildi.
Ermeni gösterici
Törenin başlamasına birkaç saat kala üniversitenin basın mensuplarının alındığı kapıya gelen Robert Karayan isimli bir Ermeni gösterici, güvenlik koridoruna çeşitli fotoğraflar ve sözde "Büyük Ermenistan" haritası asarak, protokollere hayır gösterisi yaptı. Sözde "Ermeni Soykırımından Kurtulanlar Merkezi'nden" geldiğini söyleyen Karayan, protokollere karşı olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin Ermenistan sınırını ön şart olmaksızın tek taraflı olarak açması gerektiğini söyledi. İsviçre polisinin, göstericinin ancak basın mensuplarının basın kartlarını göstererek girebildikleri bu alana girebilmesine ve çeşitli fotoğraflar asmasına itiraz etmediği gözlendi.
Törenden notlar
İmza töreninin başlamasının gecikmesi ve bir kriz çıktığının ilk belirtilerinin gelmesinin ardından basın mensupları İsviçreli yetkililer tarafından bulundukları locadan çıkartıldı. Yetkililer, törenin belirsiz bir süre ertelendiğini belirterek, basın mensuplarının kendileri için oluşturulan merkeze dönmelerini ve beklemelerini istedi.
Bunun ardından basın mensupları arasında krizin neden çıktığı ve sorunun ne olduğu konusunda spekülasyonlar ve haber telaşı başladı. Yabancı haber ajansları, Amerikalı ve İsviçreli yetkililerden bilgi alırken, Türk kaynaklardan bilgi akışının olmadığı gözlendi. Bu durum Türk basın mensupları arasında hoşnutsuzluğa neden oldu.
Krizin aşılma sürecinde ilginç olan bir nokta da, AB Komisyonu'nun törenin normal işleyeceğini ve imzaların atılacağını planlayarak hazırladığı kutlama mesajını, kriz çıktığı ve heyetlerin üniversiteyi terk ettiği sırada yayımlaması oldu. AB Komisyonu'nun kutlama mesajı, basın mensuplarına krizin neden çıktığını bulmaya çalıştıkları sırada mail olarak gönderildi. Komisyon, bu maili göndermesinden yaklaşık bir saat sonra da düzeltme mesajı göndererek, ilk kutlama mailinin dikkate alınmamasını rica etti.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Clinton'ın üniversiteye dönmesinin ardından Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbantyan'ın da dönüp dönmediği konusu kafaları karıştırdı. Katılımcıların gelişini sağlıklı bir şekilde izleme imkanı olmayan ve heyetlere ulaşamayan basın mensupları, Nalbantyan'ın üniversiteye gelip gelmediğine ilişkin olarak bir süre doğru bilgi alamadı.
Aile fotoğrafı çekildi
Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollerin imzalanmasının ardından heyetler önceden planlandığı şekilde akşam yemeğine geçti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbantyan'ın imzaları atmalarından sonra tüm katılımcılar aile fotoğrafı çektirdi. Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun akşam yemeğinin ardından gece geç saatlerde Türkiye'ye dönmesi bekleniyor.
İmza töreni öncesinde yaşanan kriz
Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollerin imzalanması aşamasına, Türk ve Ermeni tarafların son anda konuşma metinleri üzerindeki anlaşmazlıkları nedeniyle birkaç saat süren belirsizlik ve heyecanlı anlarla gelindi. Türk diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, kriz, Türk heyetinin imzaların atılacağı Zürih kentine gelmesi, hatta Zürih Üniversitesi'ne girmesinin ardından çıktı.
İsviçre Dışişleri Bakanı Calmy Rey, imza öncesinde bir araya geldiği Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na, Ermeni tarafının, Davutoğlu'nun konuşma metnine dair bazı itirazları olabileceğini, iki tarafın konuşma metinlerindeki bazı hususların birbiriyle örtüşmediğini aktardı. Edinilen bilgiye göre, Davutoğlu'nun konuşmasında Kafkasların topyekün barış ve huzur bölgesi olması gerektiği ve bu çerçevede de Karabağ sorununun da çözümlenmesi gerektiğine işaret eden ifadeleri, baştan beri Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesinin Karabağ sorunu ile bağlantılandırılmamasını isteyen Ermenileri rahatsız etti. Ermenilerin bu ifadelerin çok uzun olduğunu söyledikleri metinden çıkartılmasını istemeleri üzerine Türk tarafı da bunu kabul etmeyerek, karşılığında Nalbantyan'ın konuşma metnini tartışmaya açtı. Türk heyetinin, Nalbantyan'ın konuşmasında tarihi olaylara atıfta bulunduğu ifadelerin çıkartılmasını istemesi ve tarafların pozisyonlarında geri adım atmamaları üzerine imza töreni çıkmaza girdi.
Bu sorunun ardından heyetler arasında mekik diplomasisi başlarken, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile İsviçre Dışişleri Bakanı Calmy Rey etkin rol oynayarak, tarafları ikna etmeye çalıştı. Türk ve Ermeni heyetlerin konuşma metinlerinde değişikliğe gitmek istememeleri üzerine Türk tarafı konuşmaların hiç yapılmaması önerisi getirdi. Ermeniler ise konuşmalarını yapmakta ısrarcı davrandı. Edinilen bilgiye göre, Ermenileri bu ısrarlarından döndüren ise Clinton ile Calmy Rey oldu. Sıkıntının aşılmasının ardından konuşmaların hiç yapılmamasına ancak protokollerin imzalanmasına karar verildi.
Bununla birlikte Ermenistan tarafının yazılı ya da sözlü bir açıklama yaparak, bunu telafi etmek isteyebilecekleri belirtiliyor.
Tüm süreçte konuk olarak Zürih'te bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'in daha çok Türkiye'nin görüşlerini destekler tutumda oldukları öğrenildi. İmzaların tehlikeye girmesi sırasında Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak durum hakkında bilgilendirdi.
Öte yandan Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde çok emeği geçen eski Dışişleri Müsteşarı, Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ertuğrul Apakan'a katkılarından dolayı plaket verildi.
ANCA'dan sert tepki
Amerikan Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA), Türkiye ile Ermenistan arasında protokollerin imzasına sert tepki gösterdi. ANCA Başkanı Ken Hachikian açıklamasında, ABD Başkanı Barack Obama'yı sözünden dönmekle suçladı. Hachikian, Obama'nın, 1915 olayları konusundaki sözlerini tutmak yerine, "tam tersi istikamete gittiğini ve kuşatılmış haldeki Ermenistan'ın kolunu bükmek için diplomasinin tüm gücünü seferber ettiğini" söyledi.
ANCA, bir başka açıklamasında da "ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Zürih'teki imza törenine katılmasından üzüntü duyduğunu" ifade etti. Açıklamada, "Obama yönetiminin, Ermenistan'ı tek taraflı imtiyazları kabul etmeye zorlamasının, basiretsiz bir davranış olduğu ve uzun vadede daha fazla sorun yaratacağı" öne sürüldü.
Ermeni basında bir iddia
Ermenistan'taki Panorama adlı internet haber portalı, Türk tarafının bugün Zürih'te imzalanan protokol metninde değişiklik yaptığını ileri sürdü. Rus haber ajansı RİA Novosti, Ermeni internet sitesinin diplomatik kaynaklara dayandırarak yayımladığı haberde, Ermeni heyetinin, Türk tarafının Dağlık Karabağ konusunda kaleme aldığı metne itiraz ettiğini duyurdu. Adı açıklanmayan kaynak, Ermeni internet sitesine yaptığı açıklamada, ''ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton, oteldeki Ermeni heyetiyle görüştükten sonra Türk diplomatları çağırarak bu sorunun çözülmesini istedi. Bir Türk ve bir Amerikalı diplomat metni değiştirerek, yeni halini Clinton'a gönderdi'' ifadesini kullandı.
İlgili haber için tıklayınız
TARİHİ PROTOKOL NELERİ İÇERİYOR?
En Çok Okunan Haberler
- Alman basınından Türkiye iddiası
- Baba evinde öldürüldüğü kesinleşti!
- Semih Çelik'in komşuları konuştu: 'İkbal'e takıntılıydı'
- Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a sert yanıt!
- 'İslam hassasiyeti ile yetiştirilmiş olsaydı...'
- 'Discord' yayınlarına yönelik harekete geçildi
- Erden Timur'dan Galatasaray açıklaması!
- 200 milyon euroluk dev ponzi vurgunu!
- 'Meclis'teki her konuşmanızı ben devrettim size'
- MASAK raporuna yüzbinlerce banka hesabı takıldı!