Ramadan'a hazır mısınız?
Farklı sahne şovları, vokal tarzı ve sözleriyle Ramadan pek kalıplara sığdırılamayacak bir müzisyen. Kesin olan bir şey var, 7/24 isimli şarkısıyla son günlerde fazlasıyla popüler...
Müzik kanallarında sık sık görmeye başladığımız 7/24 videosuyla bir hayli ilgi çeken bir isim Ramadan. Hem sahnede hem de ekranda yaydığı elektrikle bir müzik yıldızı etkisi taşıyor. Öte yandan o bağımsız müzik yapan bir isim. Yine de alternatif duruşunun insanların damarına basan şarkı sözleriyle yarattığı çelişkiden hiç şikâyetçi değil.
- Müziğe nasıl başladınız?
- Müzik yapmaya 16 yaşımda başlamıştım. Liseden sonra 2001’de İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Teknolojisi ve Kompozisyon Bölümü’ne girdim. 2005’te mezuniyetimin hemen ardından Londra’ya gittim. Aslında şarkı söylemeyi çok istiyordum ama o yöndeki eğitim için herhangi bir fırsatım olmamıştı. Ben de İngiltere’de eğitim almak istedim. Üç yıllık bir Londra macerasının ardından Türkiye’ye döndüm ve başlangıçlarını yaptığım şarkıları bitirip kaydettim. Repertuvarımı oluşturmaya başladıktan sonra Bonmod grubundan Supermatik’le bir araya geldik. Ardından Dogz Star’da ilk performanslarım başladı. Bir senelik sahne sürecinden sonra da “Hazır mısın” albümü yayımlandı. Albümle birlikte Âşık Olasım Var’ın videosu çekildi.
- Çekimler Londra’da yapıldı sanırım.
- Evet. Aslında hâlâ Londra’ya gidip gelmeye devam ediyorum. Buradaki lisans öğrenimi boyunca birçok müzik sitiliyle iç içe olduğum için biraz kafam karışıktı. Fakat müziğe dinleyici olarak başlamam seksenlerde evdeki büyüklerin “betamax”a kaydettiği videoları izleyerek olduğu için o yılların “Synth pop” tarzı benim için bir referans noktasıydı. Kimliğime, hayat tarzıma ve yaşantıma en çok yakıştırdığım müzik türü de o. Eğitim süresince jazz komposizyon çalıştım ve İngiltere’ye yerleştiğimde bambaşka dünyalar açıldı gözüme. Performans sanatçısı olarak sahneye çıkmak ve o beceriyi geliştirmek açısından da kulüplerde sahne almak çok şey kattı. Müzik dışında da Starbucks’ta çalıştım. Onun sebebi de Türkiye’de erkek çocuk olarak “paşa torunu” gibi yetiştirilmekten çıkıp “rock n’roll”u gerçek anlamda tatmak istemem. Bu tuvalet temizlemek de olabilirdi. Bir süre de güzel sanatlar öğrencilerine poz vererek geçim sağladım.
- Albümün ismi niye “Hazır mısın”?
- Türkiye’de çoğu insanın sahne performansı ve sözler açısından yanaşmadığı şeyleri yaptığım için “buna hazır mısınız” dercesine bir soru.
- Hangi enstrümanları kullanıyorsunuz?
- Ağırlıklı olarak klavye. Ancak benim için şarkı yazımı daha organik bir şey. Piyanonun başına oturup “şimdi şarkı yazacağım” diye değil de, günlük hayatta edindiğim fikirlerden ortaya çıkabiliyor. Biraz duygusal biriyim. Günlük hayattaki alışkanlıklarım o anki ruh halime göre büyük değişiklikler gösterebiliyor. Bu da şarkılara yansıyor. Seyahat benim için en önemli motivasyon kaynağı. “Âşık Olasım Var”ı Londra’dayken tatil için Fransa’ya giderken, “7/24”ü de Paris’te dolaşırken yazmıştım.
- Vokal tarzınız müziğinize göre büyük farklar gösterebiliyor. Bunun sebebi nedir?
- O bir arayış aslında. Biraz da bu işi yeni yapmaya başladığım için değişik şeyler denemek istedim. Ben de kayıtları sonradan dinlediğimde “demek şu şarkıdaki gibi söyleyecekmişim” diyebiliyorum.
- Şarkı sözleriniz çok popüler olabilecek nitelikte. Bağımsız müzik yapan bir müzisyen olarak ileride farklı bir kategoride değerlendirilmek sizi rahatsız eder mi?
- Şarkı sözlerimle duruşumdaki alternatiflik bir araya geldiğinde tezat bir hal yaratıyor ve bunu seviyorum. “Bir yerde patlasın, dillere dolansın” gibi bir kaygım yok zaten. Duymayı sevdiğim şekilde yazıyorum.
- “7/24”ün klibi nasıl ortaya çıktı?
- Videodaki bütün karakterler benim. Kişilik bölünmesi yaşayan bir karakterin sanrılarını görüyoruz. Biraz sözler itibarıyla şizofrenik bir karakter olduğu için farklı kişilikler içinde buluyor kendini. Son olarak odaya girdiğinde de bütün karakterler yok oluyor. Ortada bıraktıkları bir kanıt var ve bunu gördüğünde pek şaşırmıyor.
- İKSV Salon’da yaptığınız sahne şovunuzdan bahseder misiniz?
- Yapımcımın da cesaretlendirmesiyle biraz daha alternatif ve performans odaklı bir gösteri hazırladım. Triston Negroux adında New York’lu bir dansçıyla koreografimiz oldu. Üç şarkılık bir performanstı. Metro istasyonunda bir yabancıyla tanışmam, yabancının beni terk etmesi, karalara bağlanmam ve yerle bir olduktan sonra yeniden bir güç gelmesiyle “başlarım bu hayata” diyerek kendimi partilere vurmam üzerineydi.
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği
- Jose Mourinho'dan genç futbolcuya övgü!