Rahat uyu Bekir Çınar dileğin gerçek oldu

1994-1995 sezonundan bu yana Süper Lig'e hasret olan Adana Demirspor sonunda özlemini çektiği arenaya geri döndü.

Adana Demirspor'un Süper Lig'e dönmesinin ardından sosyal medya deyim yerindeyse yandı. Futbolun ucundan kıyısından geçmiş herkes Adana Demirspor'un dönüşünü coşkuyla kutladı. Tabiri caizse sosyal medyada ünlü isimlerde dahil olmak üzere şampiyonluk konvoyu oluşturuldu.

Peki Adana Demirspor'u özel kılan neydi?

Adana Demirspor'u en özel kılan özelliği taraftarları yani mavi şimşekler. Mavi şimşekler gerek takımlarına olan karşılıksız bağlılıkları, gerek ülkede yaşananlara karşı protest duruşları ile sporseverlerin gönlünde hep ayrı bir yer edindi.

Bu özel taraftarın camiadan sadece iki isteği vardı; Birincisi tabii ki Adana Demirspor'u tekrar Süper Lig'de görmek. İkincisi ise dünya çapında devrimci duruşu ile bilinen İtalya'nın hırçın takımı Livorno ile bir hazırlık maçı yapmak.

Tarihler 4 Eylül 2009'u gösterdiğinde mavi şimşeklerin en büyük isteklerinden birisi gerçekleşti. Livorno, Adana'ya geldi ve görsel şölen sunan bir maç oynandı.

Bu maçı türlü uğraşlar vererek ayarlayan ise o zamanlar camianın efsanesi, taraftarların sevgilisi olacağını kimsenin bilmediği Bekir Çınar'ın ta kendisiydi.

Tarihleri biraz daha geriye sarıp Bekir Çınar'ın koltuğa gelişine dönelim.

Bekir Çınar, Adana'da doğmuş ve Demirspor'a hayatını adamış bir iş insanıydı. Demirspor yaşadığı sportif ve mali başarısızlıklardan sonra bırakın düze çıkmayı koltuğu devralacak başkan bile bulamıyordu. Kulüp kayyım yönetimine doğru giderken taraftarlar son çare Bekir Çınar'a gittiler. Bekir Çınar teklifi duyduktan sonra sadece gönül verdiği renkleri nasıl düze çıkaracağını düşündü. Görevi kabul etti ve çalışmaya başladı. İlk amacı taraftarı mutlu etmekti.

İşte Bekir Çınar aylarca taraftarları mutlu etmek için uğraştı ve sonunda Livorno'yu Adana'ya getirdi. Tam 29 yıl sonra bir Avrupa takımı ilk kez Adana'ya ayak basıyor, romantik bir hayal gerçek oluyordu.

Taraftarlar mutluyken kulübün ekonomik durumu ise içinden çıkılmaz bir hal almıştı. Bekir Çınar'ın cebinden verdiği paralar çare olmuyor, koskoca Adana, Demirspor'una sahip çıkmıyordu.

Bekir Çınar, televizyonlara çıktı, kapı kapı gezdi, eski futbolcuları ile görüştü ama hiçbiri Demirspor'a çare olmadı. Başkan her geçen gün çaresiz kalıyor. Bir yandan âşık olduğu renkler için üzülüyor bir yandan da nasıl çare bulacağını düşünerek strese giriyordu.

Bekir Çınar, son çare tefecilerden para almaya başladı. Aldığı borçlar ile kulübün borcunu kapıyor, kendi borcunu arttırıyordu. Ama olsun Demirsporlular mutluydu. Bekir Çınar bu duruma ancak 1 sene dayanabildi. Sonrasında koltuğu devretti. Fakat Çınar'ın borçları aynı şekilde kalmıştı. Demirspor'un borcu artık Bekir Çınar'ın şahsi borcuydu.

Ve sonunda dramatik son gelip çattı. Bekir Çınar, Demirspor'un için tefecilerden aldığı borçları ödeyemedi ve intihar etmeye karar verdi. Son anında ise yine mavi-lacivert renkleri yanındaydı. Kendisini mavi lacivert bir ip ile astı.

İşte Bekir başkan hayalini kurduğunu, güzel günleri görmesini istediğin, hem cebinden hem ömründen verdiğin Demirspor artık Süper Lig'de. 

Rahat uyu başkan rahat uyu...

Bekir Çınar'ın adeta hayatını ortaya koyduğu o koltukta şu an canı sıkıldığında genel kurul çağrısı yapan, AKP'li yetkililerin ayrıcalığı ile tüm kuralları çiğneyen bir 'iş insanı' Murat Sancak oturuyor.

Başkanlar, futbolcular, yöneticiler değişir ama Demirspor ruhu değişmez. Sancak bir gün gider Demirspor hep baki kalır.